Teknolojinin gelişmesiyle birlikte son yıllarda el, kol veya ayakta uyuşma şikayetleri de arttı. Hal böyle olunca insanların çoğu, kendi tanılarını internetten kendi kendisine koymaya ve orada yazan tedavileri uygulamaya başladı. Ancak uzmanlar elde, kolda veya boyunda görülen her ağrının bel veya boyun fıtığına işaret etmediğini belirterek bilgi verdi.

Arkadaş ikramı hastanelik edebilir
Arkadaş ikramı hastanelik edebilir
İçeriği Görüntüle

Sağlıkta doğru tanının önemine dikkat çeken Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Şen, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.

"Radyolojik görüntüyü kuvvet kaybıyla değerlendirmeliyiz"

Prof. Dr. Şen, uyuşma çeşitlerinden bahsederek, "El ve ayakta olan uyuşma veya ağrı, her zaman boyun, bel fıtığının habercisi değil. Bunların bulgusu değil. Boyun fıtığına bağlı uyuşmalar genelde kürek kemiğinin oradan batar tarzda bir ağrı olur ve o ağrı elinize, parmağınıza kadar boylu boyunca gelir. Böyle bir ağrı varsa bu boyun fıtığına bağlı bir uyuşma olabilir. Bunda da öncelikle radyolojik görüntüde fıtığı görüp, muayenede kuvvet kaybı, his kaybı var mı ona bakmanız gerekiyor. Bel fıtığında ise kalçanın içerisinde sanki bıçak batmış gibi dayanılmaz bir ağrı ve bu ağrı topuğa kadar inen bir ağrı şeklindedir. Bunun da yine fıtık olduğunu söylememiz için radyolojik görüntüde fıtığı görmek, muayenede kuvvet kaybını belirlemek gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"Belirtiler bazen karışabilir"

Karpal tünel sendromu belirtilerinin fıtık belirtileriyle karıştırıldığını vurgulayan Prof. Dr. Şen, "Karpal tünel sendromu adını verdiğimiz el bileğinde sinir sıkışması olabilir ve o gece uykudan uyandırır. Araç kullanırken elini uzun süre direksiyonda tutarsanız uyuşma olabilir. Bunlar ama karpal tünel sendromuna bağlı bir uyuşmadır, fıtıkla hiçbir ilgisi yoktur. Bazen dirsek seviyesinde tuzak nöropati olur bu da dirsekten aşağı bir ağrı olur, bunun da hiçbir şekilde fıtıkla alakası yok" diye konuştu.

Prof. Dr. Şen, doğru tanıyı koyup tedaviye başlamak için hastayı görmek, dinlemek ve bütüncül yaklaşmak gerektiğine de dikkat çekti.

Kaynak: İHA