Bahar alerjileri, çoğu insanın çok zorlandığı bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor.
Bahar alerjileri, çoğu insanın çok zorlandığı bir hastalık olarak karşımıza çıkıyor. Hele polenlerin oradan oraya uçuştuğunu görmek bile, alerjimizi azdırmaya yetiyor. sonra başlıyor hapşuruklar...Doktor İbrahim Saraçoğlu'nun alerjiye direnç kazanılması için önerilerinin çok işe yaradığını duydum. Ben Harnup ile olan yöntemi deneyeceğim.
Umarım sizlerin de işinize yarar...
Kür1: Beyaz Lahana ve Toksin Atıcı Kür
Beyaz lahananın toksin atıcı özelliğinden istifade edebilmek için, kaynamakta olan yarım litre suda altı-yedi adet beyaz lahana yaprağı parçalamadan (tüm olarak), on dakika ağzı kapalı olarak kısık ateşte haşlanır, sabah ve akşam olmak üzere aç veya tok karnına birer su bardağı içilir. Bu işleme toplam üç kere beş gün devam edilir. Her beş günde üç gün ara verilir.
Kısaca:
3 x 5U + 3A
5 gün uygula + 3 gün ara + 5 gün uygula + 3 gün ara + 5 gün uygula = Toplam 15 günlük kür
Toksin atıcı onbeş günlük kürü, bir yıl boyunca üç veya dört defa yapmak en doğrusudur. Bu kürü uygulamaya başladığınızın ikinci veya üçüncü gününden sonra vücudunuzun yağ atarak terlediğini ve özellikle de yüz kısmınızda yağlı yağlı terlediğinizi görürsünüz. Aynı zamanda dışkıda da belirgin şekilde yağ oranının artığı gözlenebilmektedir. Bu da yağla beraber toksinlerin atıldığını gösterir.
Bu kürü uyguladığınız dönemlerde daha sık banyo veya duş yapmanız sizi hem daha çok rahatlatacak hem de deri gözenekleri açıldığından daha rahat toksinli-yağ atmanıza yardımcı olmuş olacaktır. Unutmayınız ki, toksin atan vücut kendini yeniler.
Not: Kesinlikle onbeş günlük kür için ihtiyacınız olan miktarı tek bir defada hazırlamayınız. Her gün taze olarak hazırlamanız şarttır.
Haftada üç-dört kez içilecek ısırgan çayı veya haşlanmış keçiboynuzu suyu alerjiye karşı vücudu dirençli kılar.
Kür2: Isırgan ile Alerjiye Karşı Direnç Kazanmak
Kaynamakta olan 150 ml (bir su bardağı) suya yaklaşık bir tatlı kaşığı ısırgan atınız. Kısık ateşte ağzı kapalı olarak üç dakika kaynatınız ve ılımaya bırakınız. Ilıdıktan sonra mutlaka süzerek bitkileri ayırınız. Aç karnına sabah ve akşam bir çay bardağı içiniz. Aç karnına içtikten en az yirmi dakika sonra yemek yemeye başlanabilir. Bu kür onbeş gün boyunca her gün günde iki kez uygulanır ve sonlandırılır. Yılda iki-üç kez tekrarlanabilir. Isırgan kürü için kurutulmuş veya taze ısırgan kullanılabilir.
Dikkat
Hipoglisemi hastalarının (kan şekeri düşük olanlar veya ani kan şekeri düşüşü yaşayanlar) hekimlerine danışmadan kesinlikle ısırgan kürünü uygulamamalarını, ısırgan çorbası veya salatasını tüketmemelerini öneririm.
Dikkat
Platelet (trombozit) düşüklüğü şikâyeti olanların ısırgan kürünü uygulamamaları gerekir.
Kür3: Harnup ile Alerjiye Karşı Direnç Kazanmak
Orta büyüklükteki keçiboynuzundan altı-yedi tanesini önce soğuk su altında yıkayınız. Daha sonra bunları küçük küçük (üç-dört cm uzunluğunda) kırarak, kaynamakta olan yarım litreye yakın suyun içerisine atınız. Kısık ateşte yedi-sekiz dakika kaynatınız. Soğuduktan sonra süzerek suyunu cam şişeye doldurunuz.
Her gün sabah kahvaltı arasında ve akşam yemeğinden önce bir çay bardağı içilir. Yaklaşık yarım litre olarak hazırladığınız keçiboynuzunun haşlanmış suyu üç gün buzdolabında bozulmadan korunabilir. Her üç günde bir, taze olarak hazırlamanız gerekecektir. Hiç ara vermeden bir ay uygulayınız. Yılda iki-üç defa tekrarlanabilir.
Kür4: Çekirdekli Siyah Kuru Üzüm ile Alerjiye Karşı Direnç Kazanmak
Alerjiye karşı vücudunuza direnç kazandırmak istiyorsanız, zaman zaman dört-beş gün arka arkaya günde iki kez, aç karnına yirmi-yirmibeş tane siyah kuru üzüm çekirdeğini havanda ezip bekletmeden çiğneyerek tüketiniz. Üzümün çekirdeğini çiğnerken buruk tadını algılamak gerekir. Eğer buruk tadını algılamıyorsanız ya bayat ya da yanlış tür üzümdür.
DOĞRU BİTKİ KULLANIMI!
Tüm bu kürleri kullanırken dikkat edilmesi gereken en önemli husus; bitkinin raf ömrüdür. İkincisi bitkinin doğru zamanda toplanmış olmasıdır. Üçüncüsü ise bitkinin nasıl kurutulmuş olduğudur. Her bitkinin özelliğine göre uygun koşullarda kurutulmuş olması gerekir. Bazı bitkiler gölgede, bazıları güneşte, bazıları ise karanlıkta kurulması gerekir. En önemlisi ise kullanacağınız bitkinin mutlak surette doğru tür olmasıdır. Eğer doğru bitki türü değil ise kürün etkisini büyük oranda azaltmaktadır.