Türkiye’de kadınların seçme ve seçilme hakkına kavuşmasının 91. yılı, Çanakkale’de düzenlenen anlamlı bir etkinlikle kutlandı. 5 Aralık 1934’te Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oybirliğiyle kabul edilen bu tarihi kazanım, Cumhuriyet devrimlerinin en önemli adımlarından biri olarak yeniden hatırlandı. Programda, Türk kadınlarının demokratik hayata katılımının önemi ve eşitlik mücadelesinin bugün de güçlü şekilde devam ettiği vurgulandı.
Çanakkale Barosu ile Türk Kadınlar Birliği Çanakkale Şubesi’nin ortak düzenlediği anma töreni, Cumhuriyet Meydanı’nda geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Törene Çanakkale Baro Başkanı Av. Ardahan Dikme, Baro Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Yeşim Şimşek ve komisyon üyeleri, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek’in eşi Özen Algönül Erkek, CHP Çanakkale Milletvekili İsmet Güneşhan, CHP İl ve Merkez İlçe yöneticileri, kadın kolları temsilcileri, önceki dönem baro başkanları ve birçok sivil toplum kuruluşunun temsilcileri katıldı. Çelenk sunumlarının ardından, günün anlam ve önemine dair konuşmayı Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Av. Yeşim Şimşek yaptı. Şimşek konuşmasında Atatürk'ün önderliğinde kazanılan seçme ve seçilme hakkının, Cumhuriyet’in kadınlara sunduğu en önemli devrimlerden biri olduğunu vurgulayarak, “5 Aralık, sadece bir takvim yaprağı değildir. Bu tarih, bir milletin kadınlarına duyduğu güvenin, eşitliğe olan inancının ve çağdaş bir toplum olma kararlılığının en açık göstergesidir. Dünyanın pek çok ülkesinden önce Türk kadınına tanınan bu hak, Cumhuriyetimizin kadınlara verdiği değerin ve vizyonunun güçlü bir simgesidir. Ve bugün bu anlamlı günü, sıradan bir şehirde değil; tarihin akışını değiştiren, mücadeleyi, direnci ve barışı temsil eden Çanakkale’de anıyoruz. Çanakkale yalnızca bir cephe değil, bir bilincin, bir özgürlüğün ve bir geleceğin doğduğu topraklardır. Bu topraklarda yalnız erkekler değil, kadınlar da savaşın, yokluğun ve mücadelenin en ağır yükünü taşımış; cephe gerisinde ailesini, vatanını ve hayatı ayakta tutmuştur. Bu yüzden Çanakkale, sadece bir savaşın değil, kadın emeğinin, kadın direncinin ve kadın onurunun da adıdır. Bugün bizlere düşen görev ise, bu tarihsel mirası yalnızca anmak değil; onu büyütmek, geliştirmek ve daha ileri taşımaktır. Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak bizler, şiddete maruz kalan, ayrımcılığa uğrayan, sesi bastırılmaya çalışılan her kadının yanında olmaya, kadınların haklarını savunmaya, eşitlik mücadelesinde hukuk zemininde bir kale olmaya devam ediyoruz. Ancak biliyoruz ki, seçme ve seçilme hakkı, sadece sandık başına gitmek değildir. Gerçek eşitlik, yönetimde, yargıda, akademide, sokakta, evde ve hayatın her alanında var olabilmektir. Kadınların yalnızca temsil edilmediği, karar alma süreçlerinde aktif rol üstlendiği, eşit ücret aldığı, şiddetten korkmadan yaşadığı, geleceğe umutla baktığı bir toplum inşa etmek, hepimizin ortak sorumluluğudur. Ve bu sorumluluk, özellikle bugün, özellikle biz hukukçular için sadece bir ideal değil, bir görevdir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözünü bir kez daha hatırlamak isterim, “Dünyada her şey kadının eseridir.” Bizler, kadının eserini küçültmeye değil, büyütmeye, kadını geri çekmeye değil, ileri taşımaya, kadını susturmaya değil, güçlendirmeye kararlıyız. Bu duygu ve inançla, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyetimizi ve kadın haklarımızı bize emanet eden tüm kadınları saygıyla anıyor, geleceği şekillendirecek tüm kız çocuklarını sevgiyle selamlıyorum” dedi.
