Halk oyunları camiasının temel sorunu temelde, Milli Eğitimin ve Kültür Bakanlığının esastan konusu olduğu hususunda da Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda özel bir politika üretmesi gerekliliğidir.

Halk oyunları camiasının temel sorunu "halk oyunları"nın temelde, Milli Eğitimin ve Kültür Bakanlığının esastan konusu olduğu ve özellikle gelecek nesillere aktarılması hususunda da Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda özel bir politika üretmesi gerekliliğidir.
Bu etkinlikler özel ve resmi kuruluşlarla birlikte tüm yörelerde, kişilerin kendi bilgi ve deneyimleri doğrultusunda yapılmaktadır. halk oyunları, bugün okullarda, genel olarak "Sosyal Çalışma" programları içinde ya okul öğretmenleri, ya öğrenci başı ücretlendirilerek bir antrenör/usta öğretici veya "dernekler" de yetişmiş oyuncu elemanlar tarafından yapılmaktadır. Maddi yetersizlikleri dayanak olarak kullanan  pek çok okul, çalışmalara yanaşmamaktadır.
Halbuki halk oyunları öğretiminin Milli Eğitimin konusu olarak  "örgün" olarak ele alınması, çağdaş bir eğitim sisteminin oluşmasına sebep olacaktır. Halk oyunlarının en önemli özelliklerinden olan "Milli duygu" anlayışı içinde, öğrencilerin dostluk, arkadaşlık, sorumluluk, sanat, sevgi, estetik, kendini tanıma, kendine güven gibi duyguları geliştirir. Gelecek yaşantılarında gerekli bilgi ve becerileri kazanmalarına büyük çapta olanak sağlayacaktır.
Ayrıca halk oyunlarının bir sportif yönünün de hazine niteliğinde olduğu düşünülürse bu tarz eğitimin ne derece yararlı olacağı kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Bu eğitim, ilköğretim çağında başlamalı. Halk oyunlarımızın renkli ve görkemli görünümü ile çocuksu gönüllerde bir sevgi yaratılmalıdır. Ortaöğretimdeki gençlerimiz, ilköğretim alışkanlığı ile daha da bilinçlenmiş olarak, halk oyunları öğrenimine devam ettirilmelidir.
Halk oyunlarımızın öğretimini en mükemmel seviyeye çıkarmak, şüphesiz hepimizin arzusudur.
Diğer ülkelerin halk danslarına verdiği değer, ortaya koydukları eğitim ve öğretim metotlarına bakıldığında açıkça görülmektedir. Okullara, mutlaka sportif ve kültürel faaliyetleri için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ödenek aktarılmalıdır. Bu faaliyetlerin çoğaltılarak, düzenli yapılması sağlanmalıdır.
Milli Eğitim Bakanlığımıza bağlı tüm okul ve yaygın eğitim kurumlarında, yönetim ve idari kadroda bulunan yöneticiler, kültürel faaliyetlere önem vermelidir.
Bilinmeli ki kültürlerini kaybeden milletler " millet " olma vasfını da kaybederler. Onun için bu faaliyetlerden biri olan halk oyunlarına bakış açılarını değiştirmeli geliştirmelidirler.