Tarihi ve Çanakkale'yi sevenlerin kişisel kümelerinden biri Troya'dır.

Tarihi ve Çanakkale'yi sevenlerin kişisel kümelerinden biri Troya'dır. Dünya tarafından bilinen Troya hazinesine sahip olduğmuz bir coğrafyada yaşıyoruz ve bu çok değerli.
Özellikle Troya Müzesi'nin açılmasının ardından bu değer kat be kat arttı.
Troya hakkında ise bilgi almak isteyenler için kitaplarım var bugün.

Rüstem Aslan'ın 'Yeni Başlayanlar İçin Troya' sizin için çok kıymetli bilgiler barındırıyor.
Troya, insanlık tarihinin en tanınmış söylencelerine mekân olmuş, belki de dünyanın en önemli antik kentlerinden biri. Ömrünü Troya’ya adamış bir bilim insanı, Prof. Rüstem Aslan konunun Türkiye’deki en önemli uzmanı. Prof. Manfred Osman Korfmann’ın ardından Troya kazılarının sorumluluğunu üstlenen Prof. Rüstem Aslan tarih ve edebiyat meraklıları için bir başucu kitabı kaleme aldı. Yeni Başlayanlar İçin Troya, Homeros’un yaşadığı dünyadan, yazdığı satırlardan, Akhilleus, Hektor ve Helena’nın hikâyesine, arkeolojik katmanlardan günümüze uzanan bir içeriğe sahip.
Ozanlar ozanı Homeros’un günümüzden 2700 yıl önce yazıya geçirdiği İlyada Destanı, uğruna pek çok kahramanın öldüğü Troya kenti için verilen mücadeleyi anlatmaktadır. On yıl süren Troya Savaşı, aynı zamanda Doğu’nun Batı’ya; Asya’nın Avrupa’ya karşı verdiği bir savaş olarak da kabul görmüştür. Aradan geçen binyıllar sonrasında Troya Savaşı, alevler içinde yanan bir kentin sembolü olmuştur. Bu savaş, eşi benzeri olmayan öfkeyi, insan yüreğinin dayanamayacağı trajedileri, her şeyi bir anda tersine çeviren hileyi, yok olup giden kentleri ve umutları en etkileyici şekilde anlatmak için bir başlangıç noktasıdır.


Bir diğer kitap ise, Yaşar Atan'ın kaleminden Homeros'un İzinde Troya'dan Savaş Efsaneleri
Ahilleus Troya savaşlarının daha başında savaş denen yıkımın, iğrenç bir yağma kavgası olduğunu anlayınca, savaşlara veda deyip çadırına çekilmişti...

Ne var ki can dostu Patroklos'un Troyalı komutan Hektor'un kılıcıyla can verdiğini duyunca çılgına döndü ve anası tanrıça Tetis'i yardıma çağırdı hemen; "Bana güçlü silahlar bul anacığım, silahlar!" diye ağladı sızladı…

Ahilleus'u dizginlemenin olanaksızlığını bilen Tanrıça Tetis onun topuğundan vurulup öleceğini anladı, iliklerine dek ürperdi. Hiç değilse onun ölümünü biraz ötelemek için emekçilerin tanrısı Demirci Topal Hefaystos'a kılıç-kalkan gibi silahlar dövdürmek geldi aklına…

Hefaystos biliyordu ki bütün dünya emekçileri el ele verip, inanılmaz yetenek ve yürekleriyle dünyayı dönüştürecekler, savaşları, insanın insana köleliğini yok edeceklerdi.

Emekçilerin tanrısı Hefaystos, örs üstünde çekiciyle döveceği silahların üstüne, savaş konusundaki o buram buram barış kokan düşüncelerini gelecek kuşaklara ulaştıracak resimler de nakışlayacaktı; sırf gelecek kuşakların bu acılı dünyayı, savaşsız, sömürüsüz, mutlu bir dünyaya dönüştürmeleri için...