.
Sofralarımızın vazgeçilmez unsurlarından biri olan yemek tuzu kimya dilinde NACL olarak sembolize edilir. İnsan vücudu için gerekli bir madde olan tuzun fazla tüketimi zararlıdır. Bu nedenle kullanımına dikkat edilmesi gerekir. Kimi insanın tuzsuz yemek yiyemediğini düşünürsek tuzun hayatımızdaki yeri ve önemini daha iyi anlamış oluruz. Ayrıca tuz serum üretme, karayollarında buz çözme, su arıtma, seramik, alçı yapımı, hayvan besleme ve uçak yakıtı saflaştırma gibi kullanım alanları vardır.Tuzun yapısına bir göz atalım. Tuz kristalleri Na ve CL iyonlarının birleşmesinden oluşur. Saf tuzun içinde %40 oranında sodyum, %60 oranında klor bulur. Tuz yüksek basınç altında plastiğe benzer özellikler taşır. Sertliği 2 ile 2,5 arasındadır. Tuzun özgül ağırlığı ise 2,1 ile 2,55 gr/cm aralığındadır. Tuzun erime sıcaklığı 800 derece iken kaynama sıcaklığı 1412 derecedir. Tuz doğada çoğunlukla renksiz olarak bulunurken üretim aşamasında rengi gri yada sarı olabilir. Bazen kırmızı ve yeşil olarak üretildiği de olabilmektedir. Tuz, ekonomik değeri olan önemli bir varlıktır. Bu nedenle ülkeler için tuz kaynaklarına sahip olmam önemlidir. Tuz doğada katı halde ve sıvı halde olmak üzere iki şekilde bulunur. Katı halde bulunan tuza kaya tuzu denilmektedir. Denizlerde ve göllerde sıvı olarak bulunan tuzun en çok kaya tuzu olarak kullanımı yaygındır. Bu arada denizlerde bulunan tuzun dünyamızdaki en büyük tuz kaynağı olduğunu belirtmek gerekir. Dünya tuz rezervinin en yüksek olduğu yer denizlerdir. Bazı denizlerin tuzluluk oran bir hayli fazladır. Ancak denizlerin tuzluluk oranı birbirinden farklıdır. Bunda denizlere akan tatlı suların çokluğu ya da azlığı, iklim koşulları gibi etmenler etkilidir.
Tuzun diğer bir türü olan kaya tuzu yeryüzünde katı halde ve pek derin olmayan hatta yerin yüzeyindeki kayalık alanlarda bulunur. Yerin yüzeyinde insanların hiç zahmet göstermeden kullanabileceği pek çok kaya tuzu alanı bulunur. Jeolojik devirlerde oluşan deniz ya da göl alanlarının zaman içindeki kuruması sonucu kaya tuzu yatakları meydana gelmiştir. Bu şekilde meydana gelen kaya tuzu alanları ülkemizde yaygındır. Kaya tuzunun içindeki maddeler ile deniz tuzunun içindeki maddeler değişiklik gösterir. Kaya tuzunun içinde bulunduğu arazi ve toprak, tuzun içine pek çok yabancı maddenin girmesine ve kaya tuzunun deniz tuzundan değişik olmasına neden olur. O yüzden kaya tuzları arasında inceleme yapıldığında tuzun saflık oranları arasında farklılıklar gözükür. Bu farklılık aynı alandan çıkarılan kaya tuzlarında bile görülebilir. Özellikle kaya tuzu içindeki kil tuza renk vermesi bakımından dikkat çekicidir. Tuza gri rengini kazandıran kildir. Pek tabiî ki şeffaf beyaz ve beyaz olarak da doğada bulunan kaya tuzları vardır. Ülkemizde bulunan kaya tuzlarının çoğunluğu gri renktedir. Siyasa yakın renkte bulunan kaya tuzlarını da sıklıkla görmek mümkündür. Türkiye’deki önemli kaya tuzu üretim yerleri Çankırı, Nevşehir(Gülşehir) ve Yozgat(Sekili) olarak sayılabilir. Bu yerlerde elde edilen tuz genellikle kimya sanayisinde kullanılır.
Diğer bir tuz kaynağı kaynak tuzlarıdır. Göller ve akarsuların bazıları yüksek bazıları da az miktarda tuzluluk oranına sahiptir.Kaynak tuzlarının tuzlu olmasının en önemli nedeni çevrede bulunan kaya tuzlarıdır. Akarsu ya da göllere su sağlayan kaynakların geçtiği yerde bulunan kaya tuzları sayesinde bu sular tuzlu olur. Genellikle yer altı sularının geçtiği güzergah üzerinde bulunan kaya tuzları suya karışarak göllere ve akarsulara ulaşır. Bu yüzden tatlı su kaynaklarında bile tuzluluk oranı oldukça yüksek olabilir.
Özellikle ülkemiz için önemli olan diğer bir tuz kaynağı da göl tuzlarıdır. Bu tür göl tuzları genellikle eskiden var olan denizlerin kuruması ya da gölü besleyen su kaynaklarının kaya tuzlarını göle taşıması sonucunda oluşur. Bu tür tuz kaynağına en güzel örnek ülkemizde bulunan Tuz gölüdür. İç Anadolu Bölgesi’nin güney kesiminde Konya, Ankara ve Aksaray illeri ile çevrili olan Tuz Gölü ülkemizdeki en büyük tuz üretim alanıdır. Tuz gölünde bulunan tuz saf haldedir bu nedenle sofralık tuz haline gelmesi ve kullanımı çok kolaydır.
Ülkemizde tuz üretimi dört farklı yöntemle yapılır. Deniz suyundan, göl sularından, kaya tuzundan ve kaynak sularından tuz üretimi yapılmaktadır. Kullandığımız tuzun %64’ü Tuz gölü, Palas Gölü ve Seyfe Gölünden, %28’i İzmir Çamaltı tuzlasından elde edilirken kalan kısım da kaya tuzlarından elde edilir. Türkiye’de deniz suyundan tuz üretilen yerlerin başında İzmir Çamaltı tuzlası gelir. Bunu Balıkesir ve Ayvalık tuzlaları takip eder. Bu şekilde tuz üretme işi suyun buharlaştırılması yöntemiyle yapılır. Havuzlara alınan deniz suyu güneş sayesinde ısınır ve su buharlaşır, geriye tuz kalır, bu işlem tuzun içindeki yabancı maddeleri ayrıştırmak için değişik havuzlarda tekrarlanır. Tuzun içindeki yabancı maddeler dibe çöktüğünde artık tuz kullanılabilecek hale gelmiştir.
Ülkemiz tuz kaynakları bakımından zengindir, kendi ihtiyacını fazlasıyla karşılayabilmektedir. Ancak doğal kaynaklar sayesinde tuzun elde edildiği unutulmamalı ve bu kaynaklar korunmalıdır.