Ankara başlattığı inisiyatifi diğer gruplarla birlikte geliştiriyor.

Anadolu yeni koşulların daha üst düzeyde yansıtılmasını istiyor. Ancak o zaman gerektiğinde yapılacak reform çalışmalarının meşruiyet kazanacağını düşünüyor. Ama bu isteklerinde kapıların onlara hemen açılacağı beklenmiyor. Zira özellikle de gruplar tarafından, karşılarına kuşkularında çıkarılacağını biliyorlar. Ama burada bütünleştirici bir etken de hemen hissediliyor. Çok merkezciliğin ve birlikte işbirliğinin güçlenmesi gereğine duyulan ihtiyaç ortadadır.
Bu açıdan bakıldığında, Halk Oyunlarında herkes aynı sorunu paylaşıyor ve Anadolu yeni bir Halk Oyunlarına hizmet düzeni arayışında yerel yönetimlerin güçlenmesini isteyenlerin yanında yerini alıyor. Bugün sürtüşmelerin devam ettiği günümüzde, sorunların son bulduğu koşulları yansıtmaktan ve işbirliğine duyulan ihtiyacı karşılamaktan uzak olunduğu ve adil olunmadığı görülüyor.
Bu dönemde sistemlerin karşılıklılığı her şeyi belirleyen bir etmendir. Şimdi milenyum çağında bunun yerini, koşullara ve sorunların niteliğine uygun bir düzenin alması acilen gereklidir. Her halükarda ortada olan çabalarda bu konuda tavır alınmış , tamamen bağımsız olarak Kültürel camia içindeki yaklaşımlar için zemin kazandırılmıştır.
 
Günümüzde Halk Oyunlarına hizmet edenler kesinlikle kahraman olarak algılanmıyor. Tersine hizmet edenler olarak algılanıyor ve camiadaki büyük çoğunlukla birlikte Anadolu’nun çok merkezliliği ve çok kutupluluğu  fikrine sadık bir güç olarak görülüyor. Halk Oyunlarında gerçek anlamda etkili olabilmek için ihtiyaç duyduğu gücün ve kuvvetin sadece Anadolu’nun elinde olduğu gerçeği kabul ediliyor.
 
Bugün eskiden olduğu gibi savunulan birliktelik fikri artık fazla dile getirilmediği sorusu kuşkusuz haklı bir soru olarak karşımızda duruyor. Doğrusu bu yönde bir çözüm özellikle de gündemdeki Halk Oyuncuların yaklaşımına çok uymaktadır. Gerçektende halk oyunlarına hizmette birçokları ilkece bu hedefi görünür bir gelecekte gerçekleştirmenin gerçekçi olmadığının açıkça ortaya çıktığını belirtiyorlar. Bunun da nedeni  ortadadır. Bazı Halk Oyuncuların statülerinden vazgeçmeyi düşünmüyor olmalarıdır. Birlikteliğin belli sorunlarda ortak bir pozisyon belirtememesi durumunda ne olacağı düşündürücüdür.
Öte yandan belli aralıklarla , iki yada daha fazla grubun bir araya gelerek daimi olarak konsensüs çağrılarında bulunmaları gerekiyor. Bu gruplar kendilerini göstermelerini sağlayan böyle bir şanstan birliktelik uğruna düşüncelerinden ve beklentilerinden vazgeçip geçmeyeceği konusunda hiç de belirlenmiş bir tavırları yoktur. Bir gün birliktelikle ilgili tüm bu sorunlar bertaraf edilse bile, Halk Oyunlarının gelecek hedefleri için, o kadar çok yönlü katkı yapılırken, bu çabaların yetip yetmeyeceği sorusu sorulmalıdır. Bu nedenlerden dolayı, Halk Oyuncuların hizmetten başka bir tercihi gerçekte söz konusu değildir.
 
Halk Oyunlarının Anadolu’da geçek ağırlık kazanması  ancak ortak bir tavırla mümkün olacaktır. Bu tür ortak tavır oluşturulamazsa, bunun olumsuz sonuçları önümüzdeki yıllarda etkisini gösterecektir. Modern yönetim kültürü çerçevesinde bazı noktaları değiştirilmiş olsa da birliktelik hedefinin geneline ulaşmak oldukça zordur. Bunun nedeni kısmen, Halk Oyunları Örgütlerinin  geleneksel yöntemlerle yönetilebilir olmaktan çıkmasıdır.  Kısmen de Halk Oyunlarına hizmet edenlerin egoizmlerinin hiçbir zaman tam engellenemeyecek olmasıdır. Bu zor olan birlikteliklerine karşılık yapılacak ortak toplantıların sıklaştırılması ve buradan çıkacak sonuçların uygulanma süresinin kısa tutulması ve uygulamaya konulması, kolay benimsenir görünüyor. Böylelikle  birbirine paralel sayısız fikrin ortaya çıkması engellenmiş olacaktır.
Halk Oyunlarındaki değişimlerin daha yüksek meşruiyete kavuşması ve böylece Halk Oyunları meselelerinde çözüm artmasını savunanların, bunun  gerçekleşmesi için öncelikle konuya ağırlıklarının artmasının, bu temelde halk oyunları lobisinin güçlenmesinin gerektiği  düşünülüyor. Bunun bir yolu, diyalog ile görüşmelerin hızlandırılmasıdır. Ama bu noktadan hareketle bile, yani bazılarının uyguladığı gibi “Benim olsun Küçük olsun” mantığının getirdiği düşüncenin ortadan kaldırılması  gerekiyor. Üzerinde düşünülen konulardan biri de, nasıl bir düzenleme olabileceğidir. Bu konuda sayısız toplantılarda, görüşmelerde birlikteliğin ne kadar çok savunucusu olsa da pek gerçekleşeceğe benzemiyor.
Halk Oyuncular arasındaki sürtüşme döneminin kapanmasından sonra Halk Oyunları dünyasındaki gelişmelerin gerisinde kalmamak için Halk Oyunlarına hizmet edenlerin sayısını artırmak gerektiği herkesçe kabul ediliyor. Düşünceler bakımından muhtemelen en dikkat çekici nokta, halk oyucuların kendilerine yönelik eleştiri tehlikesini önleyici müdahalelerinin ortak kararla ortadan kaldırılmasının mümkün olup olamayacağı sorunudur.
Halk Oyunlarına hizmet edenlerin camiada nasıl temsil edilmesi gerektiği konusundaki tüm görüş ayrılıklarına rağmen önemli bir noktada ortak düşünce değişmedi. Halk Oyuncular arası sürtüşme dönemi kapandıktan sonra  Halk Oyunları camiasında çok merkezliliğin ve çok kutupluluğun sona ermesi, tek merkezden genel uygulamanın olması gerektiği konusunda büyük çoğunluğun hem fikir olmasıdır.