Son yıllarda ülkemizde doğum oranının gittikçe azaldığı görülüyor.


Son yıllarda ülkemizde doğum oranının gittikçe azaldığı görülüyor. TÜİK verileri bu konuda verileri gözler önüne seriyor. Ben bunun nedeninin bilinçlenmeyle paralel olduğunu düşünüyorum. Artık gençler, erken evlilik ve erken doğurganlıktan ziyade ilk önce kendi eğitimlerini bitirmeyi tercih ediyor. Çok yaygın olarak bilinen ’30 yaşından sonra anne olunmaz’ tabuları ise resmen kırılmış durumda…
Sosyolojik baskı yaratan bu cümleler, artık gençlerin pek umursamadığı cümleler çünkü öyle anneler görüyorum ki 35’inde kucağında yeni doğmuş bebeği ile etrafa ışık saçıyor. Belli bilinçli bir anne… Etrafın söylediğine göre de ‘aranızda yaş farkı olur, yetişemezsin yorulursun’ laflarına da hiç benzemeyen bir anne…
Gençler daha dinamik olmayı, kendi bireyselliğini kazandıktan sonra kendine başka birine adamayı, eğitimli olmayı, anne olmanın sadece doğurmakla kazanılmadığını anlıyor ve daha bilinçli bir ebeveyn olmak için anne-baba birlikte çalışıyor, konuşuyor, gerekirse destek alıyor, okuyor, araştırıyor.
Bunun ne kadar faydalı olacağını tabi ki bu kuşak çocukların büyüdüklerinde görebileceğiz ama eğitimli anne-babalar olduğu müddetçe gözüm arkada kalmıyor.
Aslında doğurganlık düşmüyor!
Bilinçli doğurganlık artıyor. Herkes kendi ekonomine dayanarak çocuk yapmayı akıl edebilse, her çocuk imkanlardan faydalanır gibi geliyor bana. Bu yüzden bilinçli doğurganlıkta, kardeşler bile birbirlerinin haklarını yemiyor.
Umarım, ülkemiz daha sağlıklı bir zihne, daha sağlıklı ebeveynlere ve bunun sayesinde daha sağlıklı bir geleceğe kavuşur…
Herkese iyi haftalar…