Halk oyunlarımıza eşlik eden çalgılardan bir diğer grup olan, vurmalı  çalgıları tanıtmaya devam ediyoruz.

Halk oyunlarımıza eşlik eden çalgılardan bir diğer grup olan, vurmalı  çalgıları tanıtmaya devam ediyoruz.
Darbuka-Dümbelek:  “Silindir biçimindeki gövdesinin ortası boğumlu, bir ucuna deri gerilip bir ucu boş bırakılmış vurmalı bir çalgıdır. Türkiye’de olduğu kadar Arap klâsik ve halk müziğinde özellikle Kuzey Afrika’da yaygın olarak kullanılır. Pirinç, bakır, alüminyum gibi değişik madenlerden ve ağaçlardan yapılır. Darbukaya 19. yüzyıl sonlarında, batı müziğindeki vurmalı çalgılardan esinlenerek akort vidaları eklendi. 20. yüzyılın başlarında İstanbul’a ilk kez fasıl programlarında kullanıldı, giderek Türk müziğinin en yaygın ritim çalgısı durumuna geldi.” “Dümbelek darbuka ile aynı olduğu hâlde gövdesi topraktandır ve değişik bir ses rengine sahiptir. Bazı yörelerde çömlek, bazı yörelerde küpün üzerine deri gerilerekte yapıldığı için küp, bazı yörelerde de söylenişten ötürü daruka, dömlek gibi adlar verilmiştir. Darbuka ve dümbeleğin çalınışı; kucakta, diz arasında, boyna asmak yoluyla yapılmaktadır. Halk oyunlarında darbuka veya dümbeleğin deri takılmış kısmı üste getirilip dizler arasına sıkıştırılarak iki elin parmaklarıyla vurularak çalınış biçimini görmekteyiz. Darbukanın akordu, akort düğmeleriyle, akort düğmesi yoksa darbuka veya dümbeleğin akordu derisini ısıtmakla, su sürmekle, mumla ve daha çeşitli şekillerde, örneğin ovuşturmakla yapılmaktadır.”
Leğen-Bakraç ( Tepsi-Güğüm-Tencere): Teke yöresi Türkmenlerinde, genellikle kadınlar arasında düğün, kına ve eğlencelerinde leğen, tepsi, güğüm gibi kapların arkaları vurma saz olarak kullanılır. Yörede bu çalgılara dımıdan çalgıları, bu tür çalgılar eşliğinde söylenen türkülere dımıdan havaları, oynanan oyunlara da dımıdan oyunları denir. Dımıdan oyunları kadın oyunları olmakla birlikte erkekler tarafından da oynandığı görülür.
Zilli Maşa: Anadolu’da düğünlerde daha çok kadınlar tarafından çalınan vurmalı bir çalgıdır. Mangal maşasına benzeyen demirden bir maşanın iki ucuna pirinçten ziller eklenerek oluşturulur. Sol el ile tutulan maşa, kollarına sağ el ile vurularak çalınır. Bazen de zilli tef gibi yalnızca sallanarak ses elde edilir. Bu ikinci çalma biçimi çok kıvrak ve coşkulu ezgilere özgüdür. “Çankırı’da zilli maşanın adına Koca arap denmektedir.” G. Zil: “ Zil, oyunlarımızda kadın sesi gibidir. Kadın oyunlarında aranır. Zil geçmişte çeşitli adlarla anılmaktadır. Çenk, cenk, çeng, zenç, sanç gibi ziller çifter olarak kullanılır. Ziller birer daire biçiminde, ortası içeriye doğru derinleşen, dıştan bakıldığında kubbeleşen, 3-6 mm kalınlığında, 2-3 cm çapında, ortası delik ve bu delikten zilleri parmak ve elle tutmak için geçen bağla oluşur. Bu bağ, zilim içinden düğüm atılarak delikten çıkmayacak şekilde atılır. Dışta kalan kısmı ise deliğinden parmaklar sokup tutturmak içindir. Bağ olarak çoğu kez lastik kullanılır. Zil hava ve oyunlarımıza yurdumuzun tüm illerinde yer verilmiştir. Çengi ve köçek oyunlarında ayrılmaz bir parça olmuştur. İyi zil çalmaya, zil dövme ve döktürmek deyimleri kullanılır. Bu nedenle zil oyunlarına da döktürü havası adı verilir. Ziller Türkler’den Avrupa’ya geçmiştir. Türk zilleri olarak adı bulunmaktadır.( Cimbales Turgues, Cymbales Turgues ) diye adlandırılır.” İyi ses veren ziller pirinçten yapılmaktadır.
Kaşık: “Çukurca bir yüzeyle sapı olan kaşığın, halk oyunlarında ve müzik topluluklarında bir ritim aracı olarak kullanılması çok eskiye dayanır. Horosan, Türkistan, Kuzey Afganistan ve Asya’nın iç bölgelerinde dağınık olarak yaşayan Uygur Türklerinde oyun ve müzik aracı olarak kullanıldığı bilinmektedir.”“Tahta yemek kaşıklarının ağaç ve kemik türünden olanları oyunlarımızda görülmektedir. Bunlarla oynanan oyunlara, oyunu tanımlamanın kolaylaştırılması isteği ile kaşık oyunları dendiğini görüyoruz. Ancak bu deyime katılmıyoruz. Çünkü kaşık oyunları kendi başına bir oyun türü değildir. Bunun yerine kaşıklı oyunlar deyimi daha doğru olacaktır. Böylece oyun türü değil, herhangi bir oyun türünün kaşıklarla oynandığı belirmiş olacaktır.” Kaşık, özellikle Konya, Bolu, Balıkesir, Silifke, Bursa, Eskişehir, Kütahya, Sakarya, Bilecik, Kastamonu illerimizin kaşıklı oyunlar da ve müzik topluluklarında yaygın olarak kullanılmaktadır.