Mahkemeye taşınan 38'inci Olağan Kurultay'ın ardından yeniden kurultay seçimi kararı alan Cumhuriyet Halk Partisinde 39'uncu Kurultay için çalışmalar devam ediyor. Delege seçimlerinin yapılmaya devam edildiği Çanakkale’de de çalışmalar devam ediyor. Meclisin de tatilde olması dolayısıyla 81 ilde çalışmalar yürüten Cumhuriyet Halk Partisi parti programı için çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda bir heyet de Çanakkale’ye geldi. Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan Aygun, Nurten Yontar, Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Kırklareli Milletvekili Fahri Özkan, YDK üyesi Ekincan Aksoy 'un oluşturduğu heyet Çanakkale’de çeşitli temaslarda bulunmak için şehre geldiler.
Çanakkale ve ilçelerinde çeşitli çalışma yürütecek olan heyet, ilk olarak CHP İl Başkanlığını ziyaret ederek Basın açıklaması düzenlediler. Basın Toplantısına Milletvekillerin yanı sıra Belediye Başkanı Muharrem Erkek, İl Başkanı Levent Gürbüz, Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, Kadın Kollerı, Gençlik Kolları Başkanları ve partililer katıldı. İlk açıklamayı yapan ve program hakkında bilgiler veren isim CHP Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan oldu. Özcan “Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri, meclisin kapalı olmasına rağmen 81 ilde sahada ve biz de buradayız. Çanakkale’de STK’ları, odaları ve sokakta vatandaşlarımızı dinleyeceğiz. Merkezin yanı sıra iki gruba ayrılacak olan ekibimiz ilçelerde de vatandaşların sorunlarına kulak verecek. Birileri uğramazken, herkesin tatilde olduğu bu dönemde biz Milletvekilleri olarak sahadayız. Buraya geliş sebeplerimizden bir tanesi de malum Cumhurbaşkanı Adayımız ve İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere Belediye Başkanlarımız tutuklandı. Birilerine korku bacadan içeri girdi ve sıkıntı bastı yapacakları bir şey kalmadı. Biz Partimizin programını oluşturmak amacıyla vatandaşlarımızın ve STK’larımızın görüşlerini almak için sahadayız” dedi.
Bu düzen de çökecek
Belediye Başkanlarına yönelik yapılan operasyonlara da değinerek süreci bir kez daha hatırlatan ve Geçmiş dönem görülen davaları hatırlatan CHP Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan “Ekonomimiz ortada, işçimiz, memurumuz, köylümüz sıkıntıda. 24 yıllık AK Parti iktidarında gelinen nokta ortada. Yolsuzluk, yoksulluk ve Yargıyı iyileştirmek için üç Y ile geldiler ama hiçbir şey yapmadan geride enkaz bıraktılar. 23 Mart’ta apılan önseçimle Ekrem İmamoğlu Partimizin Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, AK Partili hiçbir belediye ile ilgili bir işlem yapılmazken, bizim partimizin Belediye Başkanlarına operasyon yapıldı. Eskiden Ergenekon vardı, Balyoz davaları vardı ama hepsi çöktü. Bu düzen de çökecek ve biz buna inanıyoruz” dedi.
