Çanakkale’de hayvan hakları savunucuları, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde bir araya gelerek dostları için seslerini yükseltti. Etkinlik kapsamında yapılan açıklamalarda, bu özel günün kutlama olmanın ötesinde, barınaklarda ve gözlerden uzak alanlarda yaşam mücadelesi veren hayvanların sesi olma niteliği taşıdığına dikkat çekildi.
Barınak önünde toplandılar
Ulusal Hayvan Hakları Birlik Hareketi’nin 81 ilde eş zamanlı düzenlediği basın açıklamalarından biri de Çanakkale’de gerçekleşti. Morpati Derneği öncülüğünde Saraycık Köyü’ndeki Çanakkale İl Özel İdaresi Sahipsiz Hayvanlar Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi önünde yapılan etkinlikte hayvan severler bir araya geldi. Burada yapılan açıklamada, Türkiye’de 4 Ekim’in hayvanların maruz kaldığı zorlukları görünür kılma ve bu konuda sorumluluk çağrısı yapma günü haline geldiği vurgulandı. Açıklamada, “Biliyorsunuz ki katliam ve üreme döngüsü getiren bir kanun çıkarıldı. İçişleri Bakanlığı, bu kanunun hayvanların yaşam hakkını elinden alan maddelerinin de ötesinde genelgeler yayınladı. Yaşam alanı adıyla bize yutturulmak istenen, binlerce köpeğin kafalarının kürekle ezildiği, demir sopalarla dövülüp, yerden yere vurularak, canlı canlı gömüldüğü doğal cehennem alanlarını asla kabul etmiyoruz. Doğal yaşam alanı adı altında kurulan bu yerler aslında doğal cehennem alanlarıdır. Tarih tekerrür ediyor. 1910’da İstanbul’da 80 binden fazla köpeğin Hayırsız Ada’da açlık ve susuzlukla ölüme terk edildiği trajik vahşet, bugün doğal yaşam alanı adı altındaki cehennem alanlarında yeniden sahneleniyor. Dağ başlarındaki, gözlerden uzak bu cehennem alanlarında hayvanlar aç, susuz, kışın kar altında donacakları, yazın güneş altında yanacakları işkenceli ölüm koşullarına mahkum ediliyor. Ve sonra ölüm çukurlarına atılıyor ve bu çukurlar barınak ve doğal yaşam süsüyle örtülüyor. Bu dayatmayı, bu aldatmacayı kabul etmiyoruz” ifadeleri yer aldı.
‘‘Can Dostlarımız İçin Adalet Sağlanana Kadar Susmayacağız’’
Açıklamanın devamında, “Hayvanlar için adalet sağlanana, bu kanun değişene barınak adı altındaki ölüm kampları ve doğal yaşam alanı adı altındaki cehennem alanları kapatılana, kısırlaştırma başta olmak üzere gerçek, bilimsel ve insani çözüm politikaları uygulanana dek mücadelemiz devam edecek. Hayvanları Koruma Günü artık bizim için cehennem alanlarında gözden ırak yok edilen hayvanları anma ve hesap sorma günüdür. Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz ki bu kanlı yasayı isteyenler, çıkaranlar ve parti ayrımı olmaksızın halen seyirci kalan tüm siyasiler öldürülen kedi ve köpeklerin ahı üzerinizde olacak. Tıpkı 1910’da Hayırsız Ada’da köpekleri açlıkla ölüme mahkum edenler nasıl ki hala utançla anılıyorsa, bilin ki bugün bu kanlı yasayı çıkaranlar, yaşam alanı adı altında bu doğal cehennem alanlarını dayatanlar ve buralara hayvanları mahkum edenler de yüzyıllar boyunca kara bir lekeyle anılacak. Tarih size affetmeyecek. Ve biz, bu utancın unutulmaması için bugün burada bir kez daha sesimizi yükseltiyoruz. Söz veriyoruz ki bu ses, can dostlarımız için adalet sağlanana kadar susmayacak’’ denildi.
Can dostlarla buluştular
Etkinlik sonunda katılımcılar barınaktaki hayvanları ziyaret ederek onlarla vakit geçirdi. Veteriner hekimler, hayvanların sağlık durumları, beslenme düzenleri ve rehabilitasyon süreçlerine ilişkin bilgiler paylaştı. Katılımcılar, barınaktaki yaşamı yerinde gözlemleyerek hayvan dostlarının ihtiyaçları konusunda daha bilinçli hale geldi. Etkinlik, can dostların yaşam hakkına saygı gösterilmesi ve herkesin sorumluluk üstlenmesi gerektiği mesajıyla sona erdi.