Patican Hakları Koruma Derneği Başkanı Gül Çetin yaptığı açıklamada hayvan hakları koruma kanununda yapılan değişiklikler ile ilgili ilgili kurumlara seslenerek “Öncelikle hepimizin kabul etmesi gereken gerçek, kanunun çıkmış olduğudur. Sonrasında yapmamız gereken, çıkan kanunu ve ortaya çıkan fiili durumu değerlendirip, çözüm üretmek, çözümlerimizi kurumlarla paylaşmak, kurumları çözüm üretmeye davet etmek ve kamuoyunun bu konudaki farkındalığını zinde tutmaktır. Anayasamızın ikinci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti; demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanmıştır. Sosyal hukuk devleti niteliği, Cumhuriyetimizde yaşayan tüm canlılar için geçerlidir. Bu bakış açısıyla, sokak hayvanı rehabilitasyon ve barınma merkezlerini, bu canların huzur evleri ve devlet hastaneleri olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz. Hepimizin bildiği üzere, çıkan kanunun geçici dördüncü maddesinde, belediyelere hayvan bakım evleri kurmak veya mevcut bakım evlerinin durumunu iyileştirmek için, 31/12/2028 tarihine kadar süre verilmiştir. Çanakkale Belediye Başkanımız, 07/08/2024 tarihinde düzenlediği basın toplantısında, 20 dönüm bir alanda hizmet verecek yeni bir rehabilitasyon ve barınma merkezi kurulacağını ifade etmiştir. Güncel durumda belediyemiz, Cevatpaşa Mahallesinde 34400 m2 büyüklüğündeki 7 ada 2 parsel üzerinde 550 m2 kapalı alanı olan yeni bir Bakımevi ve Rehabilitesyon Merkezi için ihaleye çıkmıştır. İlgili ihale sadece bu tek katlı yapı için olup, parselin üzerinde açık, yarı açık veya kapalı başkaca barınma alanlarının planlanıp planlanmadığı anlaşılamamıştır. Tek katlı yapıda ise 22 adet padok mevcuttur. Bu projede nasıl bir kapasite hedeflendiğinin ve ihtiyacın nasıl karşılanacağının bizler ile paylaşılmasını talep ediyoruz. Yine proje için seçilen parselde çok sayıda çam ağacı olup, yerin yangın güvenliği ile ilgili bir değerlendirme yapılmış mıdır, sormak istiyoruz. İhalede işin teslim süresi olarak 240 gün yani 8 ay öngörülmektedir. Bu süre yaşanacak problemlerin önüne geçmek için çok uzundur ve bu tesisin hizmete girme takviminin çok daha geri çekilmesi gerekmektedir.” dedi.

“İlçe Belediye Başkanlarına da Seslendi”

