Açıklamayı grup adına yapan Barış Dirik, yaşanan süreci hatırlatarak Çanakkale’nin artık eskisi gibi olmadığını vurguladı. Dirik, yaptığı konuşmada, “8-11-13-16 Ağustos tarihlerinde çıkan ve İlimizi küle çeviren yangınlardan sonra burası artık eski Çanakkale değil, burası artık ağaç dolu ve yemyeşil değil, ferah değil, hayat ve huzur dolu değil, güvenli değil. Burası artık kara, kapkara bir kent. Tarihi, kimliği, kültürü, doğası, havası, suyu, ekosistemi 1 hafta içinde yerle bir edilmiş, bambaşka bir kent. ‘Barışın Kenti’ işgale uğramış ve savaştan çıkmış gibi. Bizler aynıyız ama kentimize yabancılaştırıldık. Aynı duygularla yaşamıyoruz artık bu kentte” ifadelerine yer verdi.

Yanmayacak ağaç kalana kadar yandık

Açıklamasında Yangın söndürme çalışmalarına destek olan her kese teşekkür eden, ancak tüm çabalara rağmen yangının durdurulamadığını hatırlatan Barış Dirik “Sarıcaeli-Kepez, Bayramiç Saçaklı, Ahmetçeli, Doğanca, Zeytinli, Pıtırelli, Lapseki Umurbey, Dardanos Güzelyalı, İntepeve Yenimahalle, Denizgöründü, Gelibolu, Eceabat yangınlarını söndürebilmek için alevlerin, dumanın ve tehlikenin ortasında, riskin sıfır noktasında canla başla özveriyle mücadele eden orman söndürme ekipleri ile kentimiz itfaiye ve belediye personelleri ve destek için çevre illerden gelen itfaiyeciler başta olmak üzere, kurtarma, söndürme ve soğutma çalışmalarında yer alan kolluk kuvvetleri, AFAD, 112, UMKE emekçileri ile tüm imkânlarını seferber etmiş gönüllü kentlilerimiz, paket servisçiler, kuryeler, dernekler, STK’lara içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ne yazıktır ki, tedbirsizlik ve koordinasyonsuzluk sebebiyle bunca özverili çaba ve emek; ortaya çıkan ağır kayıpların önüne geçemedi: Maalesef yanacak ağaç kalmayacak noktaya kadar yandık” dedi.

Bir Başlık Ekleyin (2)-169

Yangın ne kontrol edildi, ne de söndürüldü her şey yandı

Çıkan yangınlarda sahada olduklarını belirten yetkilileri de eleştiren Barış Dirik, yangınların boyutunu bir kez daha hatırlatarak “Kentimiz 1 hafta boyunca alev topu gibi dört bir yanından yanarken, siyasal iktidarın temsilcileri ve yönetici elitleri ne yaptı dersiniz? Hatırlayalım: Aksiyon filmlerinden fırlamışçasına sahada bol bol poz verdiler. Siyah spor kıyafetleri, beyaz gömlekleri, son model telefonlarıyla, basına verdikleri durum tespitinden öte gitmeyen demeçleriyle, her anlarını her karelerini sosyal medya hesaplarında paylaşarak “yangınla mücadele ediyoruz sihri” yarattılar. Bol bol birlik beraberlik, kahramanlık, güçlü devlet ve yara sarma hamaseti yaptılar. Suçu, kızılçamlara, kozalaklara, cam şişelere, kuşlara, rüzgâra, bilinmeyen kundakçılara atmaya kalktılar. Planlı ve bilinçli bilgi kirliliğiyle kafaları karıştırmak için çabaladılar. Kendileri dışındaki herkesi ve her şeyi hedefe koyup siyasi ve hukuki sorumluluktan kaçmaya çalıştılar. Liyakatsiz ve torpilli idarecilerin elinde inim inim inleyen, içi boşaltılmış, kendi haline bırakılmış, yetkili ama etkisiz kamu kurum ve kuruluşlarıyla yaptıkları onca koordinasyon ve brifing toplantıları hiçbir işe yaramadı. Ölüm, evlerimizin içine kadar girdi. Yerleşim yerlerindeki bazı ev ve arabalar koordine ve etkili müdahaleler sonucu değil ya tesadüf eseri tutuşmadı ya da bireysel çabalarla kurtarıldı. Çıplak gerçek şudur: Yangınla ne mücadele edilebilmiş ne de kontrol altına alınabilmiştir. Gözümüzün gördüğü her yer yanmıştır” ifadelerine yer verdi.

Çanakkale’nin eğlence alanı Çardak panayırı oldu
Çanakkale’nin eğlence alanı Çardak panayırı oldu
İçeriği Görüntüle

Bir Başlık Ekleyin (3)-142

Muhabir: Cuma Deren