Kentte birden fazla kadın örgütünün düzenlediği yürüyüşler, geniş katılımla gerçekleşti.
Kadınlar İskele Meydanı’nda Toplandı
Çanakkale 8 Mart Kadın Platformu üyeleri, Eski Salı Pazarı’ndan başlayarak ellerinde pankartlarla İskele Meydanı’na yürüdü. “Kadına şiddete hayır”, “Öldürülen kadınlar için adalet” sloganlarının yükseldiği yürüyüşte katılımcılar, kadın cinayetlerinin durdurulması için yetkililere çağrı yaptı.
Öte yandan Çanakkale Kadın Platformu da Golf Çay Bahçesi’nden İskele Meydanı’na yürüyüş düzenledi. Dövizler, sloganlar ve alkışlarla gerçekleşen yürüyüşte kadınlar, toplumun her kesimini dayanışmaya davet etti.
Yürüyüşlere çok sayıda kadın, CHP Kadın Kolları temsilcileri ve sivil toplum kuruluşları da katıldı. Gruplar, meydanda bir araya gelerek ortak basın açıklaması gerçekleştirdi.
“Kadınları Koruyamayan Sistem Şiddetin Bir Parçasıdır”
İskele Meydanı’nda açıklama yapan 8 Mart Kadın Platformu, Türkiye’de artan kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete dikkat çekti. Açıklamada öne çıkan başlıklar şöyle:
Şiddetin yalnızca bireylerden değil, ihmal eden kamu kurumlarından ve sistemden beslendiği, kadın cinayetlerinin neredeyse her gün yaşandığı, ekonomik kriz, güvencesiz çalışma ve yoksulluğun kadınları daha fazla etkilediği, koruyucu-önleyici tedbirlerin uygulanmadığı, şüpheli kadın ölümlerinde etkin soruşturma yapılmadığı, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının kadınların güvenliğini zayıflattığı vurgulandı.
Platform temsilcileri, “Kadınların şikayetleri göz ardı ediliyor. Uzaklaştırma kararlarına uyulmuyor. Şiddet failleri çoğu zaman cezasız bırakılıyor. Biz bu düzeni kabul etmiyoruz. Haklarımızdan ve hayatlarımızdan vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Şiddetsiz Bir Yaşam İçin Eşitlik Şart”
Çanakkale Kadın Platformu’nun açıklamasında ise kadınlara yönelik her tür şiddetin ancak gerçek bir cinsiyet eşitliği ile son bulabileceği vurgulandı.
Açıklamada şu noktalara dikkat çekildi:
Kadınların fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel ve dijital şiddete karşı korunması için güçlü yasal uygulamalara ihtiyaç olduğu, cezasızlık politikalarının failleri cesaretlendirdiği, kadınların güçlenmesi için yeterli kamu kaynağı ayrılması gerektiği, 2025 yılında kadınların haklarını hedef alan söylem ve uygulamaların arttığı, Medeni Kanun, nafaka, soyadı ve kıyafet özgürlüğü gibi hakların tartışmaya açılmasının kabul edilemez olduğu, İstanbul Sözleşmesi, CEDAW ve 6284 sayılı kanunun gereklerinin uygulanmadığı belirtildi.
