19 Kasım 2020 yılında bir yazı yazmıştım, ‘Kütüphane gönüllüsünden teşekkür yazısı’ başlığında.
19 Kasım 2020 yılında bir yazı yazmıştım, ‘Kütüphane gönüllüsünden teşekkür yazısı’ başlığında.O dönemin Çanakkale İl Halk Kütüphanesi Müdürü Osman Zeki Coşar’ın tayini çıktığını öğrendiğimde gönülden yazdığım bir yazıydı.
Yazımda da bahsetmiştim; müdür bey ile birçok farklı projeyi hayata geçirmiştik. Öncelikle ‘çocuklara masal’ etkinliği ile birçok çocuğun kütüphane ile tanışmasına yardımcı olmuştuk.
Bu yüzden açıkçası haberi öğrendiğimde yüreğim burkulmuştu ama ‘görev’ beklemez, diye düşünerek, ‘Ülkenin dört bir tarafında Müdür Coşar gibi kıymetle çalışacak kişilere ihtiyaç var’ diyerek bencillik etme dedim kendime.
Yeni müdür olarak ise Tarım Müdürlüğü’nden Alper Yancar atanması ile yılan hikayesi diyebileceğimiz bir süreç başladı. İlçe Kütüphanesi’ne atanan Osman Zeki Coşar dava açarak, göreve iadesini istemiş, mahkeme onaylamış fakat ardından geri Alper Yancar’ın gelmesi kararlaştırılmıştı.
İşte benim aklım tam da bu sıralarda kurcalanmaya başladı ve ben Osman Bey’in tayinine ‘görev’ olarak bakamaz oldum. Bazı duyumlar almama rağmen, kimseyi zan altında bırakmamak adına gözlemlemeye devam ettim.
Geçtiğimiz gün Sabah’ın haberi ile tüm duyumlarımın doğru olduğu kanıtlanmış oldu, başlık şu şekildeydi:
“Sahte alkol ve dolandırıcılıktan sabıkalı kütüphane müdürü görevden alındı”
Haberi okursanız detaylara hakim olabilirsiniz, ben bir kez daha bu kişinin neler yaptığını burada söylemeyeceğim. Odaklanmak istediğim de Yancar’ın ne yaptığı değil. Benim merak ettiğim şu; bu kişi göreve gelirken, bunlar bilinmiyor muydu?
2009 yılından bahsediyoruz…
En alt unvandan bir memur atanırken bile altından üstüne her şeyi kontrol edilirken, koskoca kütüphane müdürlüğüne atanan kişinin kaçak içkiden ceza almış ve devletin kurumunu zarara uğrattığı bilinmiyor muydu?
Merakım tam olarak şu ki; bu kişinin geçmişini kim görmezden geldi? Kendisine ne yararı(!) olacaktı da kütüphane müdürü olarak kalması için bu kadar çaba sarf edildi? Bu sorular cevaplanmaz da ben yine sorayım…
Özet olarak; cebinizi doldurmak için kitapları alet etmeyin, bari onları rahat bırakın…