Artık sonbahar mevsiminde olduğumuzu iyice anlıyoruz.
Artık sonbahar mevsiminde olduğumuzu iyice anlıyoruz. Yağmurlar tüm gün peşimizi bırakmıyor. Botları ayağımıza geçirdik, yazlık-kışlık kıyafet değişimi başlandı.**
Şu sıralarda bir grip dalgası yine başladı.
Covid olmasa bile artık hastalıklara dikkat etmeye başladık. Ama kendimizi yine soğuktan korumayı unutuyoruz. Çanakkale’de havalar bu dönemlerde hep çok değişken oluyor. Bir bakmışsınız güneşli bir anın ardından sert rüzgarlar sizi yataklara düşürebiliyor.
Bu yüzden aman dikkat! Gülümseyen güneşli havalara aldırmamak lazım…
**
Koronavirüs, hayatlarımızı en derinden etkiledi ki, PCR testi negatif çıkan grip kimseler, maskelerini ağzından çıkarmıyor. İyileşene kadar bu kişilere uzaktan selam vermeyi de öğrendik. Yıllardır yapmamız gereken şeyi, yeni öğreniyor olmamız da aslında biraz utanç verici.
Mesela geçtiğimiz gün eve girer girmez, hemen banyoya koştum ellerimi yıkadım. O an fark ettim ki, eskiden eğer dışarıda çok fazla bir yere dokunmadıysam hızlı bir el yıkama seansım olmazdı. Şimdi ise elimi yıkamayı unuttuğumda hemen kendimi rahatsız hissetmeye başlıyorum. Koşuyorum suya sabuna! Çocuklukta kazanılması gereken bir alışkanlık aslında bu. Ama koronavirüs, çocuk yaşlı demeden hepimize öğretti. Bu alışkanlığımın açıkçası dünya ters dönmeden değişeceğini de sanmıyorum. Ellerimin temiz olduğunu bilmek beni çok daha rahat hissettiriyor.
**
Aklımdaki ufak düşünceleri kaleme aldığım bu yazımı bir de yağmurlu havada izlenecek güzel bir film tavsiyesi ile sonlandırayım bari…
Gerçek bir hayat öyküsünden uyarlanan ‘Kör Nokta’ filmi, ‘vicdan, merhamet ve inanç’ kavramları ile tekrardan tanıştıracak.
Sandra Bullock’un başrolünde oynadığı filmi, belki de en az 5 kez izlemişimdir. Sizlere de gönül rahatlığı ile öneririm. Tüm ailece izleyebileceğiniz bu filmde varlıklı bir çiftin, evsiz bir genci evlerine almasının ardından bir yaşamın nasıl değiştiğini göreceksiniz.