Şubat ayına girdik bile ey dostlar…

Şubat ayına girdik bile ey dostlar…
Zaman gerçekten ne kadar çabuk geçiyor. Daha tarih yazarken 2021 yazmaya alışamamışken, Şubat ayına girdik bile. Hafta sonu ise 14 Şubat Sevgililer Günü. Geçtiğimiz sene Mart ayından sonra evlere girdiğimiz için, son kutlanılan özel günmüş meğerse. Hiç birimiz farkında değilmişiz…
Sevgililer Günü kutlaması aslında bana her zaman ‘sevginin önemini’ çağrıştırıyor. Aslında bugün sevginin günü… Bu hızlı hayatta biraz olsun durup, bu duygularımızı hatırlatmaya yarıyor.
Doğayı sevmek, hayvanları sevmek, yemek yapmayı sevmek, kitap okumayı sevmek…
Sevgi aslında hayatımızın tam de içinde, sevgi her yerde…
Bu yüzden de sevginin ne kadar da güzel ve yayılan pozitif bir duygu olduğunu hatırlamak insanın içini biraz daha ısıtıyor.

Sevgililer Günü demişken… Bugüne neden böyle denmiş diye kısa bir araştırdım.
Köklerini Roma döneminde Lupercalia adı verilen ve üç gün süren bir festivalden aldığı düşünülüyor.
Doğurganlık tanrısının şerefine gerçekleşen festival Şubat ayının ortasına denk geliyor ve baharın resmi başlangıcını müjdeliyordu.
Kutlamaların kapsamında erkekler bir kutunun içine atılmış kağıtlardan kadınların ismini çekiyordu. Festival boyunca bu eşleşmede bir araya gelen çiftler sevgili oluyor, hatta belki de evleniyordu.
Daha sonraki yüz yıllarda kilise pagan kutlamalarını bitirmek istedi ve şenlikleri Aziz Valentine adına yapılan kutlamalara dönüştürdü.

Kaynak: BBC