Bayramı da şu salgın illeti yüzünden evde geçirmemizin ardından, genel düşüncelerimi paylaşmak istedim sizlerle.



Bayramı da şu salgın illeti yüzünden evde geçirmemizin ardından, genel düşüncelerimi paylaşmak istedim sizlerle. Koronavirüs salgını boyunca ‘evde kal, evde çalış’ sistemi ile günümün çoğunu evden çalışarak geçirdim. Bu süre zarfında birçok farkındalık gelişti zihnimde.
Bunlardan ilki, şu normalleşme sürecine geçtiğimde eski düzene döndüğümü değil de bir seviye daha atlamışım gibi gördüğümü fark ettim. Yani, Koronavirüs yüzünden dibe çökmemişiz, geriye gitmemişiz de, zorlu bir bölümü geçmişiz ve diğer yüksek bölüme, farklı tecrübelerle tırmanmışız gibi.
Sinemadaki ikinci perde gibi, bilgisayar oyunundaki yeni bölüm gibi…
Daha zor bir dönem belki de bizleri bekliyor ama önemli değil, gözüm korkmuyor. Her şeyi atlatabiliriz, yeter ki birlikte olmayı öğrenelim, kendimizi dinlemeyi öğrenelim.
İkinci farkındalığıma gelecek olursam ise; kendimle baş başa kalmanın aslında ne kadar güzel olduğunu öğrendim. Kendi kendimin ilhamı olmak gün boyu, kimi zaman zorlasa da aslında sınırlarımı zorladığımı ve bunun beni daha çok geliştirdiğini anladım. Anladıkça dinledim kendimi, dinledikçe kendimle ilgili birçok şey öğrendim.
Sertap Erener’in bir şarkısında dediği gibi; ‘Ne kadar ihmal etmişim kendimi’.
Bu yüzden her şey düzelse ve ‘yeni normalle’ yaşamaya başlasak bile unutamayacağım şeylerden biri; kendim. İç sesimle kalmak, ne istediğine kulak vermek. İnsana her zaman doğru yolu kendisi söylüyormuş, öğrendim.
Üçüncü bir aydınlığa kavuşmam açık havanın, her gün güneşin tadını çıkarmanın sadece ruhumuza değil vücudumuza da nasıl iyi geldiğini öğrenmek oldu. Meğerse evden çıkmamak, hiç de iyi bir şey değilmiş. İş yerinde onca yorulduğum günlere bakıp, o günlerde ‘Evden çıkmak istemiyorum of’ dediğim günlere baktım ve çıkabildiğim için şükür ettim. Vücut hareket etmek istiyormuş. Yorgun bacaklara sahibim mesela, çok hareketten değil, kısıtlı hareketten dolayı. Bu da beni spora yöneltti ve uzun zamandır başlamak istediğim ama bir türlü başlayamadığım spora bu dönemde başladım!
Koronavirüs krizini fırsata çevirdim ve birçok şey öğrendim. Artık ‘yeni normale’ , ‘yeni bir ben’ ile hazırım ve bu farkındalıklarımı eyleme dökmek için çok heyecanlıyım.
Sizler de bu sürecin zor olsa da yepyeni özellikler kazandırdığını düşünüyor musunuz? Umarım ‘her şerde bir hayır vardır’ cümlesini doğru çıkartabiliriz, hayatımız boyunca.