Geçtiğimiz 23 Nisan günü, Koronavirüs salgınından dolayı hepimiz evlerimizdeydik.



Geçtiğimiz 23 Nisan günü, Koronavirüs salgınından dolayı hepimiz evlerimizdeydik. Bugünü belki meydanlarda, ellerimizde bayraklarla kutlayamadık ama herkes evinden bu coşkuyu dışarılara taşıdı. Balkonlarımızı, pencerelerimizi bayraklarla balonlarla süsledik. Sokağıma baktığımda, cümbüş havasını görebildim ve bu beni çok mutlu etti!

Ne kadar şanslıyız diye düşündüm. Bu kadar kaygı dolu günlerde dahi ulusal egemenliğimizin 100.yılını unutmadık, pandemiyi bir kenara attık ve elimizden geldiği kadarıyla günün coşkusunu doyasıya yaşadık. Sosyal medyada çocuklarımızın evlerinden okudukları şiirleri gördükçe duygulandım. Yüz yıl önce yaşanılan o duyguyu hissettim içimde… Vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz…

Hele akşam oldu da çıktı ya pencerelere saat tam 21.00’de… Bir baktım bizim sokaklarda herkes çıkmaya başladı teker teker! Camlar balkonlar komşularımla doldu. Herkes dimdik, saygı duruşunda bulundu, ‘Nasıl olacak acaba’ diye düşünmeme kalmadan, herkes okumaya başladı İstiklal Marşı’mızı…

Gözlerim doldu… Tek ses, tek yürek İstiklal Marşı’mızı semalara duyurduk. Sonradan gördüğüm videolarda ise Çanakkale’de, tüm Türkiye’de nasıl da haykırmışız marşımızı… Diğer ülkeler de duymuş mudur diye düşündüm…

Tek ses okumak İstiklal Marşı’mızı… Çok anlamlıydı… Bu virüs belki de bize bunu öğretti. Ne olursa olsun, bu marşın okunacağını, hep birlikte, beraberce…
Anılarımın arasında böyle güzel bir etkinliğin yer almasından dolayı çok mutlu oldum, çok umut doldum!
Böylece güzel bir hafta hepimizi bekliyor, sağlıcakla kalın…