Çanakkale merkezde kurulan bir hayvan koruma derneği olarak Çanakkale’nin ilçe belediye başkanlarına da seslendiklerini ifade eden Çetin, rehabilitasyon ve barınma merkezlerinizi ne zaman hizmete açmayı düşünüyorsunuz “dedi çetin açıklamasının devamında şunları söyledi. “2021 yılında çıkan 5199 sayılı kanunu da, Geçici Madde 3’ün birinci fıkra kapsamına giren türlerden, şu anda merkezimizde kaç köpek olduğunu, yeni yapılacak merkezde bu kapsamdaki köpekler için ne kadar bir kapasite ayrılacağını da özellikle bilmek isteriz. Çanakkale merkez ilçede kurulu bir dernek olsak bile, tüm ilçe belediye başkanlarımıza da soruyoruz. Sizler, rehabilitasyon ve barınma merkezlerinizi ne zaman hizmete açmayı, bu merkezleri kaç köpek barındırma kapasitesinde inşaa etmeyi planlıyorsunuz. İşte tam da bu noktada, kanun ile ortaya çıkan ve gelecek açısından son derece tehlikeli bir durumun tespitini yapalım. Kanuna göre rehabilitasyon ve barınma merkezine alınan köpekler, sadece ve sadece sahiplenilmeleri durumunda, oradan kurtulabileceklerdir. Bunun dışında merkezlerden ayrılmaları mümkün değildir. Mevcut merkezimizin kapasitesinin yetmeyeceği ve ilçe belediyeleri tarafından bu merkezlerin kurulmadıkları düşünüldüğünde, dışardaki sokak köpeklerinin popülasyonunun artmasını engellemek mümkün olmayacaktır. Çünkü biz hayvan severler, artık hiçbir köpeği bu merkezlere kısırlaştırılmaları için götürmeyeceğiz. Belediyelerin bu tesisleşmeyi ağırdan alacakları süreç boyunca, kısırlaştırmada yapılmayacağı için, o tarih geldiğinde, karşı karşıya kalınacak popülasyon, konuyu bu günkünden çok daha kaotik bir hale getirecektir. O vakit bunun mesuliyetini taşıyanlar, kamuoyuna açıklama yapmak zorunda kalacaklardır. Bu tespit ve karşılaşmamız muhtemel sonucu dikkate alarak belediyelerimizi; Tesisleşmek konusunu önceleyeceklerini kamuoyuna taahhüt edip, takvimlerini beyan ettikten sonra, kanunun 7. Maddesinde ifade edilen “kontrolsüz üremenin önlenmesi için, hayvanlara acı vermeden kısırlaştırma müdahaleleri yapılır” hükmünü, kuracakları gezici birimler ile uygulamak amacıyla, Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlüğüne başvuruda bulunmaya, yaptıkları başvuruyu ve aldıkları yanıtı, kamuoyu ile paylaşmaya davet ediyoruz. Alınan yanıtın olumlu olması durumunda, belediyemizin vakit kaybetmeden bu amaçla çalışmaya başlayacağına inanıyoruz. Yanıtın olumsuz olması durumunda belediyemizden; iktisadi teşebbüs olarak bir veteriner kliniği açmasını, bu klinikte köpek kısırlaştırma öncelikli hizmet vermesini, bu hizmetin fiyatlandırmasının veteriner hekimleri asgari ücret tarifesinden bağımsız şekilde kamu yararı gözeterek belirlemesini, böylelikle sokak hayvanı koruma gönüllülerine popülasyonun kontrol edilmesi için bir seçenek yaratmasını talep ediyoruz. Halihazırda köpek kısırlaştırma bedelleri 6000 ila 11000 TL arasında olup, popülasyonu da dikkate aldığımızda, sokak hayvanı koruma gönüllülerinin, bu maddi yükün altından kalkması mümkün değildir. Buradan Tarım Orman Bakanlığımıza da bir çağrımız olacaktır. Kangal, Aksaray Malaklısı, Akbaş çoban köpeği gibi Anadolu’ya özgü türlerin devlet denetiminde üretimini istisna tutarak, ticari amaçlı köpek üretimini durdurmalarını talep ediyoruz.

“Sokak Hayvanı Sayısı Bizimle Paylaşılsın”

Çetin, açıklamasında Çanakkale belediyesinin barınma merkezindeki ve Çanakkale ‘de bulunan köpek sayısının derneklerine bildirilmesini de isteyerek “Mevcut durumun hemşehrilerimiz tarafından sağlıklı değerlendirilebilmesi için, mevcut merkezimizin barındırma kapasitesinin, halihazırda merkezde bulunan köpek sayısının ve merkez ilçe sınırları içindeki sokak köpeklerinin muhtemel sayısının, bizlerle şeffaf bir şekilde paylaşılmasının bekliyoruz. Kanunun belediyelere yüklediği hayvan bakım evleri kurmak veya mevcut olanları iyileştirmek yükümlülüğü ile ilgili herhangi bir adım atılmadan önce, toplanan sokak köpekleri olduğunu biliyoruz. Kanunun yürürlüğe girmesinden bu güne kadar, merkeze alınan köpek sayısının, bu köpeklerin hangi gerekçeler ile öncelenerek alındığının bilgisinin de paylaşılmasını istiyoruz. Kanunun altıncı maddesinin beşinci fıkrasında “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların toplatılması ve hayvan bakım evlerinin çalışma usul ve esasları ile burada çalışan personelin niteliğine ilişkin hususlar ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkla çıkarılacak yönetmelikle belirlenir” denilmektedir. Belediyemizden bu yönetmeliği bizlerle paylaşmasını, yok eğer yönetmelik henüz Bakanlıkça yayınlanmadı ise, bu güne kadar yaptıkları toplamaları, hangi usul ve esaslara dayandırdıklarını açıklamalarını istiyoruz. Kanunun on üçüncü maddesinde “bakımevine alınan köpeklerden; insan ve hayvanların hayatı ve sağlığı için tehlike teşkil eden ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olanlara, 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri Kanununun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen tedbir uygulanır”, aynı maddenin son fıkrasında “Öldürme ve ötenazi işlemine ilişkin esas ve usullar Bakanlıkca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir” denilmektedir. Atıf yapılan 5996 sayılı kanunun dokuzuncu maddesinin son fıkrasında “Bu maddenin uygulanması ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenir” denilmektedir. Bu yönetmelikler çıkarılmış ve kurumunuza tebliğ edilmiş midir. Eğer öyle ise, bu yönetmelikleri kamuoyu ile paylaşır mısınız. Kanunun çıktığı günden bu güne, merkezimizde 13 üncü madde fiili olarak uygulanmış mıdır, uygulandı ise hangi usül ve esaslara göre hareket edilmiştir. Şeffaflık, denetlenebilirlik, birlikte yönetim. Hepimizin bildiği gibi, merkezlerde toplanan köpekler, sahiplendirilinceye kadar orada barınmak zorundadırlar. Sahiplendirilmeleri için, hayvan severler tarafından erişilebilir, görülebilir ve temas kurulabilir olmaları gerekmektedir. Yine bu köpeklerin yaşam koşulları, kanunun onları koruduğu hükümler ile uyumlu olmalıdır. Bunu görmek de, biz hayvan severlerin hakkıdır. Bu gerekçeler ile merkezdeki köpeklere; açık, şeffaf, koşulsuz ve sınırsız bir erişim talep ediyoruz. Bu erişim hakkımızı kısıtlayan hiçbir kanun olmadığını bizler biliyoruz. Erişim engelinizin yasal dayanağını, kamuoyu ile paylaşmanızı istiyoruz.

