CHP’nin ekonomi takımı Çanakkale’de CHP’nin ekonomi takımı Çanakkale’de

Çanakkale, tarihiyle olduğu kadar geçmişin izlerini taşıyan sokaklarıyla da büyüleyici bir şehir. Bugün modern yapılar ve kalabalık caddelerle şekillenen şehir, 1950’lerde bambaşka bir atmosfere sahipti. Dar Arnavut kaldırımlı sokaklar, zarif taş binalar ve ahşap konaklar arasında süzülen insanlar… O yıllarda şehir, sade ama samimi bir yaşam tarzına ev sahipliği yapıyordu. Şehrin simgelerinden biri olan Saat Kulesi, 1897 yılından beri zamana tanıklık ediyor. 1950’lerde, sabahın erken saatlerinde kule etrafında toplanan esnaflar, dükkânlarını açmaya hazırlanırken sokaklar hareketlenmeye başlıyordu. Çanakkaleli çocuklar okuldan çıkıp evlerine dönerken, meydanda toplanan insanlar günlük haberleri konuşuyor, gazeteleri inceliyordu. Kimileri sahilde yürüyüş yaparken, kimileri limandaki balıkçı teknelerinin dönüşünü izliyordu.

Eski Model Arabalar, Faytonlar ve Bisikletler
Bugünün hızlı trafiğinden çok farklı olarak, 1950’lerin Çanakkale’sinde yollar daha sakindi. Faytonlar, eski model arabalar ve bisikletler, şehrin sokaklarını süslüyordu. Motor seslerinin yerine, at nalı sesleri ve insanların sohbetleri duyuluyordu. Şehirde ulaşım bugünkünden daha yavaştı ama herkes birbirini tanıyor, sokakta yürürken selamlaşmak sıradan bir alışkanlıktı. O yıllarda büyük alışveriş merkezleri yerine, küçük dükkânlar ve geleneksel çarşılar vardı. Kunduracılar, terziler, aktarlar, saat tamircileri ve şekerlemeciler, Çanakkale çarşısının vazgeçilmezleriydi. Esnaf dükkânlarının önünde sohbet eden insanlar, alışverişten çok bir araya gelmenin keyfini yaşıyordu. Dönemin en popüler ürünleri arasında el yapımı ayakkabılar, ipek şallar ve yerel zanaatkârların elinden çıkan süs eşyaları bulunuyordu.

Sahil Şeridinde Esen Hafif Rüzgâr
Çanakkale Boğazı kıyısında dizilmiş küçük çay bahçeleri, şehrin sosyal hayatının merkezindeydi. Sahil boyunca yürüyen insanlar, hafif boğaz rüzgârıyla huzur buluyordu. O yıllarda, kahvehaneler ve çay bahçeleri buluşma noktasıydı; insanlar burada tavla oynuyor, günün olaylarını tartışıyor ve şehrin nabzını tutuyordu. Limanda balıkçılar teknelerini bağlarken, seyyar satıcılar sahil boyunca dolaşıp dondurma ve gazoz satıyordu. 1950’lerin Çanakkale’sinde eğlence, bugünkü gibi teknolojiye dayalı değildi ama bir o kadar da canlıydı. Açık hava sinemaları ve tiyatrolar, halkın en büyük eğlencesiydi. Siyah-beyaz filmler, yerel tiyatro gösterileri ve müzikli eğlenceler, hafta sonlarının vazgeçilmezlerindendi. Özellikle yaz aylarında, sahil kenarındaki çay bahçelerinde yapılan müzikli geceler büyük ilgi görürdü.

 Eğer 1950’lerde Olsaydınız…
Gözlerinizi kapatın ve hayal edin… Eğer 1950’lerde Çanakkale’de yaşasaydınız, bir gününüz nasıl geçerdi? Sabahın erken saatlerinde tarihi bir kahvede kahvenizi yudumlayıp, ardından sahilde yürüyüş mü yapardınız? Belki de çarşıda alışveriş yaparak esnafla sohbet eder, akşamüstü bir açık hava sinemasında siyah-beyaz bir film izlerdiniz. O dönemin sıcak, samimi ve sakin yaşam tarzını düşündüğünüzde, bugünün hızla akan zamanına bir an olsun ara vermek istemez miydiniz?

Zaman değişse de Çanakkale şehri hafızasını koruyor. Çanakkale’nin geçmişini hayal etmek, bugünü daha anlamlı kılıyor….

Muhabir: Coşkun Balcı