Çanakkale Müteahhitler Birliği (ÇMB), kentin güncel sorunları arasında yer alan deprem riski, plansız yapılaşma ve denetimsizlik gibi konulara dikkat çekmek amacıyla önemli bir toplantı düzenledi. Kolin Hotel’de gerçekleştirilen toplantıya Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Belediye Başkan Vekili ve CHP Grup Başkanvekili Av. Bülent Şarlan, Belediye Başkan Yardımcıları Özleyiş Çetin ile Emrah Eroğlu, Belediye İmar ve Şehircilik Müdürü Gül Özdemir, Belediye Meclisi İmar Komisyonu Üyeleri ile Müteahhitler Birliği Yönetimi ve yeni üyeler katıldı. Toplantıda, güvenli kentleşme ve sürdürülebilir yapılaşma üzerine çarpıcı değerlendirmelerde bulunuldu. Toplantıda konuşma yapan Çanakkale Müteahhitler Birliği Başkanı Halil Kuzu, “Bugün burada yalnızca binaları değil, geleceğimizi inşa etmenin sorumluluğuyla bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hepinizi Çanakkale Müteahhitler Birliği adına saygıyla selamlıyorum. Cumhuriyetin önsözünün yazıldığı bu topraklar, sadece bir coğrafya değil; bağımsızlık mücadelesinin, aklın, bilimin ve ilerlemenin temellerinin atıldığı yerdir. Bu kutsal miras, bizlere yalnızca geçmişin onurunu değil, geleceğe dair vizyoner bir yol haritası da bırakmıştır” diyerek, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere açtığı bu vizyon, bugün sadece bir yol gösterici değil; aynı zamanda her kararımızın temel taşıdır. Bu vizyonla hareket eden bizler, yalnızca inşaat yapan değil; geleceği, yaşam alanlarını, kent kültürünü ve insan hayatını inşa eden bir meslek grubuyuz. Bu sebeple, bu topraklara özenle, saygıyla ve sorumlulukla yaklaşmak hepimizin en temel görevidir. "Şehri imar etmekle, imha etmek arasında çok ince bir çizgi var." Ve üzülerek söylemeliyim ki, bu çizgi kimi zaman hız, maliyet ya da rant uğruna kolayca ihlal edilebiliyor. Oysa bizler sadece beton yığınları değil, yaşam alanları kuruyoruz. Bu nedenle şehri ihya etmek yalnızca bir teknik görev değil; aynı zamanda ahlaki bir sorumluluktur” dedi.
‘’Bir Şehir Kültürü, Bir Gelecek Vizyonudur’’
Kuzu, inşaat sektörünün Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğunu belirterek, plansız büyüme, denetim eksikliği ve doğa tahribatı gibi yapısal sorunların samimiyetle ele alınmaması halinde sektörün raydan çıkabileceği uyarısında bulundu. Kuzu, “İnşaat sektörü uzun yıllardır ülke ekonomisinin lokomotifi olarak görülüyor. Ancak bu lokomotifin raydan çıkmaması için bazı yapısal gerçekleri açıkça konuşmalıyız: Plansız büyüme ve kontrolsüz yapılaşma, 1980'li yıllardan bu yana hızla kentleşen şehirlerimiz, çoğu zaman altyapıdan yoksun ve doğayı tahrip eden bir gelişim sergilemiştir. Deprem gerçeği, 1999 Marmara Depremi, bizim için bir dönüm noktası olmalıydı. Ancak halen birçok bölgemizde yapı stoğu ciddi risk taşımaktadır. Denetim eksikliği, mevzuatlar kağıt üzerinde var ama uygulamada etkisiz. Bu durum hem kaliteyi düşürüyor hem de can güvenliğini tehdit ediyor. Kısa vadeli kar odaklılık, kaliteli, dayanıklı ve estetik yapılar yerine; hızla satılacak projelere yönelim sektörün itibarını zedeliyor. Çevresel etkiler, betonlaşma uğruna doğa ve ekosistemler geri dönüşü olmayan zararlar görüyor. Bugün artık yeşil alanları korumayan hiçbir projenin sürdürülebilirliği kalmamıştır. Bu sorunlar teknik olduğu kadar sosyal, kültürel ve vicdani meselelerdir. İmar, yalnızca bir mühendislik işi değil; bir şehir kültürü, bir gelecek vizyonudur” dedi.
