Doğal bitkilerle boyama tarihin ilk dönemlerinden  itibaren bilinmekteydi. 

Doğal bitkilerle boyama tarihin ilk dönemlerinden  itibaren bilinmekteydi.  İlk dönemlerde bitkilerin renkli çiçeklerinden yararlanan insanlar zamanla, doğal boyarmaddeleri yaşamlarının her alanına yansıtmışlar ve nasıl kullanacaklarını çok iyi bilmişlerdir.  Bitkilerin kök, yaprak, dal ve çiçeklerinde bulunan boyarmaddelerinden yararlanmışlar. 
 
Bu günlerde bazı bölgelerde önemini koruyan doğal boyalar 19. yy’ın sonlarına kadar boyacılığın gelişmesinde büyük etken olmuştur.  Yurdumuzda da doğal boyarmaddeler eski dönemlerden itibaren yetiştirilip el sanatı ürünlerinde kullanılmıştır. 
 
Bu gün de Anadolu’nun her bölgesinde doğal boyarmaddelere rastlamak mümkündür.  Yurdumuzda yetişen boyarmadde oranı oldukça yüksek olan kök boya bitkisi 1875 yılına kadar ihraç edilmiş ve ülkemize oldukça yüksek bir gelir sağlamıştır.  1882 yılında ülkemize giren sentetik boyalar, doğal boyamacılığın azalmasına neden olmuştur.  Kalite ve canlılığı doğal boyaların yerini her ne kadar tutmasa da fiyat ucuzluğu ve renk çeşitleri ile tercih nedeni oldular.  Zamanla, doğal boyarmadde üretimi ortadan kalktı ve önemini yitirdi.  Nadir olarak bazı bölgelerde geleneklere uygun olarak doğal boyama yapılmaktadır.
 
Doğal Boyarmaddelerin Toplanması; Boyama yapılırken her bitkinin farklı bölümlerinden yararlanılır.  Bitkilerin toplanma dönemleri renk kalitesi bakımından önemlidir.  Kök, tohum, çiçek ve yapraklar, ayrı zamanlarda, her birinin olgunluk döneminde toplanmalıdır.  Bitkilerin, yetiştiği yöre ve güneş alma durumu da boyarmadde oranını önemli bir ölçüde etkiler. 
Çanakkale ilimizde boyama, genellikle yaz aylarında yapılıyor.  Bu mevsimde olgunlaşmış bitkilerden elde edilen boyarmadde oranı oldukça yüksek olur. 
 
Bahar ve yaz aylarında toplanan bitkiler kurutulurken, gölge bir alan seçilir.  Havalandırılarak düz bir zemine serilip kurutulur.  Kuruyan bitkiler boyamaya hazırdır.  Boyama işlemi daha sonra yapılacak bitkiler bez torbalarda muhafaza edilir.