Tarım ürünlerini üreten çiftçiler uzun yırlardan beri girdi maliyetleri artan işçi ücretlerinden şikayet ederek “Üretemeyecek Duruma Geldik” derken, çiftçinin bin bir emek ve yatırım ile ürettiği ürünler ile çiftçiden kat kat daha fazla kazanan bir kesim var. Çiftçiler ve tarım ve üretim ile ilgilenenler uzun yıllardır bu durumu dile getirseler de aslında herkes tarafından bilinen bu sorun aşılamadı. Çiftçilerin alın teri ve yoğun emek ve çok büyük risk alarak ürettiği sebze ve meyvelerin tarla çıkış fiyatı ile toptancı haline giriş ve halden, Pazar, manav ve marketlere çıkış fiyatları arasında inanılmaz farklar olduğu yıllardır biliniyor.
Kazanan Kim ?
Tarlada ucuz sofrada pahalı. Çiftçi kazanamamaktan, tüketici pahalı almaktan şikayetçi. Peki üretim ile tüketim arasındaki süreçte kazanan kim? En büyük şikayetse üreticiden yani tarladan tüketiciye ulaşana kadar gıda zincirinde büyük fiyat artışlarının olması. Bu fiyat farkları bazı ürünlerde 5 yada 5 katına kadar çıkabiliyor. Bin bir zahmet ve ciddi risk alarak yağmur-çamur, kar-kış demeden çalışan, üretimin her türlü eziyetini çeken çiftçi 1 kazanırken, aracı 3-4 kazanıyor. Çiftçi cefayı çekiyor, aracı sefayı sürüyor. Bu durum üreticiyi bitme noktasına getirirken son tüketici yani vatandaşlarda bir zamanlar dünya’ da kendi kendine yetebilen 7 ülkeden biri olan Türkiyede tarım ürünlerinin neden bukadar pahalı olduğunu sorgulamaya devam ediyor. Sorunun cevabı aslında basi çiftçinin ürününü tarladan eline bir alındı kağıdı nile sadece kilo mikrarını yazarak alan aracılar o kağıda ürünün fiyatını bile yazmıyor. Çünkü üretici ürününü pazarlayamayacağı için çiftçinin bu durumunu kullanan arazı “ hale gidince kilo fiyatını sana bildiririz” diyor. Bildirilen fiyat ise zaman zaman bu kadarına da pes dedirtiyor. Düşük fiyatlar ile çiftçinin alın terini çoluğunun çocuğunun rızkını ucuza kapatan aracılar ucuza aldıkları ürünleri toptan fiyatına, aldıkları fiyatların kat kat üzerine satıyorlar. Çictçi bemim sana sattığım 1 TL’ye sattığım domatesi sen 5 TL’ ye toptan satıyorsun bu nasıl iş dediğinde de o meşhur “nakliye farkı” savunmasını da yapabiliyorlar. Ancak bu durum herkez tarafından bilinmesine rahmen konu ile ilgili hiçbir düzenleme yapılmıyor. Çiftçileri aracıların elinden kurtaracak olan kooperatifleşmede ise maalesef başarı sağlanamayın da çiftçinin ürününden daha fazla para kazanarak üretimine devam edebilme şansıda her geçen gün azalıyor.
Tarladan Alınan Ürünün Halden Satış Fiyatları Sosyal Medyada Olay Oldu
Alınteri ve büyük zorluklarla üretim yapan çiftçinin durumu, sosyal medyada bir toptancı hali fiyat listesi ile yeniden gündeme geldi. Listedeki fiyatları gören sosyal medya kullanıcıları duruma isyan etti. Toptancı haline 2 tl!’den satılan salatalığın pazarda neden 30 TL olduğunu sorgulatan sosyal medya kullanıcıları üreticilerin emeklerinin ne kadar ucuza satın alınarak nasıl faiş fiyatar ile tezgahlarda nasıl fiyatlandırıldığına isyan etti. İşte o eleştiri yazılarından bazıları. “İki üç yazarken acaba bu emekçiler hiç düşünülmüyor mu? bana biri iki liraya topla dese utanırım toplayamam yazık bu çifçinin emeğine”, “Peki o salatalığın 30 TL’ ye satan pazarcı manav ve de marketlere ne diyeceksiniz nakliye derler demi vicdan merhametten hiç bahsetmezler”, “Pazarda 80 liraya fasulye satıyor haram olsun”, “Nerden nereyeee ver mehteri ver, üretici yok olsun isteniyor”, “Bu mahsulleri üreten herkesin Allah yardımcısı olsun nasıl döner bu fiyatlara. Bu düzen yazık vallahi çok yazık”, “Bu fiyatlara bakacak olursak pazarcı % 100 den fazla kazanıyor olan çiftçiye oluyor malı götüren pazarcı eskiden üretici kendi malını kendi satardı pazarlarda”, “Bu mahsulleri üreten herkesin Allah yardımcısı olsun nasıl döner bu fiyatlara bu düzen yazık vallahi çok yazık”
Tarladan Sofraya Uçurum Gibi Fiyat Farkı
Türkiye'de tarladan sofraya kadar olan süreçte, ürün fiyatları 5 kat yükselirken, bu farkın arkasında aracının haksız kazancı olduğu biliniyor. Tarladan sofraya ulaşan ürünlerin fiyatlarındaki büyük fark son yıllarda daha da arttı. Bazı ürünlerde üretici ile tüketici fiyatları arasında 4 ila 5 kat fark oluşması, halk arasında büyük tepki topluyor. Mesela hali hazırda tarlada domatesin 6 TL olduğunu varsayalım Bu ürün nasıl oluyor da pazarda markette ve manavda 40 -50 TL’ ye satılıyor? Domatesini tarlada üreten çiftçiden ürünü ilk alan kişi hal dışı esnaf. Hal dışı esnaf domatesi tarladan 6 TL'den aldıkları domatesi toptancı ve tedarikçiye 11 ya da 12 TL'den satıyorlar. Daha ürün şehir dışına çıkmadan fiyat ikiye katlanıyor. Hal dışı esnafı ürünü toptancıya satıyor. Toptancı ya da tedarikçi de ürünü İstanbul ve Ankara başta olmak üzere hallere veriyor. Lojistik giderlerini öne sürerek ürün için 30 -35 TL fiyat biçiyor. Böylece domates üretildiği ilde satıldığı ile gelene kadar 5 kat artıyor. Durum böyle olunca da ürünü üreten çiftçi ürününün kilosunda 6 TL kazanırken tüketici çiftçinin ürettiği domatesi 30-35 TL’ye tüketmek zorunda kalıyor.