‘’Çanakkale'de Sürdürülebilir, Enerji Tasarruflu, Çevreye Duyarlı Projeleri Hayata Geçirmeliyiz’’
Konuşmasının devamında Kuzu, güvenli yapılaşmanın öncelikli hedef olması gerektiğini vurgulayarak, “Gelelim bizleri daha da yakından ilgilendiren konuya: Çanakkale... Bu şehir yalnızca bir coğrafya değildir; bir tarih, bir doğa ve bir yaşam kültürüdür. Ancak bu değerli kimlik, bizlere büyük bir sorumluluk da yüklüyor. Deprem riski yüksek bir bölgede yaşıyoruz. Kuzey Anadolu Fay Hattı'na yakınlığımız, yapı kalitesi konusunda azami dikkat gerektiriyor. Yeni imar alanları gelişiyor, ancak altyapı yetersiz. Su, elektrik, kanalizasyon ve ulaşım gibi temel gibi temel hizmetler yapılaşmanın gerisinde kalabiliyor. Yatırım baskısı artıyor. Özellikle son 5 yılda artan talep, bazı kıyı bölgelerinde rant odaklı, doğaya aykırı yapılaşmaları beraberinde getirdi. Tarihi doku tehdit altında. Oysa Çanakkale, hem tarihsel mirası hem modern yaşamı, birlikte, uyumla taşıyabilecek nadir kentlerdendir. Barınma krizi derinleşiyor. Arz-talep dengesizliği ve artan maliyetler, yerel halkın erişilebilir konuta ulaşmasını zorlaştırıyor. Gayrimenkul yatırımları sadece bugünü değil, yarını da gözetmelidir. Kira getirisi veya kısa vadeli karlar değil; lokasyon, altyapı kalitesi, ulaşım olanakları ve amortisman süresi gibi kalıcı değerler esas alınmalıdır. Özellikle gelişmekte olan bölgelerin potansiyelini iyi analiz eden, sosyal donatıları ve çevresel sürdürülebilirliği önemseyen projeler desteklenmelidir. Geleceğin şehirleri yalnızca yüksek binalardan değil, yeşil alanlardan, çevre dostu teknolojilerden ve sosyal yaşam olanaklarından oluşacaktır” diyerek, “Bugün Avrupa'da yeşil bina sertifikaları büyük önem kazanmışken, biz de Çanakkale'de sürdürülebilir, enerji tasarruflu, çevreye duyarlı projeleri hayata geçirmeliyiz. Bu anlayış hem işletme maliyetlerini düşürecek hem de uzun vadede yatırımcılara kazanç sağlayacaktır. Bu şehir bizim evimiz. Çanakkale'yi geleceğe taşımak yalnızca müteahhitlerin değil; yerel yönetimlerin, yatırımcıların ve vatandaşların ortak sorumluluğudur. Gelin hep birlikte "imar ederken imha etmeyen", "kazançtan önce vicdanı düşünen" bir yaklaşımı benimseyelim” şeklinde konuştu.
“Çanakkale’yi Birlikte Yöneteceğiz”
Toplantının devamında Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek de bir konuşma gerçekleştirdi. Başkan Erkek konuşmasında şu ifadeleri kullandı.
“Kentleşmeyle ilgili, çevreyle ilgili, yeşil alanlarla ilgili, sosyal donatılarla ilgili, müteahhitliğin misyonuyla, vizyonuyla ilgili paylaşımlarından çok mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Bizler de çünkü aynı şeyleri düşünüyoruz. Biliyorsunuz Çanakkale Belediyesi olarak stratejik planımızı hazırlarken önümüzdeki beş yıl için çok sayıda toplantı yaptık paydaşlarla ve toplantılara katılımlar çok yüksekti. Çok verimli toplantılar oldu. Çünkü katılımcılığa önem veriyoruz. Bu kenti birlikte yöneteceğiz. Biz birlikte yöneteceğiz derken samimi olarak bunu ifade ediyorduk. Stratejik planımızı hazırlarken de onun için on beş paydaş toplantısı yaptık. On beş ayrı temada çevrimiçi toplantılar yaptık, anketler yaptık. Mimari estetik çok önemli. Onun için yarattığınız eserler çok önemli. Çanakkale gerçekten dünyanın en güzel şehirlerinden biri. Çok özel bir kent. Çanakkale'de çevreye duyarlı kentin tarihine, kimliğine duyarlı eserler yaratmalıyız hep birlikte. Bu konuda hep birlikte özen göstermeliyiz. Bazı bilgileri de sizlerle paylaşayım. Biliyorsunuz Çanakkale Belediyesi olarak E- Ruhsat dönemini başlattık ve bir ağustostan itibaren artık tüm başvurular E- Ruhsat üzerinden yapılacak. Onun dışında başvurular kabul edilmeyecek ki bu sizleri de zaman içerisinde çok rahatlatacak. Çünkü herkes sağlıklı bir şekilde süreçlerini birkaç tuşa basarak takip edebilecek. Yılsonu itibariyle de Çanakkale Belediyesi olarak zaten dijitalleşme sürecimizi tamamlamış oluyoruz ve tamamen E - Belediyeciliğe geçiyoruz. Karacaören'de ve Barbaros Mahallemizde yeni yerleşim alanları oluşturmak için planlama çalışmalarını da başlattık. Bu da sizler açısından önemli. Bu konuda çalışmalarımızı yürütüyoruz. Çanakkale Müteahhitler Birliği, Çanakkale Belediyesi'yle ve sizlerle uyum içerisinde her zaman paylaşarak her zaman danışarak, fikirlerimizi, düşüncemizi paylaşarak eksiklikler varsa onları yapıcı eleştirilerle gidererek birlikte çalışacağız”
Toplantının sonunda Çanakkale Müteahhitler Birliği’ne yeni katılan üyelere rozetleri takdim edildi. ÇMB Başkanı Halil Kuzu ve Belediye Başkanı Muharrem Erkek, yeni üyelerle tek tek ilgilenerek, başarı ve hayırlı olsun dileklerini iletti. Toplantı toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
