Freud ve Marx'ın yöntemleriyle insan ve toplumun kavranabileceği, değiştirilebileceği ve geliştirilebileceğine dair inanç yavaş yavaş ortadan kalktı.

Freud ve Marx'ın yöntemleriyle insan ve toplumun kavranabileceği, değiştirilebileceği ve geliştirilebileceğine dair inanç yavaş yavaş ortadan kalktı. İşte postmodernizm terimi, bir önceki dönemden kopuş anlamında, 'modernizm'in sonrasını, 'ötesini' belirtmektedir. Okuduğum pek çok yazının ardından, tam olarak budur’ denilebildiğini göremedim henüz, hatta kavram benim kafamda bile tam olarak oturamadı.

Her akım, bir öncekini yanlışlamak için ortaya çıkmıştır diyebilir miyiz?
Postmodernizmde ise durum biraz farklıdır. O da her akım gibi, döneminin ihtiyaçlarına yöneliktir ancak bir o kadar da değildir aslında. Modernizmin ve dünya savaşlarının ardından dünya, umutsuz ve bitkin diyebileceğimiz bir pozisyondaydı. Ardı ardına gelen aydınlanma ve modernizm yıkıma uğramıştı. Çünkü ikisi de sanayinin ve sanatın gelişimin anahtarı olacağını, ancak bu şekilde yüksek zümreliği temsil eden bir toplum yaratılabileceğini öngörüyordu. Ancak öyle olmadı. Yıllar süren savaşlar küreselleşmeyi zıddı bir noktaya götürdü. Açlık ve sefalet bugün en modern diyebileceğimiz şehirleri vurdu. Avrupa’ya gittiğimde hiç sokak hayvanı görmeyince şaşırmıştım, henüz edinmediğim bir bilgiydi bu. Hatta bir arkadaşım telef edildiklerini söylemişti. Bugün, kıtlık yüzünden o kedi ve köpeklerin hatta farelerin bile yendiğini biliyor olmanın hüznü içerisindeyim. İşte, böyle bir topluma gidip de, sanat sizi kurtaracak derseniz affedersiniz de, yüzünüze tükürür. Maslow’un hiyerarşisinde 5. Katta oturmuyor bu insanlar.

Postmodernizmin olayı, kitle endüstrisi yaratıyor olması aslında. Çünkü genel itibari ile sanat, kim ne derse desin, elit bir zevktir. Postmodernizm, ise şuh dolu tavrıyla her şeyin eleştirilebilir ve tüketilebilir olduğunu savunur. Bu yüzden estetikten uzak bir ideoloji olarak öne çıkmaktadır.

Bugün yaşadığımız dünyanın ise post-post-modern olduğunu savunuyorum. Bu ise başka bir yazının konusu.