Atasözlerimiz bizlerin çok sık kullandığı kelime kalıplarıdır.
Atasözlerimiz bizlerin çok sık kullandığı kelime kalıplarıdır.Bazen hangi atasözünün ne anlama geldiğini bilmeyiz ama açıklaması yapılınca şaşıp kalırız.
Aferinle kaldım kapıda, yenlerim döndü çaputa. : İlk bakışta deyim izlenimini veriyor. Anlamını göz önüne aldığımızda atasözü olduğu ortaya çıkıyor: Aşırı övgü ve kışkırtmalara kanıp yeteneklerinin üzerinde işler yapmaya kalkanlar; sonunda başarısız, perişan olurlar.
İt ürür, kervan yürür. : Gerçekleşmesi doğal olan işler engellenemez.
Alçak avlo atlamağa iyi gelir. : Bahçe ve bostanların, harmanların çevresi, ürünleri hayvanlardan korumak için avlo denilen uzun sırıkların kazıklara aralıklı olarak tutturulmasıyla oluşan setlerle çevrilir. İnsanlar bahçe ve bostana ya kapıdan ya da sırıkların bir kısmını yere indirerek girerler. Avlo, şayet alçak olursa insanlar atlayarak veya bacaklarını sarkıtarak kolayca ürünlerinin yanına varırlar. Söz; bu dış anlamından çok, mecazi anlamıyla kullanılır. Küçük, basit işlerin kısa zamanda, az emekle başarılıp sonuç alındığını ifade eder
Ağaç yaşken eğilir : İnsan küçükken eğitilmelidir.
İyi dost kara günde belli olur. : Dostunun iyi olup olmadığı yaşadığın kötü zamanlarda belli olur.
Ev alma, komşu al. : Komşular aldığın evden daha önemlidir çünkü eğer evin güzel olsa bile kötü komşuların varsa o ev sana mutluluk vermeyebilir.
Acemi katı kapı önünde yük indirir. : Bir işi üstlenip yarıda bırakma durumunda kullanılır.
Evdeki hesap çarşıya uymaz. : Daha önceden planladığın bir iş, onu yaparken aynı şekilde sonuçlanmayabilir. Örneğin bir arkadaşını ziyaret etmeye karar verip program yapabilirsin ama kapısına gitti-ğinde o evde olmayabilir.
Bulutlar Gerede'ye, al abayı gir odaya. : Bolu arazisinde veya komşu illerde bulutlar Gerede'ye doğru hareket ederse mutlaka hava soğur, mevsimine göre kar veya yağmur yağar. Kalın giysileri giyip sıcak bir eve, odaya girmek gerekir.
Komşuda pişer, bize de düşer. : Bir eşin dostun başına gelen iyi bir şey bize de fayda sağlayabilir.
Denize düşen yılana sarılır : Hoşlanmadığımız ve sevmediğimiz kişilere zor zamanlarda ihtiyaç duyabiliriz.
İyilik eden iyilik bulur. : Çevrene iyilik yapıp yardımcı olan biriysen insanlar da sana o şekilde davranır. Yaptıklarının karşılığını mutlaka alırsın.
Elma olsa soysak, para olsa saysak. : Bu söz de ilk bakışta deyim intibası uyandırmaktaysa da insanlara bir nasihatte bulunduğu, hüküm bildirdiği için bizce atasözüdür. Anlamı şöyledir: İnsanın boş oturması, bir işle meşgul olmaması her yönden sakıncalıdır. En sevdiği, becerdiği işlerden başlayarak mutlaka zamanı çalışarak geçirmelidir.
Dikensiz gül olmaz. : Her güzel durumda bir kusur ya da hata olabilir.
Evladın azarı olsa da bezeri olmaz. : Zaman zaman evlatların anne babalarını azarladıkları, saygısızlık ettikleri görülürse de onlar hiçbir zaman büyüklerinden bizar, şikâyetçi olmaz, bezmez, bıkkınlık duymazlar.
Mallı zenginden evlatlı zengin iyidir. : Malı çok olan zenginler; genellikle hayırseverlik ve cömertlikte yeteri kadar verici, dağıtıcı değillerdir. Oysa çocuk sahibi zenginler, daha şefkatli, hayırsever ve cömert olurlar çünkü çocuklarının toplumda kabul görüp daha rahat yaşamalarını isterler.