Kaz Dağları’nın serin rüzgarlarının Ege ile Marmara arasında dolandığı topraklarda yer alan Çanakkale, yalnızca modern bir şehir değil; aynı zamanda binlerce yıllık bir medeniyet mozaiğinin canlı hafızası. Günümüz haritasında “Çanakkale” olarak anılan bu kadim coğrafya, geçmişte farklı uygarlıklar tarafından bambaşka isimlerle adlandırıldı: Troia, Abydos ve Dardanos…

Troia: Efsanelerin gölgesinde bir medeniyet

Homeros’un kaleminde ölümsüzleşen Troia, Çanakkale’nin en bilinen antik kimliğini temsil ediyor. Kaz Dağları’nın eteklerinden ovaya doğru uzanan bu kutsal şehir, binlerce yıl boyunca yalnızca efsanelerin değil, gerçek savaşların da sahnesi oldu. Bugün UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Troia antik kenti, şehrin kültürel mirasında hâlâ soluk alıp veriyor.

Dardanos: Boğazın eski bekçisi

Troia’nın güneydoğusunda, Çanakkale Boğazı’nı selamlayan bir başka antik yerleşim de Dardanos. Boğaz trafiğini kontrol eden stratejik konumuyla tarih boyunca büyük öneme sahip olan bu antik kent, adını efsanevi Dardanos’tan alıyor. Kimi kaynaklarda ise bu isim, boğazın antik çağdaki adı olan Dardanel ile özdeşleştiriliyor.

Abydos: Efsanevi bir aşkın şehri

Çanakkale'de trafik kazasında otomobil devrildi
Çanakkale'de trafik kazasında otomobil devrildi
İçeriği Görüntüle

Gelibolu Yarımadası’nın Nara Burnu üst tarafı Abydos, yalnızca stratejik değil, duygusal bir değere de sahipti. Antik Yunan mitolojisinde Leander’in yüzerek geçmeye çalıştığı boğazın karşı kıyısı tam da buradaydı. Bu trajik aşk hikayesiyle anılan Abydos, bugün bile boğaza bakan her gözde izlerini bırakmaya devam ediyor.

Geçmişin izinde bugünün Çanakkale’si

Modern zamanlarda Çanakkale, tarihi yalnızca müzelerde sergilenmesi gereken bir öğe olarak değil; yaşayan, solunan bir kimlik olarak taşıyor. Antik çağın gölgeleri, günümüz sokaklarında birer anı gibi dolaşıyor. Bu topraklarda yürümek, her adımda binlerce yıl öncesine dokunmak demek.

Şehir, yalnızca geçmişe değil, geleceğe de köprü kuran bir kültürel hafıza olarak varlığını sürdürüyor. Troia’nın taşları arasında yankılanan ayak sesleri, Dardanos’un surlarında esen rüzgarlar, Abydos’un kıyılarında yazılmış efsaneler… Hepsi bugün hâlâ bu şehrin ruhunda yaşıyor.

Muhabir: Coşkun Balcı