Kelimeler... Ne çok şey anlatıyor bizlere değil mi?
Kelimeler... Ne çok şey anlatıyor bizlere değil mi? Yerel hayatlarımızda iletişimimizin en önemli olgusu.
Bir çok kere evrim geçirmiş olsa da hala büyümeye, ortam koşullarına ayak uydurmaya devam ediyor. Bir ağacın dalları gibi, ama çokta değil! Aynı köke sahip olsalar da dalların uçlarına gidildikçe kök ile pek alakası da kalamayabiliyor.
Bugün hala kanıtlanmamış olsa da kabul gören Ural-Altay dil ailesine bağlı olduğu savunulan ve hala da kullanılan bir çok farklı dil vardır. Kullananlar arasındaki iletişim uzun yıllar koptukça anlaşamamaları da bir o kadar artmakta.
Gelişen teknoloji ile iletişimin kolaylaştığı, özellikle son 100 yıldır kaybolmaya yüz tutmuş dil sayısı bir hayli yüksektir.
Şu an dünya üzerinde 7000’den fazla dil olduğu tahmin ediliyor. UNESCO, her yıl 10 dilin öldüğünü bildirmektedir. Bu durumda yaşadığı sanılan 6.000 dilin bir kısmının 100 yıl içinde öleceği ve bu ölümlerin sonucunda geriye İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, Çince, Malayca, Endonezce gibi 6-7 dilin kalacağı tahmin ediliyor.
Aslında biraz uzak durup bakıldığında çok fazla ironi içeriyor yaşadığımız durum. Neandertaller veya Homo sapiens sapiens hangisinden bahsettiğimiz önemli değil ama iletişim adına her ne yapılıyorsa, nüfusta göz önüne aldığımızda çeşitlilik sayısı epeyce bir düşüktü. Şimdi binlerce yıl geriye dönercesine 6000 dili kendi ellerimizle yok ediyoruz.
Dil demek kültür demek!
Binlerce yıldır yaşananları nesillerden nesile anlatılan milyonlarca insan. Çeşitliliği ister istemez yok ediyoruz. Teknoloji bir kez daha insanoğlu ile karşı karşıya. İletişimde yaşanan gelişmeler kültürler arasındaki bağlantıyı kolaylaştırdı ve bu da ortak dillerin oluşmasına yol açtı.
Thomas Berry “Çeşitlilik sihirdir. İlk tezahür, bir şeyin ve basit kimliğin farklılaşmasının ilk başlangıcıdır. Çeşitlilik arttıkça, mükemmellik de artar.” demişti yıllar evvel. Aynı dili kullanan insanlardan çıkan kültür ve tüm dünya da bunların oluşturduğu zenginlik… Yaklaşın 7bin dil…
Dünya’ya hâkim bir dilin getirmiş olduklarını hemen her yerde görmemiz, kültürlerini benimsememiz ne kadarda acı.
Tüketim toplumunu kontrol etmede adeta bir silah gibi kullanılan bu dil ne yazık ki kültürümüzü geri dönüşü olmayacak şekilde değiştiriyor. Sadece yaşadığımız ülke veya İngilizce için geçerli değil elbet, baskın olan yabancı dili kullanıp kullanmamak tüm mesele.
Her bir dilin kaybolmasıyla bir kültürde asla geri dönmemek üzere ölüyor.