Gencecik bir kızın hayatını çaldı bir cani…

Gencecik bir kızın hayatını çaldı bir cani…
Geçtiğimiz hafta televizyonların, sosyal medyanın her tarafı onun fotoğrafları ile doldu.
Pınar Gültekin’in…
27 yaşında gencecik bir kız Pınar. Tek suçu da tahmin ediyorum ki; güvenmek.
Güven öyle bir duygu, bizi çok pişman edebiliyor. Güvensek suç, güvenmesek suç.
Varlığı da yokluğu da problem güvenin.
Sosyal medyada onun cinayeti sonrasında yazanları okuyorum ve resmen kahroluyorum;
“Niye hayır demedin”, “Niye güvendin de oraya gittin”, “Niye… niye… niye…”
Ben şimdi soruyorum, bir insana güvenmek mi suç, onun o güvenine ihanet edip zarar vermek, hayatını almak mı suç?
Neden mağdur olan insanların hiçbir yanlışı olmadığına inanmıyoruz?
Neden cani insanın gerçekten canilikten, vicdansızlıktan bozma bir canlı olduğunu anlayamıyoruz?
Bu insanlar her yerde, aramızdalar. Ama onları engelleyen, bu canavarları içlerinden çıkarmalarını engelleyen bir şey var bu dünyada; tutsaklık korkusu, özgürlüğün elinden alınması.
İşte bunu da kanunlar sağlıyor efendiler.
Eğer bu kanunları uygulamazsan, bu insanlara cezalarını vermezsen veyahut cezalarını kısa süreli tutarsan bu kişi şunu söylüyor; “Öldürürüm, döverim, cezamı çekerim, ne var ki?”
Hatta onlar için macera gibi geliyor bile olabilir!!! Ne acı ne acı…
Sürünsün Pınar gibi birçok kadını katleden tüm insanlar, sürünsün birbirini katleden tüm insanlar…

İçim acıyor ama ateş düştüğü yeri yakıyor. Bu son olsun diye çığlıklar atıyoruz ama kimse duymuyor…
Umarım bir gün sesimizi duyurabiliriz.

Haftanız (nasıl olacaksa artık) iyi olsun…