Çanakkale Belediyesi,  dün ‘sıfır atık projesine’ daha uygun getirilmesi amacıyla çöp toplama ve katı atık sistemleri için yaptıkları değişimleri basına tanıttı.

Çanakkale Belediyesi, dün ‘sıfır atık projesine’ daha uygun getirilmesi amacıyla çöp toplama ve katı atık sistemleri için yaptıkları değişimleri basına tanıttı. Biz basın mensupları için kurumların, belediyelerin bir araya gelerek çalışmalar yapması memnun edici. Geçtiğimiz sene başlayan ‘sıfır atık projesi’ kapsamında, çevre bilinci kazandırmaya çalışmak kendi adıma konuşursam beni çok mutlu ediyor. Artık çevremizi, dünyayı, toprağımızı korumamız gerektiği devlet tarafından da önemseniyor.
Fakat bugün belediyemizin yaptığı açıklama sonrasında bir basın mensubu arkadaşımın sorduğu soru beni düşündürdü; “Kurumlarımız bu konuda çalışmalar yapıyor fakat hala denizlerimizin dibinden şişeler, çöpler çıkıyor. Hatta tava bile çıktı. Bu konu hakkında yetersiz mi kalıyoruz, ne yapmamız gerekir?”
Gerçekten ne yapmamız gerekiyor? İnsanların bu konuda duyarlılık edindirmek amacıyla nasıl bir eğitim modeli sunmalıyız ki ‘sıfır atık projesi’ birkaç etkinlik ve gösteriden ibaret kalmasın. Yapılanlar amacına ulaşsın, eksik kalmasın…
‘Yavaş yavaş’ demeyin sakın bana çünkü dünyamızın biyolojik saati ne yazık ki yavaşlamıyor. Bu yüzden bizim de bu konuda hızlanmamız lazım.
Ve bu konuda asıl sorumluluk devletin veya kurumların değil, BİZLERİN.
Bu yüzden herkes kendine düşen görevin ve sorumluluğun farkına varmalı. Yapılan tüm bu çalışmaların, emeklerin boşa yapılmadığı görülmeli…
Gelecek nesillere, çocuklara ‘yaşanabilir’ bir dünya bırakmak için, herkes kendi çöpünü ‘cebine koymalı’.
Yani çöpler yerlere değil, ait oldukları çöp kutularına gitmeli.
Gidene kadar da muhafaza edilmeli.
Umarım elinizden gelen her çabayı göstereceksiniz. Ben size inanıyorum. Ben bizlere inanıyorum.
Unutmayın ki; doğa bizsiz daha iyi var olur ama biz onsuz var olamayız.