Emzirmeyi olumsuz etkileyen durumlara ışık tutan Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Gültekin Koçun, "Bebek annesinin doğal kokusuna alışır. Parfüm gibi kokular memeyi reddetmesine neden olabilir" dedi.
Emzirme ile ilgili konularda farkındalığı artırmak ve anne sütü ile beslenmeyi desteklemek adına her yıl 1-7 Ağustos tarihleri arasında Dünya Emzirme Haftası adı altında çeşitli etkinlikler ve çalışmalar yürütülüyor. Bu kapsamda Medicana International İzmir Hastanesi uzmanları da anne sütü ve emzirmenin önemi hakkında dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Gültekin Koçun, anne sütünün önemini, emzirmenin faydalarını ve emzirmeyi etkileyen faktörleri anlatırken; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Özge Yendur ise ilk süt olan kolostrumun önemine dikkat çekerek, emziremeyen anneler için önemli tavsiyelerde bulundu.
Bebek kadar anneyi de koruyor
Emzirmenin bebek kadar anneye de fayda sağladığının altını çizen Op. Dr. Gültekin Koçun, "Emziren annelerde, salgılanan oksitosin hormonu sayesinde rahmin eski haline dönmesi hızlanır. Emzirme kalori harcamasını artırır, doğum sonrası kilo vermeye yardımcı olur. Meme ve yumurtalık kanseri riskini düşürür. Anne-bebek arasında güçlü bir bağ kurulmasını sağlar, annelik depresyonunu azaltabilir" sözlerini kaydetti. Emzirme sürecinin annenin ruh sağlığına olumlu etki ettiğinin altını çizen Op. Dr. Gültekin Koçun, "Emzirme, sadece fiziksel bir beslenme süreci değil; aynı zamanda annenin ruhsal dünyasında da derin izler bırakan bir deneyimdir. Emzirme sırasında salgılanan oksitosin ve prolaktin hormonları sayesinde annenin stres seviyesi azalır, huzur ve bağlanma hissi artar" dedi. Emzirme sürecinde yaşanabilen zorluklar ve duygusal dalgalanmalara da değinen Op. Dr. Gültekin Koçun, "Emzirme sorunları (örneğin çatlaklar, süt azlığı) annede yetersizlik duygusuna yol açabilir. "İyi anne" olma algısı, emziremeyen annelerde suçluluk hissi yaratabilir. Özellikle gece emzirmeleri, annenin sosyal izolasyon yaşamasına neden olabilir. Bu gibi durumlarda anneye psikolojik destek verilerek, emzirme sürecini daha sağlıklı yaşaması sağlanabilir" açıklamasını yaptı.
Emziren annelerin çoğu bu hataları yapıyor
Emzirmeye yeni başlayan anneler için bu sürecin hem heyecan verici hem de kafa karıştırıcı olabileceğini dile getiren Op. Dr. Gültekin Koçun, özellikle deneyimsizlik, çevresel baskılar ve yanlış bilgiler nedeniyle yapılan hataların emzirme sürecini olumsuz etkilediğini aktardı. Yapılan en yaygın hatalardan birinin belli saat aralıklarıyla emzirmeye çalışmak olduğuna dikkat çeken Op. Dr. Gültekin Koçun, "Her bebeğin emme ritmi farklıdır. Bebeğiniz her istediğinde emzirmeniz önerilir. Saat sınırlaması koymak süt üretimini olumsuz etkileyebilir. Sütün yetmediğini düşünüp mama vermek, en sık yapılan yanlışlardan. Bebek düzenli kilo alıyorsa ve idrar-dışkı çıkışı normalse, anne sütü yeterlidir. Gereksiz mama takviyesi süt üretimini azaltabilir" dedi.
