Öyle bir yazı okudum ki...
Öyle bir yazı okudum ki...Beni çok derinden etkiledi. Bazı şeyleri bu yaşımda tekrar sorgulamama sebep oldu. Düşündüm de zaten insan yaşı kaç olursa olsun şöyle arada bir düşüncelerini, değerlerini gözden geçirmesi gerekiyor. Kendisine bir özeleştiri yapması gerekiyor.
Özeleştiri ne yazık ki kendi kafanın içinde yapıldığında dürüst olabiliyor.
Arzu Öztürk'ün yazısında ise 'Önce kendini sevmeyi öğrenmek' diyor en önemlisi...
Kendinizle ilişkiniz, diğer tüm ilişkilerinize biçim veren ana şablondur. Kendinizi sevmeniz, bir başkasıyla başarılı ve gerçek bir birliktelik yaratmanın ön koşuludur.
Ne kadar doğru değil mi? Şöyle devam ediyor;
Kendinizle ilişkiniz hayatınızın merkezindeki ilişkidir. Yaşam deneyiminizi meydana getiren öğelerin tümünün – aile, arkadaş, aşk ilişkileri, iş yaşamı – merkezinde siz varsınız.
Aşk kurallarıyla ilgili bir kitabın, başkalarıyla değil de kendinizle olan ilişkinizle başlamasının nedeni budur.
“Siz”inle “benlik”iniz arasında bir ayrım vardır. Benliğiniz, varlığınızın özüdür, kişiliğinize bağlı olmaksızın var olan esas şeydir. Sizin egonuz, görüşleriniz ve duygularınızdır. Gönlünüzü ve ruhunuzu barındıran içinizdeki küçük, kutsal yerdir. Düşüncelerinizi, sözlerinizi, hislerinizi ve davranışlarınızı gözetleyen ve esas benliğinizin başkalarına ne derece gösterildiğini belirleyen gözlemci, eğitici, editör ve eleştirmen “siz”siniz.
Kendinizi sevmek, nasıl sevileceğinizi de öğrenmenin en iyi yoludur. Sevgi, belirli bir anlayış, beceri ve yetenek gerektiren bir edimdir. Sevmeyi kendinizde deneyerek, ikinci düzeye -bir başkasını sevmeye –geçmeyi öğrenebilirsiniz.
Kendi ihtiyaçlarınızla ilgilenmekte başarılı olursanız, ancak o zaman aynı dikkati başkalarına göstermeyi öğrenebilirsiniz. Kendi düşüncelerinizin ve duygularınızın geçerliliğine saygı gösterdiğinizde, bu saygıyı başkalarına da gösterebilirsiniz. Ne kadar değerli olduğunuza içten içe inandığınızda, eşinize de gerçek sevgiyi verebilirsiniz.
Amacınız AŞK oyununu kazanmak için oynamaksa, atmanız gereken ilk adım kendinizi sevmeyi öğrenmektir. Zarı atmadan, hatta taşınızı tahtasına yerleştirmeden önce, yüreğinizin ve ruhunuzun derinlerine erişip kendi değerinizi keşfetmelisiniz.