Solakoğlu, CHP Tarım ve  Orman Politika Kurulu  Başkanı oldu
Solakoğlu, CHP Tarım ve Orman Politika Kurulu Başkanı oldu
İçeriği Görüntüle

CHP Çanakkale Merkez İlçe Başkanlığı binasında gerçekleştirilen basın toplantısında; CHP Çanakkale İl Başkanı Levent Gürbüz, CHP Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, CHP İl ve İlçe Kadın Kolları Başkanları, İl Genel Meclis Başkanı Halil Ertuğrul ile çok sayıda partili katıldı.

Basın açıklamasını yapan CHP Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun, Çanakkale’de en temel kamusal haklardan biri olan sağlık hizmetine erişimin bilinçli tercihlerle zorlaştırıldığını savundu. Kentin, yerel dinamikler ve ihtiyaçlar gözetilmeden alınan merkezi kararlarla yönetildiğini ifade eden Ergun, bu durumun hem sağlık hizmetlerinde hem de şehircilik ve su politikalarında ciddi aksaklıklara yol açtığını belirtti.

Merkez İlçe Başkanı İbrahim Can Ergun açıklamasında aynen şu cümleleri kurdu; “Bugün burada, Çanakkale’nin en temel hakkı olan sağlık hizmetine erişimin nasıl bilinçli tercihlerle zorlaştırıldığını, kentin nasıl tepeden gelen kararlarla plansızlığa ve ihmale mahkûm edildiğini konuşmak için toplandık. AKP iktidarı yıllardır iki şeyle övünüyor: ‘Sağlıkta kuyrukları kaldırdık’ ve ‘yol yaptık’. Biz de buradan soruyoruz: Kuyrukları mı kaldırdınız, yoksa hastaneleri mi ortadan kaldırdınız?

Hastane yoksa, yolun ve övünmenin anlamı yoktur. AKP iktidarı, devlet hastanesini kent merkezinden alıp şehrin bir ucuna taşıdı. Bugün gelinen noktada Sarıçay’ın kuzeyinde tek bir hastane yoktur. Oysa Çanakkale nüfusunun önemli bir bölümü bu kısımda yaşamaktadır. Kentin ana yaşam alanı hastanesiz bırakılmıştır. Bu yalnızca bir konfor meselesi değildir. Ulaşım meselesidir, acil sağlık hizmetine erişim meselesidir ve en önemlisi deprem gibi bir afette kentin düğümlenecek olması meselesidir. Bugün Çanakkale’de insanlar, gece saatlerinde taksi parası vermemek için ambulans çağırmak zorunda kalıyorsa, bu tabloyu kimse başarı diye anlatamaz. Bu, yanlış sağlık politikaları ve tepeden inme yerel yönetimlere dayatılan şehircilik tercihlerinin sonucudur. İstanbul’da Kanal İstanbul’u dayatanlar, Çanakkale’de ücra bir yere Devlet Hastanesini dayatmıştır. ‘Kuyrukları kaldırdık’ diyorsunuz ama iki hastane yıllardır atıl. Bugün Eski SSK Hastanesi ve kent merkezindeki Eski Devlet Hastanesi yıllardır atıl durumdadır. Bir zamanlar binlerce insanın tedavi gördüğü bu iki büyük kamu yatırımı, göz göre göre çürümeye terk edilmiştir.

Ocak ayında verilen sözler nerede?

Buradan hafızaları tazelemek istiyoruz. Geride bırakacağımız 2025 yılının Ocak ayında, AKP milletvekili, meclis üyesi ve o dönem atanmış il başkanı, Sağlık Bakanıyla görüşerek kamuoyuna şu açıklamayı yaptı: “Eski devlet hastanesi 150 yataklı olarak yeniden hizmete açılacak.” Bugün soruyoruz: Ocak ayından bu yana kaç ay geçti? Nerede proje? Nerede ihale takvimi? Nerede sahada bir hareket? Ne Eski SSK Hastanesi’nde, ne Eski Devlet Hastanesi’nde tek bir somut adım yoktur. İsimleri adres tanımlarında eski olarak kalmıştır. Söz çoktur, icraat yoktur. Çanakkale halkı bu oyalamayı hak etmiyor.

Plansız merkezi kararlar kenti düğümlüyor!

Sorun yalnızca hastane de değildir; sorun tepeden gelen planlama anlayışıdır. Barbaros Mahallesi Yeni Kordon bölgesindeki öğrenci yurdu yıkılmış, alan boş bırakılmıştır. Kent merkezindeki kamusal bir alanın neden atıl bırakıldığına dair kamuoyuna tek bir net açıklama yapılmamıştır. Buna karşılık, üniversite kampüslerinden ve merkezden kopuk Tekzen diye tarif edilen bölgeye yurtlar yapılmıştır. Bu tercihler ulaşımı zorlaştırmakta, kenti düğümlemekte, ortaya çıkan sorunların yükünü yerel yönetimlerin sırtına bırakmaktadır. Sorunu üreten merkezi idare, faturayı yerel yönetime kesmektedir.

