.

Biliyorsunuz 2020 hiç de güzel başlamadı bir çoğumuz için felaketler birbiri ardına vurdu ama en çok dikkat çeken yeni tip korona virüs oldu sanıyorum.
Çin’in Wuhan kentinde başladı diye biliniyor, ilk hastalar orada ama oraya nasıl geldi bilen yok hala.
İşte bu Wuhan 11 milyonluk nüfusu ile Çin için en önemli kentlerden biri. Teknoloji üreten fabrikalarda milyonlarca işçi çalışıyor. Sadece Japonya’ya ait 160 şirket ve başka başka ülkelere ait olan 500’ün üzerinde otomobil parçası üreten işletme var. 2018 verilerine göre 1,7 milyon adet araç üretildi Wuhan’da.
Şimdi bunları niye anlattım. Wuhan’ın aylık enerji ihtiyacının çok yüksek olduğu yadsınamaz bir gerçek. İnsanlar karınca timsali durmaksızın çalışıyor, üretim yapıyorlar.
Beklenmedik bir durum ortaya çıktı ve daha önce başka varyasyonlarını gördüğümüz bir virüstü bu, sonra bir anda şehir ekonomik ve sosyolojik olarak yenik duruma düşüp, insanlar evlerinden çıkmamaya, fabrikalarda kimseler çalışmamaya başladı ve üretim ise tamamen durdu.
Gelin olaya farklı açıdan bakalım, enerji ihtiyacı minimuma indi fabrikalar çalışmıyor, nüfusun çoğu Wuhan’ı terk etmiş durumda.
Şehir hemen kendini yenileyeme başladı, NASA’nın yayınlamış olduğu rapora göre kentteki hava kirliliği azalması(yaklaşık 100 milyon metrik ton karbondioksit emisyonu) virüsün yayılması ve önlemlerin artmasıyla doğru orantılı.
Enerji santrallerinin ve fabrikaların zehirli gaz(nitrojen dioksit) salınımının durmasıyla tabir-i caizse gezegenimiz nefes almaya başladı.
Biz virüslerden, salgınlardan korkarken hava kirliliğine bağlı hastalıklardan ölen insanların sayısı 2018’de 8,8 milyona kişiye ulaşmıştı. Virüs birçok can aldı bunu biliyoruz ve tedavi için milyon dolarlar harcanıyor, peki hava kirliliği hakkında ne kadar bilinçliyiz?
Bir virüsün dünyamızı, şehirlerimizi, havamızı temizlememizde yardımcı olması ne kadar da ironik. Doğa ananın bize küçük oyunları mı dersiniz, yoksa bizim cahilliğimiz mi bilemedim.
Göz göre göre ölüyoruz hepimiz, bu konuda üç maymunu oynuyoruz. Virüsler, salgınlar veya afetler hep yaşandı bir şekilde sağ çıktık ama durum şimdi farklı; ya insanoğlu olarak doğanın bu şekilde harap edilmesini engelleyeceğiz ya da doğa bizden intikamını nasıl olsa bir gün alacak.