Trabzon dediğimiz de aklımıza ilk Sümela Manastırı geliyor.
Trabzon dediğimiz de aklımıza ilk Sümela Manastırı geliyor. Halbuki Trabzon ve tarih dediğimiz de bir de Ayasofya Müzesi var... Giderseniz, bu müzeyi ziyaret etmeden şehirden ayrılmayın.Fatih tarafından fethedilen Trabzon'un önemli kiliselerinden Ayasofya,1461'den sonra cami olarak kullanılmıştı. Zamanda harap olan yapı, yıllar süren bir restorasyondan sonra 1964'de müze olarak ziyarete açıldı. Bizans asalet simgesi kartal motifleri ve Adem'le Havva efsanesini tasvir eden kabartma frizler görmeye değerdir. Yer mozaikleri de sanat tarihi açısından da önemli.
Güney cephedeki kemerin kilit taşı üzerinde Trabzon’da 257 yıl hüküm süren Komnenosların sembolü olan tek başlı kartal motifi bulunmaktadır. Benzer bir kartal tasviri ana apsisin dışında doğu tarafta yer alır. Bu cephede, kentavr grifon gibi karışık varlıklar, güvercinler, merkezlerinde yıldız ve hilal bulunan kare panolar, içleri bitkisel motifli madalyonlar yer almaktadır.
Yapının ana kubbesinin altına rastlayan kısmında opus-sectile tarzında çok renkli mermerden yapılmış bir yer mozaiği bulunmaktadır.
Ayasofya’nın süslemelerinin önemli bölümünü meydana getiren fresklerde İncil’den alınmış konular canlandırılmıştır. Kubbede ana tasvir Hz. İsa’nın tanrısal yönünü aksettiren Pantacrator İsa’dır. Bunun altında bir kitabe kuşağı, daha altta ise melekler frizi bulunur. Pencere aralarında on iki havari tasvir edilmiştir.
Pandantiflerde değişik kompozisyonlar yer almaktadır. İsa’nın doğumu, vaftizi, çarmıha gerilişi, kıyamet günü gibi sahneler betimlenmiştir. Binanın arka kemerleri üzerindeki dairesel madalyonlarda portrelere yer verilmiştir. Yapının tonozlarında da İncil’ den alınmış dini sahneler canlandırılmıştır.