Türkiye'de azımsanmayacak sayıda genç, çeşitli dernek ve kurumlarda halk oyunları çalışmalarına katılmakta ve çalışmalarını sergilemektedir. Birçok dernek ve kurumlar bu çalışmaları yapmıştır veya hal

Türkiye'de azımsanmayacak sayıda genç, çeşitli dernek ve kurumlarda halk oyunları çalışmalarına katılmakta ve çalışmalarını sergilemektedir. Birçok dernek ve kurumlar bu çalışmaları yapmıştır veya halen yapmaktadır. Bunların dışında kalanlar ise yapabilme koşullarım yaratma çabası içindedirler. Bu çalışmalarla ilgili birçok şeyin eksik kaldığı bir gerçektir.
İnsanlarımızın kendi yörelerinin oyunlarına yönelim göstermesi severek, haz duyarak seyretmesi, oynaması güzel bir olgudur. Ancak bu alanda birçok yetersizlik (çalışma salonlarının eksikliği, yanlış ya da eksik giysiler, müzisyen yokluğu, bilgisiz ve deneyimsiz öğreticiler) varken, halk oyunlarının salt bir yarışma ve spor mantığı-teorisi-uygulamaları ile ele alınması, durumu daha karmaşık bir hale getirmiştir.
Kültür Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında 354 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1 ve 2. maddeleri ile 468 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 12/a maddesi uyarınca, Kültür Bakanlığı ana hizmet birimlerinden "Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü "ne verildiği belirtilmektedir.
Ayrıca; halk oyunlarımızın bir spor dalı ve faaliyeti olmayıp, Türk Halk Kültürünün bir parçası olduğu, oyun-müzik-adım olarak öyküsünü anlattığı olayların bütününü ifade eden, ülkemiz halkının yörelere göre karakteristik özelliklerini taşıyan, yüzyıllardır süre gelen ve halkımızın yaşamının, duygu ve düşüncelerinin ifadesi olan kültürel bir birikim olduğu; belirtilmektedir. Halk oyunları bir kültür müessesi olup Türk kültürü içinde özel bir yeri vardır. Bu yer "halk bilimi" dalları arasında en canlı ve güncelliği olan bir konudur ve asla spor değildir. "Halk oyunları çalışmaları sosyal ve kültürel bir faaliyet olarak, eğitim ve öğretimin bir parçası olarak değerlendirilmektedir."
Bu cümleden olmak üzere; Millî Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunun kararlarında da görüldüğü üzere, halk oyunları bir spor faaliyeti değil, eğitim ve öğretimde değerlendirilen bir kültür faaliyetidir. Halk oyunlarımızın Türk Halk Kültürü'nün bir parçası olup, oyun-müzik-adım olarak öyküsünü anlattığı olayların bütününü ifade eden, ülkemiz halkının yörelere göre karakteristik özelliklerini taşıyan, yüzyıllardır süre gelen ve halkımızın yaşamının, duygu ve düşüncelerinin ifadesi olan kültürel bir birikimdir.
Halk oyunları denince; oyun, müzik, kıyafetler, koreografı, çalışma/çalıştırma şekilleri, oyunların anlamı gibi oldukça geniş bir alam kapsayan yapı söz konusudur. Sportif bir yarıştan çok kültürel bir olgu olan halk oyunları her şeyden çok bir eğitim-öğretim yönüne sahiptir. Bu yönüyle her hangi bir kurum ve kuruluşa kısmen veya tamamen devri yapılamayacak kadar önem taşımaktadır. Bunun anlaşılması ise halk oyunların tarihsel bir süreç içinde değerlendirmekle olanaklıdır.
Öncelikli olarak halk oyunlarının başlangıç noktasındaki amacından başlayarak günümüze doğru bakarak bu zorunluluk daha iyi anlaşılacaktır. 21.yüzyılın öznesi olarak 2023 kuşağı ve 2071 hedefine koşanlar ve topluma rehber olanlar "Yeni Dünya Stratejileri" bağlamında Modern, Milliyetçi ve Muhafazakâr rol vizyona sahip sanatçı, öğretmen, edebiyatçı, mühendis ve din adamları ile devlet politikalarındaki gelişim-değişim olacaktır.
Kuzey egenin unutulmaz Çanakkale kahramanlarından  Koca seyit Anadolu insanını ne güzel anlatır. Anadolu insanı önemli çalışmalardan sonra verilen molalar da kendi aralarında sazıyla sözüyle oyunlarını oynar. İnsanımızın üç duygusu  1-savunma (Kale) 2-çocuk  3-doğa sevgisi önemlidir. Kendinden öğelerin canlandırılmadığı yansıtılmadığı bir kültür merkezi düşünülmemesi gereklidir. Halk kültürü öğelerini, özellikle Halk Oyunlarımızın, Halk Türkülerimizin sergileneceği bir ortam yaratılmalıdır. Halktan kopuk, entel, kendi değerlerimizi savunmayan, sergilemeyen bir düşünce yapısına izin verilmemelidir. Ortak alanlar da, Ata Barı, Aydın Zeybeği, portakal zeybeği, hüdayda, Tekirdağ karşılaması, karyolamın demiri, harkuşta, baş bar, çayda çıra, havarişko, Meryem, Adana çiftetellisi, serenler, Niğde bağları, porsuk sallaması, Akçaabat sallaması, Söğüt zeybeği, sarıçiçek, sis dağı, karabat, çaya vardım zeybeği, Bayramiç'in dağları, çiçek dağı, coşkun çoruh, Vardar ovası, yayla yolları, Anamur yolları, evreşe yollar, Keban çiftetellisi, Çankırı halayı, düz halay, ağır tavas zeybeği v.b.  daha yazmadığım 1.500 den fazla bilinen halk oyunlarımızı,  Anadolu’muzun birbirinden güzel halk oyunlarını oynamak ve  binlerce türkülerimizi terennüm etmek gereklidir. Ülkemizi yurt dışında tanıtan en büyük sanat faaliyetlerinden birisi Halk oyunları topluluklarımızdır. Birlikteliğin ebrusu halk kültürü ürünlerimizdir.