Yumuktepe Kalesi’nde halkın beraberce yaptığı şehir surlarını görüyor ve amme hizmetlerinin bu dönemlerde başladığını anlıyoruz.

Yumuktepe Kalesi’nde halkın beraberce yaptığı şehir surlarını görüyor ve amme hizmetlerinin bu dönemlerde başladığını anlıyoruz. Bu da bize ilk kez “devlet malı” kavramını çağrıştırıyor. Tüm bu verilerden dolayı, Yumuktepe’de sosyal, siyasal ve ekonomik anlamda radikal değişimlerin gerçekleştiği ve hiyerarşik bir sosyal düzene geçildiği, bu anlamıyla da ilk devlet yapılanmasının temellerinin bu dönemde atıldığını söyleyebiliriz.
Yumuktepe höyüğü, Mersin kent merkezinde bulunmaktadır. Yumuktepe’deki ilk arkeolojik kazıları 1937 yılında başlatan John Garstang’ında belirttiği gibi Yumuktepe, “Kilikia’nın batısına açılan bir kapı görevi görürken, Suriye ve Anadolu arasındaki kültürel, ekonomik ve benzeri trafiği de kontrol etmektedir.” 1937 ile 1948 yılları arasında İngiliz bilim adamı John Garstang kazı çalışmalarında bulunmuştur. Kazısında Seton Lloyd, Richard D. Barnett, Seton Williams, Oliver Gurney ve son olarak da Gordon Childe çalışmıştır. 1993 yılında ise İstanbul ve Roma Üniversitelerinin katkılarıyla Prof. Dr. Veli Sevin ve Dr. İsabella Caneva çalışmalara başlamıştır.
XVI. yapı katında (M.Ö.5000), 15 metre derinlikte mimari yenilikler ortaya çıkarılır. Burada, taş temelli kerpiç bir duvar ile tahkim edilmiş, anıtsal bir girişi olan küçük bir yerleşim tespit edilir. Birbirine bitişik, sırayla inşa edilmiş yaşam alanları, askerlerin kullandığı barakalar şeklinde açıklanmaktadır. Bu yerleşim sitadelin (kale) iç çapını 60 metre ile sınırlar.
Tepenin zirvesinde bulunan kalenin ve tepenin eteğindeki yerleşimin bir yol ile bağlanmış olması önemli görülmelidir. Her iki alan M.Ö.5000 yıllarına tarihlenir. Mimarlık tarzı ve mimaride kullanılan malzemeler önceki dönemlere göre belirgin farklılıklar arzeder. Kalenin sur duvarlarında ve teras yüzeyinde büyük döşeme taşları kullanılmıştır. Tepe eteğinden başlayan ve genişliği 2 m.lik kale yolu sokak zirveye doğru yükselir. Ancak sokağın her iki tarafında yer alan evlerin planları ve yönleri farklılıklar gösterir. Tepenin eğimine göre yolun üst tarafındaki evlerin tabanı 80 cm. üstünde, alt taraftakiler ise 80 cm. altında yapılanmıştır. Olasılıkla bu evlere merdivenle girilip çıkılmaktadır. Kalıpla üretilen kerpiçle inşa edilmiş yapılar dikkat çekicidir.
Garstang, Yumuktepe kazılarında Kalkolitik Çağ’dan kalma bir kale-köy yerleşmesi ortaya çıkarılmıştır. M.Ö. 4500’e tarihlenen tabakada çok çarpıcı bir keşifte bulunuldu. Bu benzersiz örneğe göre “surla çevrilmiş bir kale-köy” ortaya çıkmıştı. Yer aldığı tepeden aşağıları gözleyen, dar uzun yarıklar biçimindeki pencereleriyle duvarın iç kısmında yer alan odalar, atılmaya hazır sapan taşları yığını ve girişin yanında komuta evi gibi bölümler içeriyordu. “Komutan”ın kaldığı yerler daha genişti ve içlerindeki boyalı güzel çömlekler diğerlerinden ayrıcalıklıydı.
Yumuktepe’nin XVI. Katmanı’nda; yapı temellerinde halen kullanılan çift yüzlü taşla örülmüş harçsız “kuru duvar” örmesi saptanmıştır. İnanılmaz boyutlarda Hitit tipi taş bloklar çapraz döşenmiştir. Bu kale yapısında koridor tabanları da bu dev boyutlu (134 x 94 x 20cm) konglomera (kum taşı) bloklarla döşenmiştir.
Çatalhöyük ve Hacılar’da geliştirildiği düşünülen ve bir odalar, ya da yapılar külliyesinin dış duvarlarının güçlendirilmesi sonucu oluşmuş bu savunma dizgesinin, Anadolu topraklarında tümüyle kurallı olarak uygulandığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla önemli bir ilerleme sayılan bu en eski savunma döşemi (hisar) Mersin Yumuktepe’de bulunmuştur.
Yaklaşık iki metre yüksekliğe kadar korunabilmiş bu mimari; hem yapım tekniği hem de planlanma açısından çağına göre mükemmel bir görüntü çizmektedir.
Köşelerde, taş temeller üzerine oturtulmuş dörtgen kuleler vardır. Her iki yanında da, surun iç yüzüne bitişik evler vardır. Bütün bunlar Yumuktepe Kalesi’nde savunmaya hazır bir sistemin varlığını açıklar. Yumuktepe Kalkolitik Doruk insanlarının beklenmedik bir saldırı karşısında, savunmalarını, bulundukları noktadan yapmalarını sağlayacak bir sistem kurmuş olduklarını ortaya koymaktadır.
Devrim Demir
10.04.2021