Günümüz gençliğinin, özellikle halk oyunu gönüllülerinin, şahsî veya kurumsal imkânlar sayesinde,  Halk Müziği'ne ve halk oyunlarına olan ilgisinin arttırılması gerekmektedir.

Günümüz gençliğinin, özellikle halk oyunu gönüllülerinin, şahsî veya kurumsal imkânlar sayesinde,  Halk Müziği'ne ve halk oyunlarına olan ilgisinin arttırılması gerekmektedir. Bir zamanlar oynayanın, eğitenin, dinleyen ve söyleyenlerin, niteliği açısından kalite düzeyi çok yüksek olmayan eğlence, hobi gibi haksız bir algı içinde bulunulan halk oyunları, artık gereken özeni, hak ettiği ilgi ve alakayı görecek, doğru olmayan bu algıyı hızla değişecektir. Halk Müziği ve halkoyunları düğün, dernek gecelerinin ritüelleri olmaktan çıkıp, birer sahne sanatı, korunması gereken bir kültür, eğitimi-öğretimi metodolojik usulleri oluşmaya başlayacak, akademik ayağı da olan bir "değer" haline gelecektir. 
Özellikle genç kuşak, giydiği modern - spor kıyafetinin üzerinde, sırtında bağlama taşımayı, müzik ile uğraşmanın, kendini türküler ile ifade edip teveccüh görmenin doğallığı ve keyfini yaşayacaktır. Günümüzde sırtında davulu, elinde spor çantası içinde halk oyunları çalışmalarına koşan gençler, çocuklar, yetişkinler, sahnelerde birbirinden güzel türküler eşliğinde halk oyunları oynamayı, milli kıyafetler giyerek akranlarının önüne çıkmayı gurur verici bir özerklik olarak benimseyecektir.
Teknoloji ve iletişim çağını yaşadığımız bu günlerde halk oyunları ve Halk Müziği gibi kültürel, sanatsal değerlerin geleceğinin devamlılığı anlamında ilk akla gelen tedbirler nelerdir?
Küreselleşmenin ve teknolojik kazanımların olumsuz etkilerini azaltmak adına alınabilecek en önemli tedbir, kültürel, sanatsal birikimin, Milli Eğitime dayanak olarak planlanması olacaktır. Bu nedenle başta kültürel formun (halkoyunları), eğitim, planlama ve programlarında "boş zamanların değerlendirilmesi", "okul dışı çalışmalar" vb. klasman ve algıdan çıkarılması gerekmekte, salt yarışma boyutu ön plana çıkarılarak, bir spor branşı gibi değerlendirilmesi, tarihe, kültüre ve bilime aykırı bir uygulama olarak vazgeçilmesi bir zorunluluktur.
Milli Eğitim Birliği İlkesi çerçevesinde, halk kültürünün yaşatılması ve gelecek kuşaklara doğru aktarılabilmesi için, bir an önce kuramsal ve uygulamaya yönelik olarak "Halk Kültürü" dersinin aktifleşmesi, "Halk Oyunları Dersi" nin müfredata konması, ayrıca halkoyunları ve halk kültürü alanında yapılacak etkinlik ve yarışmaların, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde  kurulacak bir birim aracılığıyla koordinesinde, yeni teşviklerle/desteklerle sürdürülmesi sağlanmalıdır. Halk oyunlarımız, millî, manevî ve tarihî değerlere sahip kültürel bir değer.  Gençlerimizin kötü alışkanlıklardan korunması ve millî, manevî, tarihî ve kültürel değerlerin geliştirilmesi açısından büyük önem arz ediyor. Bu nedenle de halk oyunlarımızın tanıtılması, yaygınlaştırılması, yaşatılması ve bu faaliyeti sürdüren kurum, okul ve üniversitelerin yönlendirilmesinin kaçınılmaz bir gereksinim olduğu bilinmelidir.