Kokulu ürünlere dikkat
Parfüm veya kokulu ürün kullanmanın emzirme sürecini olumsuz etkilediğine dikkat çeken Op. Dr. Gültekin Koçun, sözlerine şöyle devam etti: "Bebek annesinin doğal kokusuna alışır. Parfüm gibi kokular memeyi reddetmesine neden olabilir. Öte yandan acı, genellikle yanlış emzirme pozisyonundan kaynaklanır. Meme ucunun değil, kahverengi alanın tamamının bebeğin ağzında olması gerekir. Emzirme döneminde yoğun sporlar sütteki laktik asidi artırabilir ve bebek memeyi reddedebilir. Ayrıca dengeli beslenme ve bol sıvı tüketimi süt üretimi için daha etkilidir. Aşırı yemek özellikle tatlı tüketimi önerilmez. Çoğu hastalık anne sütüyle geçmez. Emzirmeye devam etmek, bebeğe antikor geçişi sağlayabilir. İlk 6 ay sadece anne sütü yeterlidir. Su bile gereksizdir çünkü anne sütünün yüzde 80’i sudur."
Geceleri emzirmek anne sütünü artırabilir
Anne sütünü artırmak için yapılması gerekenleri dile getiren Op. Dr. Gültekin Koçun, sözlerini şöyle tamamladı: "Anne sütünü artırmak isteyen anneler için bilimsel araştırmalarla desteklenen pek çok etkili yöntem mevcut. En başta, sık ve düzenli emzirme; özellikle gece emzirmeleri, prolaktin ve oksitosin hormonlarının salgılanmasını sağlayarak süt üretimini destekler. Dengeli bir beslenme düzeni, süt artırıcı etkisi bilinen rezene, anason, yulaf, arpa, kuruyemişler ve bol su tüketimiyle desteklenmelidir. Stres ise süt üretiminin düşmanı olduğundan, annelerin yeterince dinlenmesi, meditasyon ve nefes egzersizleri gibi yöntemlerle rahatlaması büyük önem taşır. Ayrıca, rezene, ısırgan otu ve çemen otu gibi bitkisel çaylar ölçülü şekilde kullanılabilir. Son olarak, süt üretimini etkileyebilecek hormonal sorunlar ya da tiroid bozuklukları gibi sağlık problemlerinin varlığı durumunda mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır. Her annenin bedeni farklı tepkiler verebilir, bu nedenle süreci bireysel olarak değerlendirmek gerekir."
Bağışıklık sistemi için hayati önemi var!
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Özge Yendur, doğumdan sonra gelen ilk süt olan kolostrumun bağışıklık sistemi için hayati önemde olduğunu vurgulayarak, içerdiği antikorlar, vitaminler ve büyüme faktörleri sayesinde enfeksiyonlara karşı koruyucu, sindirimi kolay ve bağırsak gelişimini destekleyici etkileriyle "ilk aşı" olarak tanımlandığını belirtti. Emziremeyen annelerin suçluluk duymaması gerektiğini, mama kullanımının hekime danışılarak hijyenik şekilde hazırlanmasının önemli olduğunu ifade eden Uzm. Dr. Özge Yendur, anne sütü ve mama kombinasyonunun da uygulanabileceğini söyledi. Bazı ilaçlar ve hastalıklar nedeniyle emzirmeye geçici ya da kalıcı ara verilebileceğini hatırlatan Yendur, "Çoğu ilaç emzirme ile uyumludur (LactMed veritabanı güncel rehber olarak kullanılmaktadır). Ancak bazı ilaçlar (örneğin bazı kanser ilaçları, radyasyon tedavisi) ve hastalıklar (HIV, aktif tüberküloz gibi) emzirmeyi geçici ya da kalıcı olarak durdurmayı gerektirebilir.Uyuşturucu kullanımı ya da aktif, tedavisiz enfeksiyonlar durumunda da emzirme geçici olarak kesilebilir" sözlerini kaydetti.
Prematüre bebekler nasıl emzirilmeli?
Prematüre bebekler için anne sütünün önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Özge Yendur, "Anne sütü prematüre bebek için NEC (nekrotizan enterokolit) riskini azaltarak, gelişimi desteklemesi nedeniyle daha da kritiktir: Prematüre süt; zamanında doğan bebeğin sütüne göre anne metabolizması tarafından enerji, protein ve bağışıklık bileşenleri açısından daha zengin ve bireye uygun olarak üretilmiştir. Eğer direkt emzirme mümkün değilse, sağılan anne sütü ile başlanır, gerekirse prematüre için özel takviye edici ürünler eklenir. Erken dönemde ‘kanguru bakımı’ ve emzirme desteği çok önemlidir" açıklamasını yaptı.