“Sokak Köpekleri Bekçi Köpeği Olarak Kullanılabilir”

Öğrencilerin ‘Yeşil Dönüşüm’ projesine destek Öğrencilerin ‘Yeşil Dönüşüm’ projesine destek

Sokak köpeklerinin bekçi köpeği olarak kullanıla bildiğini de hatırlatan Çetin, “Başka belediyelerin, belediyeye ait tesis ve binalarda sokak köpeklerinin bekçi köpeği olarak görevlendirilmesi uygulaması, bir seçenek olarak önümüzdedir. Bu aynı zamanda sahiplenmeye teşvik için anlamlı bir adımdır. Belediyemiz böyle bir uygulamaya yapacak mıdır. Yapacağı bu uygulamayı örnek göstererek, sahiplenme konusunda teşvik edici bir kampanya planlıyor mudur. Sahiplendirme süreci sadece hayvan sever bireylerin üzerine yıkılacak bir konu değildir. Merkez ilçe sınırları içindeki tüzel kişiliklere ait tesis, fabrika, bina vesaire düşünüldüğünde, bu tüzel kişiliklere erişip, onları da bu konuda iş birliğine davet etmeyi düşünüyor mudur? Belediyemiz tarafından düzenlenen 61. Uluslararası Troia festivali dahilinde, sokak hayvanlarının sahiplenilmesi ile ilgili herhangi bir faaliyet yapılmış mıdır?. Veya, festival sürecindeki organizasyonlarda, bu konuda farkındalığı arttırmak ve teşvik etmek için, görsel veya işitsel herhangi bir tema kullanılmış mıdır?. Festivale katılan sanatçılar, bu konuda farkındalığı arttırmak için eylem ve söylemlerde bulunmuş mudur?. 7332 numaralı kanunla 5199 sayılı kanunda 2021 yılında yapılan değişiklik ile, belediyelere, kanunda belirtilen tesislerin kurulması için bütçe gelirlerinin binde beşi oranında kaynak ayırması yükümlülüğü getirilmiştir. Belediyemizden, son on yıl boyunca, her yıl veteriner hizmetleri için bütçe gelirlerinden ayrılan kaynağın oranını paylaşmasını talep ediyoruz. Merkez ilçe belediyemiz ve ilçe belediyelerimiz, kanunun on dokuzuncu maddesine binaen, geçmişte veya günümüzde, bakanlıktan teşvik veya mali destek istenmiş midir, istemiş ise bunun bilgisini de lütfen kamuoyu ile paylaşınız. Kanunda yapılan değişiklik ile, sokak hayvanı koruma görevlisi hüviyeti iptal edilmiştir. Sokak hayvanı koruma görevlisi hüviyeti, bizlere azda olsa kanun dışı hal ve tavırlara karşı bir kalkan sağlamakta idi. Artık geriye sadece, kanunlarda bir karşılığı olmayan sokak hayvanı koruma gönüllülüğü kalmıştır. Hal böyle iken, sokak hayvanları koruma gönüllülerinin, kendilerini ve sokak hayvanlarını, kanun dışı ve düşmanca muamelelere karşı savunmak için bilgilenmesi ve eğitilmesi gerektiği açıktır. Sayın Çanakkale Baromuz, bu konuda duyarlı davranıp, sokak hayvanı koruma gönüllülerini, kendilerinin ve sokak hayvanlarının sahip olduğu haklar konusunda eğitmeyi ve bilgilendirmeyi düşünmekte midir. Bu amaçla bir çalışma yapacak mıdır? Basın açıklamasında sorduğumuz soruların ve önerilerimizin takipçisi olacağımızı, kamuoyunun bu konulardaki farkındalığını zinde tutacağımızı ifade ediyoruz. “

Muhabir: Ogün İnal