Su ve baraj meselesi: Sorumluluğu çarpıtmayın

Şimdi gelelim su meselesine ve AKP Merkez İlçe Başkanı’nın açıklamalarına. Atikhisar Barajı, yaklaşık 50 yıl önce taşkınları önlemek amacıyla yapılmış bir DSİ yatırımıdır. Buna rağmen bugün, bu baraj üzerinden oluşturulan maliyetlerin nasıl hesaplandığı açıklanmadan, bedelin Çanakkale halkının cebine yansıtıldığını görüyoruz. 2025 yılında 35 milyon TL Çanakkale Halkının cebinden kesildi. Bu bedelle 4 adet tam teşekküllü otobüs alınabilirdi. Bu bedeller her sene kesilmeye devam edecek. Nereye gideceği de belli değil. Üstelik AKP Merkez İlçe Başkanı çıkıp, barajı ve su sorununu sadece belediyelerin sorumluluğu gibi göstermeye çalışmaktadır. Bu yaklaşım, sorumluluğu yanlış yere yönelten ve kamuoyunu yanıltan bir yaklaşımdır. Bugün Çanakkale Belediyesi teknolojik gelişmeler doğrultusunda uzun yıllardır kente sağlıklı ,1. Kalite ve içilebilir su sağlamaktadır. Yeni arıtma tesislerine, yenilenen su deposu yatırımlarına baktığınızda art niyetli değilseniz, bunu kolaylıkla görebilirsiniz. Şimdi buradan açıkça soruyoruz: 50 yıl önce yapılmış bir barajın maliyeti bugün hangi yöntemle hesaplanmaktadır? Bu hesabın hukuki ve teknik dayanağı nedir? İsale hattı gibi devletin asli sorumluluğunda olan bir iş neden tamamen belde belediyesine yıkılmaktadır? Madem baraj belediyenindir deniyor;o zaman DSİ yazısını silin, barajın üzerine Çanakkale Belediyesi yazın.Sorumluluğu da yetkiyi de netleştirin. Ama bunu zaten ilk genel seçimde halkımız yapacaktır. Halkın iktidarı kurulacaktır. Sadece kentimizde değil, tüm ülkede adalette, ekonomide, planlamada, sağlıkta yarattığınız bütün olumsuzluklara dur denecektir. Halkımız, Cumhurbaşkanı adayımız ve hükümet kadrolarını liyakatla ve adaletle yönetmek üzere seçecektir.

Çanakkale algı değil, sorumluluk istiyor

Sağlıkta hastaneyi kentten koparıp, suda bütün sorumluluğu belde belediyesine yıkıp,sonra “Ama biz toplantı yaptık” deyip işin içinden çıkamazsınız.Çanakkale artık algıdan yorulmuştur. Bütün bunlar, hiçbir zaman kazanamadığınız ve halkımızın da sizin anlayışınıza teslim etmeyeceği yerel iktidarları cezalandırma hırsı mıdır? Bu kent iktidardan silkelenme değil hizmet, planlama ve sorumluluk beklemektedir. Madem iktidar sizsiniz gereğini yapın, yapamıyorsanız bırakın.”

Somut talepleri sıraladı

CHP Merkez ilçe Başkanı Ergun açıklamasının sonunda somut taleplerini ise şöyle sıraladı, “Sarıçay’ın kuzeyinde bulunan Eski SSK ve Eski Devlet Hastanesi binaları için, Ocak ayında verilen sözlere uygun biçimde, somut ve kamuoyuna net bir takvim açıklayın. Yıllardır atıl bırakılan bu iki hastaneyi daha fazla çürümeye terk etmeyin. Kepez’de su meselesinin çözümü için İsale hattı yapımında devlet kaynağını ve İller Bankası desteklerini Kepez Belediyesi’ne sağlayın. Belediyeyi bu ekonomik yük karşısında taşınmazlarını değerlendirmeye çalışarak zaman kaybetmesini izlemeyin. Merak etmeyin bu halktan nasıl 50 yıl önceki barajın parasını kesiyorsanız, belediyelerimiz kaynaklarıyla o kredileri de öder. Erişimin en zor olduğu yere taşıdığınız Tekzen Bölgesindeki yurtlardan Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi kampüslerine direk servis sağlayın. Silkelemekle halkı terbiye etmeyi birbirine karıştırmayın, yerel yönetimlere köstek olmayın. Çanakkale’nin ihtiyacı bu içinde bulunduğumuz polemik değil, kamusal sorumluluktur.”

Muhabir: Hülya Öz