Ben geldiiim.


 
Ben geldiiim.
Özlediniz mi beni bakayım, hani bakayım.
Evet evet evet dediğinizi duyuyorum.
Niye dolanıyorum ben buralarda acaba daha geçen gün yazı yollamışken. Yine yazasım geldi ne hikmetse. Uyku tutmayınca böyle oluyor demekki ;)
Koyun saysam uyurdum halbuki ama saymadım, şimdi onları sayması toplaması çıkarması bölmesi var ;)
Çok uzun yıllar önce daha ben mini mini bir çocukken belki o kadar da mini değilken de olabilir bilemedim her neyse, Vişi' nin kepekleri 
ülke gündemine oturmuştu. Bu kızcağızın kepekleri öyle çoktu öyle çoktu ki artık denemediği çare kalmamıştı. Nenesinin bahçesindeki kuyunun suyuyla bile saçlarını yıkamıştı da derdine bir çare bulamamıştı. Sonra bir şampuan adı duymuş onu denemek istemişti de annesinden azarı yemişti. 
"Güzelim beyaz sabunumuz dururken niye bilmediğin şeyi saçına sürücen kızım, hem bak zeytinyağlısı da var, şampuan da neymiş, küllü su yaparız iki posta bir şeyciğin  kalmaz" gibisinden laflar da azarın yanında bonusuydu.
Üzgün ve bir o kadarda gergin Vişi ise dediğim dedik çaldığım ukulele hesabı illa bu şampuanla saçımı yıkayacağım diye tutturmuştu...
İçeriden tartışmayı duyan nenesi araya girip "Kızım hiç olmazsa saçının hepsine sürme o içinde ne olduğu bilinmez şeyi, saçların dökülür kel kalırsın mazallah" diye Vişi'nin içine kurdu düşürmüştü ;)
Kel kalmakmı! Aman Allah'ım gençliğimin en güzel çağında...
Diye geçirdi içinden dışından veya herhangi bir yerinden...
Nihayet tüm aile ortak bir kararla Vişi'nin saçlarının sadece yarısını bu yeni şampuanla yıkamaya karar verdiler. Ateşler yakıldı kazanlarda sular kaynadı diğer tarafta kaynak sular ılıştırılıp hazırlandı... Eğdi başını eskiciye eski bakır tepsi verilerek yerine alınan naylon leğene doğru bizim Vişi kız. Nenesi saçlarını ortadan ikiye ayırdı bir güzel topladı Vişi'nin. Diğer yarısını annesi bir güzel yıkadı köpürttü, maşrapayla suyu döktükçe köpürdü köpür köpür oldu da bir kara kazan dolusu su zor yetti o köpürcükleri arındırmaya ;)
Sonrası mı? Sonrasında saçların yarısında kepekten eser kalmadı diğer yarısını ise ne siz sorun ne ben söyleyeyim ;)
Herhalde bir kazan daha su ısıtıp saçların öbür yarısını da yıkamışlardır diye düşünüyorum...
Çok zaman geçti üstünden unuttum ;)
Ben en çok şeyi merak ediyorum. O zaman sosyal medya yok, TV yok denecek kadar az, magazin programı yok. Vişi kepeksiz, kepekten arınmış saçlarını hangi mecrada savura savura gezdi acaba?
Hahaha ilk iş bakkala ekmek almaya gitmiş olabilir ;)
Acaba meşhur olmuş mudur, olduysa kendine yeni sevgili yapmış mıdır? Evlerinin sokağından sevgilisi arabayla geçerken "Saçlarını dağıtırsın, rüzgârlara bırakırsın" çaldırmış mıdır bangır da bangır ;) Kafamda deli sorular.
Olduysa da yaptıysa da olanlar olmuş yıllar geçmiş artık Vişi'nin saçının telleri ağarmış olabilir ;)
Belki tonton bir nene olup organik bir saç boyası reklamında bile oynamış olabilir... Nereden mi biliyorum. E saçları ağardı ya ondan tahmin ettim ;)
Neyse efenim bu kadar yeter ben gidiyorum...
Giderken buraya sizin için
Yar saçların lüle lüle türküsünü bırakıyorum aklınıza geldikçe dinlersiniz artık...
Kepeksiz günler şey aman pardon sağlıklı mutlu huzurlu günler dilerim...
Hoş Kalın