Gladyatör oyunları Roma’da ilk kez M.Ö. 264 yılında Q. Fulvius ve Appius Claudius’un konsüllükleri sırasında düzenlenmiştir.
O yıl, Brutus Pera adında biri ölen iki oğlunun cenaze töreni sırasında üç çift gladyatör dövüştürmüştür. Düzenlendiği bilinen ilk dövüştü.
Binlerce izleyici bir arena etrafında kölelerin, suçluların veya bu işten para kazanan savaşçıların ölümüne dövüşlerini büyük bir heyecanla izliyordu.
Psikanalitik görüşe göre birey doğuştan iki eğilimle dünyaya gelir: yaşam içgüdüsü ve ölüm içgüdüsü. Yaşam içgüdüsü, insanın yaşama coşkusunu yansıtır, cinsel içgüdüleri de içerir. Ölüm içgüdüsü; insandaki yıkıcı, yok edici eğilimleri içerir. Bunun başlıca yollarından biri ise, yok etme isteğini organizmanın dışındaki nesnelere yöneltmektir. Daha açık bir ifadeyle, Freud’a göre saldırganlık, ölüm içgüdüsünün, bireyin kendisi dışındaki kişi ya da nesnelere yöneltilmesidir.
Her ne kadar o günün şartlarında bunlar bilimsel bir dille söylenmemişse bile, kendi halklarının şiddet duygusunu, gladyatör dövüşleri ile bastırmaya çalıştılar belki de.
Biraz daha geriye gidersek mesela Boks müsabakasına ait ilk resim kabartması M.Ö 3000 yılında Sümerler ve M.Ö 2000 yılında antik Mısır tarafından yapılmış olup, her iki kabartmada da yumruk-dövüşçüleri (boksörler) tasvir edilmiştir. Her iki tasvir de çıplak yumruklu müsabakaları göstermektedir.
Hemen her toplum bu gibi şiddet içerikli organizasyonlar düzenlemişti, aralarında küçük farklarla tabi kimisi daha kanlı kimisi daha insancıl…
Günümüzde ise bu olguda birçoğu gibi teknolojiye ayak uydurmuş ve modern kolezyumların doğması kaçınılmaz olmuştur.
Evet, bilgisayar oyunlarından bahsediyorum. Artık çevrimiçi olarak birbirimizi sanal bir dünya da öldürebiliyoruz ve sonunda bize çeşitli hediyelerle ödüllendirildiğimiz bir puan tablosuna ulaşıyoruz.
PubG, CsGo gibi oyunlarla birçok yarışmacı küçük bir alanda ellerinde modern silahlar ile birbirini, bir diğeri onu öldürmeden öldürmek zorunda tek kural bu.
Ama herkes savaşçı olmak zorunda değil bu oyunlarda ki insanları canlı yayında izleyebiliyor onlara yorum da yapabiliyoruz binlerce insan ile birlikte, tıpkı bir arenanın etrafında oturmuş ortadaki insanların birbirlerini öldürmesini izliyor çoğu insan, hem de büyük bir keyif ve heyecanla.
O zamanlarda bunları düzenleyen devlet, imparator iken şimdi bu sektörü elinde bulunduran devasa şirketler imparatorun görevini devralmış durumda. Organizasyonu düzenleyip insanların beğenisine sunuyor.
İnsanlık ne kadar gelişirse gelişsin, modern insan hep aynı kalacak, bu günlerde olduğu gibi tıpkı binlerce yıl önceki insanlardan hiçbir farkımız yok. Aynı psikoloji ile ilerliyoruz, içgüdüsel şiddeti önlemenin teknolojik yollarını buluyoruz.