Tarihte Binbir Pınarlı İda olarak bilinen Biga Yarımadası, Kazdağları’nın eşsiz doğasında bir güzelliği daha gözler önüne serdi. Çakırdiken bölgesinde, mor kanatlarıyla dikkat çeken “Mor Oduncu Arısı” ya da halk arasındaki ismi Marangoz Arısı, tüm haşmetiyle görüntülendi. İnsanlara karşı saldırgan olmayan bu özel tür, ağaç gövdelerinde yuva yapıyor ancak doğaya hiçbir zarar vermiyor. Zehirsiz olan Mor Oduncu Arısı, ekosistemde önemli bir tozlayıcı görevi üstleniyor. İri yapısı ve koyu mor kanatları nedeniyle ilk bakışta korkutucu görünebilen bu arıların, aslında son derece sakin ve faydalı olduklarını biliniyor. Marangoz arısı, yuvasını oluşturmak için ahşap yüzeylerde delikler açmasıyla tanınıyor. Genellikle sıcak iklimlerde yaşayan bu arılar, bal arılarına göre daha iri yapılıdır ve yalnız yaşarlar. Yuvalarını çoğunlukla ağaç kovuklarına yaparlar.
Sayfasında yaptığı paylaşımlarla Çanakkale doğasını tanıtan ve Kazdağlarının güzelliklerini aktaran Orman Yüksek Mühendis Mehmet Akkan bu kez de Mor Oduncu Arısını görüntüledi. Kazdağlarının eşsiz türlerinden biri olan arı hakkında bilgiler e veren Mehmet Akkan “Tarihte Binbir Pınarlı İDA olarak bilinen BigaYarımadası, Kazdağlarının bir Güzelliği daha Çakır Dikenin de ki Mor Oduncu Arısı. İnsanlara karşı saldırgan olmayan, sakin bir türdür. Ağaç gövdelerinde yuva yapar ancak ağaçlara zarar vermez, zehirli değildir. Marangoz arısı, yuvasını oluşturmak için ahşaba delikler açmasıyla bilinen büyük ve yalnız bir böcektir. Önemli bir tozlayıcıdır. Görünümü ve koyu mor kanatlarıyla dikkat çeken bu arıların, ilk bakışta korkutucu gelse de insanlara zarar vermediğini ve ekosistem açısından son derece faydalıdır” dedi.
Arıların ekosistemdeki yerine de değinen bilgilendirici açıklamasında Mehmet Akkan “Arılar milyonlarca yıldır yaşayan uçan hayvan topluluklarından bir tanesidir. Günümüzde çevremize baktığımız zaman bir çok çeşit arı görmekteyiz. Arılar hayatımızın önemli bir parçasını oluşturur. Arıların ömrü bizim sandığımız kadar uzun ömürlü değildir. Arılar arka kısımlarında iğne bulunduran bir canlıdır. Bu iğne kendilerinin savunma mekanizmasıdır. Arılar bir insanı soktuğu anda ölmektedirler. Onlar öleceklerini bilmelerine rağmen bizi bir tehtid olarak gördükleri anda kendilerini savunmak için iğnelerini bize geçirirler. Çünkü onlarında bizler gibi kendini ve yuvalarını koruma içgüdüsü vardır. Dünya üzerinde oldukça fazla arı çeşidi bulunmaktadır. Yaşadıkları bölge veya fiziksel özelliklerine göre arı türleri ve çeşitleri farklı isimler almışlardır. Bunlardan birisi de Marangoz Arısı dır. Mor Odun Arıları sıcak iklimlerde yaşamayı seven bir türdür. Bal arılarına göre daha iri vücuda sahiptirler. Mor Odun Arıları adından da anlaşılacağı gibi yuvalarını odun içine yaparlar. Yaban arıları bal arıları gibi sürü halinde uçmazlar. Yuvalarını genellikle ağaç kovuklarına yaparlar. Ekosistemin işleyişinde çok kıymetli olan bu canlıları tanıyalım ki, onlara zarar vermeyelim. Onlar yaratılışları gereği doğaya, ekosisteme ve bizlere faydalı canlılardır” ifadelerine yer verdi.
