Ötsün gene her geceki gibi bekçinin düdüğü,
Uykudaysan düşlerini tatlı bir arzu bölsün.
Haykırsın sokak ortasında bir sarhoş,
Yine insanlar doğsun,
Yine insanlar ölsün.
Umurunda değil bu gece kimsenin
Senin sarayın balo köşeleriyse,
Peykesine ne olmuş kahvenin?
Atıştırıverirsin iki üç,
Çakıştırıverirsin iki üç,
Bölüverirsin dünyanı iki parçaya,
Kardeş kardeş yeriz içeriz.
Bu gece, anlıyor musun,
Sırat Köprüsü’nü toptan geçeriz.
Topal bir geceye değnek değnek yürürüm,
Dünya, ben olmasam yıkılacak gibi,
Ben olmasam her şey boş,
Benim bildiğim yılbaşlarında kar yağardı, kar,
Oysa bu gece ne kar ne bir kimsem var. vs…