Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Kemer Köyü sınırlarında, Marmara Denizi kıyısında yer alan Parion Antik Kenti, Troas bölgesinin en önemli yerleşimlerinden biri olarak kabul ediliyor. İlk kez Herodot, Ksenophon ve Strabon’un eserlerinde adı geçen Parion, 2005 yılından bu yana sürdürülen kazılarla geçmişin sırlarını gün yüzüne çıkarıyor. Parion, batıda Lampsakos, doğuda Priapos ve güneyde Skepsis gibi dönemin önemli kentleriyle komşu konumda bulunuyordu. Bu stratejik konumu nedeniyle tarih boyunca bir liman kenti olarak öne çıkan Parion’da, 1970’lerde Çanakkale Müzesi adına ilk yüzey araştırmaları yapılmış, ardından 1997’de Prof. Dr. Cevat Başaran’ın başkanlığında yeniden incelenmişti. 2005 yılında ise bilimsel kazılar Güney Nekropolü’nde başlamış ve kentte kapsamlı bir arkeolojik süreç başlatılmıştı.
Nekropolis’ten tiyatroya uzanan keşifler
Parion’da yürütülen çalışmalarda Nekropolis, Roma Hamamı, Tiyatro, Odeion, Agora ve sondaj alanları olmak üzere altı farklı bölgede önemli keşifler yapıldı. 2012 yılında Odeion’da parçalar halinde mermerden bir Artemis heykeli ortaya çıkarılırken, aynı yıl tiyatro kazılarında bugün Troya Müzesi’nde sergilenen ünlü Kentauros-Triton heykeli gün yüzüne çıkarıldı. Tiyatro alanından çıkan mimari elemanlar ise kentin sanatsal ve kültürel dokusunu yansıtan önemli buluntular arasında yer aldı.
Son yıllarda Türkiye’nin en önemli arkeolojik kazılarından biri olarak gösterilen Parion, 2025 kazı sezonuyla birlikte 21. yılına girdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vedat Keleş başkanlığındaki ekip tarafından yürütülen çalışmalar, her yıl yeni bulgularla arkeolojiye ışık tutmayı sürdürüyor.