‘’Biz kadınlar bu günü kutlamaktan onur ve gurur duyuyoruz’’
Törende, Türk Kadınlar Birliği Çanakkale Şubesi Üyesi Hikmet Kuru da günün anlam ve önemine ilişkin kapsamlı bir konuşma yaptı. Kuru konuşmasında, Türk Kadınlar Birliği’nin Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren kadın hakları mücadelesindeki yerine dikkat çekerek, “ Kadınlarımızın 91 yıl önce siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi, toplumsal hayatta gerçekleşen Atatürk devrimlerinden birisidir. Biz kadınlar bu günü kutlamaktan onur ve gurur duyuyoruz. Bu hakları bize kazandıran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e şükranlarımızı sunuyoruz. Mustafa Kemal Atatürk ve Latife Hanım’ın önerileri ile 1924 yılında Nezihe Muhiddin, Latife Bekir (Çeyrekbaşı) ve Sabiha Zekeriye (Sertel) önderliğinde kurulan Türk Kadınlar Birliği, cumhuriyet tarihinin ilk ve çok uzun yıllar tek örgütlü kadın gücü olmuş; başta seçme ve seçilme hakları olmak üzere, yasal hakların elde edilmesi için demokratik birçok mücadelenin içinde ve önderi olmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra, 1926 yılında, laik hukukun temeli olan Türk Medeni Kanunu ile aile ve toplum içinde eşit haklar kazanan kadınımız, 1930 yılında da belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını yasayla kazanmış, 1933 yılında ise köylerde muhtar ve ihtiyar heyetlerine seçme ve seçilme hakkını elde etmiştir. Türk Kadınlar Birliği’nin kurucusu Nezihe Muhiddin’in sözlerini hatırlatarak kadın hakları mücadelesinin temelini özetledi. “1934 yılında Başbakan İsmet İnönü ve 91 milletvekilinin sunduğu anayasa ve seçim kanununda değişiklik yapılmasını öngören yasa önerisi 5 Aralık 1934’te mecliste görüşüldü. 317 üyeli mecliste oylamaya katılan 258 milletvekilinin tamamının oyuyla değişiklik önerisi kabul edilmiştir” diyen Kuru, “ Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, Türk kadınına çok sayıda Avrupa ülkesinden daha önce bu demokratik hakkın verilmesini sağlamıştır.
Türkiye; Fransa, İtalya, Hırvatistan, Slovenya'dan 11, Romanya'dan 12, Bulgaristan'dan 13, Belçika'dan 14, Yunanistan'dan 15, İsviçre'den ise 36 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanımıştı. 11 Aralık 1934'te yapılan değişiklikler sonucu anayasada tanınan haklar seçim kanunuyla da düzenlendi. Yasanın çıkmasının ardında kadınlarımızın TBMM’ne girebilme haklarını elde etmeleri üzerine; 7 Aralık 1934 günü, Türk Kadınlar Birliği İstanbul'da Beyazıt meydanında büyük bir kutlama mitingi ve Beyazıt’tan Taksim’e kadar yürüyüş düzenlemişlerdir. 8 Şubat 1935 yılında yapılan 5.Dönem milletvekili seçimlerinde, Türk Kadınlar Birliğinin olağanüstü gayretleri ve çalışmalarıyla Meclis'e 18 kadın milletvekili seçilmiştir. Derneğimiz ayrıca gerek Genel Başkanlarından, gerekse aktif üyelerinden olan 12 kadın milletvekili TBMM'sine göndermiş olmaktan gurur duymaktadır.
Derneğimizin İlk Genel Başkanı Nezihe Muhiddin başlattıkları mücadeleyi, "Biz kadınlar, toplumsal ve siyasal yaşamda hak ettiğimiz yeri almalıyız. Önce, kadınlarımızı bilinçlendirmeli ve eğitmeliyiz, onlara daha fazla şey istemelerini ve bunlara nasıl ulaşacaklarını anlatmalıyız. Amacımız Türkiye'de kadın ve erkeğin, toplumsal, ekonomik ve siyasal eşitliğidir.' sözleri ile özetlemiştir. Amacımız, Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve devrimlerini, Cumhuriyetin kadın haklarında sağladığı kazanımları korumak ve Türkiye'de yaşayan kadınları sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda eşitliği sağlamaktır. Kadının önündeki engelleri kaldırma konusunda çalışmalar yapmaktır. Bugün hepimizin geçmişte verilen mücadeleye sahip çıkıp, geleceği kurmanın sorumluluğunu taşıdığımız gündür. Kadınlarımızın daha aktif olması ve haklarına sahip çıkması dileğiyle” ifadelerine yer verdi.
Meydanda duygusal anlar
Program kapsamında konuşmaların ardından, Nazmiye Çelebi ve Sevil Boyraz tarafından seslendirilen Cumhuriyet Kadını temalı şiirler, meydanda duygusal atmosfer oluşturdu. Türk kadınlarının toplumsal hayattaki mücadelesini, cesaretini ve Cumhuriyet’in kazandırdığı kimliği anlatan dizeler, katılımcılardan yoğun alkış aldı.
Çanakkale’de düzenlenen bu özel tören, hem Cumhuriyet değerlerinin hem de kadınların demokratik kazanımlarının önemini bir kez daha ön plana çıkararak günün anlamını güçlü şekilde yansıttı.