Kaybeden ekosistem kazanan ise bir avuç insan
Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, ise söz aldığı açıklamasında Çanakkale’de yaşanan yangınları bir kez daha hatırlatarak yapılan müdahale yöntemlerinin zayıf kaldığını belirterek “Çanakkale’de yaşanan yangınlar bizleri derinden etkilemiştir Çünkü Çanakkale sadece Çanakkalelilerin değil, deniziyle, tarım alanları ve ormanlarıyla, hatta Tarihsel açıdan bakıldığında da dünya mirası bir kent. Ayrıca Çanakkale Kuruluşun ve kurtuluş bakımından tarihi dinamikleri olan bir kent. Depremler olabilir doğal olaylardır, yangınların gerekçeleri çeşit çeşit olabilir. Ama önemli olan bunlar doğru müdahale edebilecek yolları ve yöntemleri bulabilmektir. Ben 1988 Ziraat Fakültesi mezunuyum ve İklim değişikliğinin risklerini ta o zamandan beri konuşuyoruz. Ama o günden bu güne gelen bütün iktidarlar, bir doğal afete dönüşümüne bu risk yönetimini hayata geçirememiştir. Medyaya baktığınızda saraydan çok önemli mesajlar verilir, bir kahramanlık hikayesi yaratılır şöyle büyüdük, böyle büyüdük denir ama ekosistemin korunması için zaman da kaynak da ayırmaz. Cumhurbaşkanının her yerde yazlık ve kışlık sarayları varken, Açık ceza evi haline gelen Türkiye’de ceza evi kampüsleri için milyonlar aktarılırken, ne yazık ki bu ülkenin yangın uçağı gece görüşlü yangın söndürme helikopterine yatırım olmadığını çok net bir şekilde görüyoruz. Burada yangın söndürmeyi değil, sonrasında bir avuç endüstriyel sanayicinin avuçlarını ovduğunu görüyoruz. Çünkü yanan ormanlar bile üçte bir fiyatına gidiyor. Bu işin kaybedeni biz ve ekosistemdeki canlılar olurken, kazananı ise elini avucunu ovuşturan bir grup insandan bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ı yıkmak yetmez, tek adam rejimini de yıkmalıyız
Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, konuşmasının devamında Ülke yönetiminin tek adam ile yönetilemediğini belirterek “ Türkiye normal ülke konumundan çıktı. Bir taraf Ortadoğu kesilmiş, bir taraftan batıya yüzümüz dönük nereye gittiğimiz belli değil. Ama bildiğimiz bir şey var tek adamlık rejimi bir Ortadoğu biçimidir. Kendi saltanatından, kendi sarayından, yaşam biçiminden ve bu ülkenin kaynaklarını kendi yandaşlarına aktarmaktan hiçbir imtina göstermeyen, bu ülkeye adeta olabilecek en büyük kötülüğü yapan bir düzenle karşı karşıyayız. Bu düzeni taşları 1980’le örüldü, 2016 yılındaki Fetullah Gülen darbe girişimiyle başladı. Ardından anayasa seçiminin ardından 2023 yılında yapılan seçimlerle tam bir teslimiyet ve tam bir baskı rejimiyle karşı karşıyayız. Onun için diktatörlerin yaptığı gibi karşısında kimi tehdit görürse rakibiyle müzakere değil, yok etme planını devreye sokuyor. Dolayısıyla biz bu tek adam rejimini yıkmak zorundayız. Sadece demokratik bir şekilde Erdoğan’ı oradan indirmek yetmez, tek adamlık rejimini yok etmek zorundayız” dedi.
Vergi değil, haraç toplanıyor
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Merkez Bankasının tarihin en yüksek gelirini elde ettiği açıklamalarına da değinen Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Şimşek’i sert bir dile eleştirerek “Mehmet Şimşek diyor ki 176.4 milyar dolarla merkez bankası tarihin en yüksek rakamına ulaştı diyor. Soruyoruz, nerden buldunuz o parayı? Kaynağı neden buldunuz? %50 faiz vererek o parayı Merkez Bankasına toplayarak bir başarı öyküsü yazıyorsunuz. Ne yolsuzluk, ne işsizlik, ne yoksulluk, hiçbir konuşulmuyor. Sadece bu faiz bedeliyle aldıkları dolarları konuşuyorlar. Bu %50 dolar faiz bedelle aldıkları paranın bedelini kim ödeyecek? Tabi ki halk ödeyecek. Şu anda vergi değil haraç topluyorlar. Mehmet Şimşek ve Tayyip Erdoğan ekonomisi halktan haraç topluyor. Mehmet Şimşek artık kemer sıkmıyor, insanları belinden koparıyor. Sıkı para politikası adı altında herkesi eziyor” dedi.