Geçenlerde nerede okudum anımsayamıyorum ama dikkatimi çekmişti bir yazı ya da yazının konusu: “Sizi en çok ne üzer?”
            Son zamanlarda, yabancı basında moda olmuş bir konu varmış. Konunun ne olduğunu başlıkta okudunuz: Sizi en çok ne üzer?
            Bu soruya verilecek yanıtlar kıtaya, ülkeye, bölgeye, cinsiyete, kişinin özelliklerine veya o andaki ruh hâlinize göre değişebilir ama diyelim ki ben de bu soruyu kendime sorarmış gibi size sormayı düşündüm. Bunları, aklıma geldiği kadarıyla sıralamağa çalışayım. Siz de örneklerden yola çıkarak ya benim yazdıklarımdan seçin ya da yeni sorular sorun kendinize. Kısaca seçen de, düşünen de, soran da siz olun yanıtlayan da.
            Diyelim ki bir olay var ya da yok hatta şu andaki koşullarda veya ruh hâlinizle “Sizi en çok ne üzerdi?”
            Yanlış anlaşılmak, ilgi görmemek, yok sayılmak, sevilmemek, dikkat çekememek, ciddiye alınmamak, sevilmemek, önerilerinizin dikkate alınmaması, güvenilmemek,  selamınızın alınmaması, yaptığınız şakaya gülünmemesi, siz bir konuya ilişkin konuşurken konu değiştirilmesi, sizi görünce yer veya yön değiştirilmesi, sizin geldiğiniz ortamdan hemen uzaklaşılması, konuştuklarınızın onaylanmaması, savunduklarınıza karşı çıkılması…
            Önerdiğiniz kitaba, filme, müziğe, oluşuma, siyasal bakışınıza, davranışınıza, eğiliminize, tuttuğunuz takıma, sempati duyduğunuz oluşuma, arkadaşınıza, sevgilinize veya  eşinize, eleştirdiğiniz davranış veya tutuma, önerdiğiniz çözüm yolunuza karşı çıkılması…
            Takındığınız tavra, izlediğiniz çözüm yoluna, önerdiğiniz yaklaşıma, kabul ettiğiniz tutuma, sevdiğiniz kişilere ya da çevreye, saygı duyduğunuz ve benimsediğiniz bakış açısına karşı çıkılması…
            Bir arkadaşınızın acımasızca eleştirilmesi, yakınlarınızın suçlanması, izlediğiniz yol ya da yöntemin yanlış olduğunun vurgulanması, dinlemekten zevk aldığınız müzik türünün ya da müzisyenin, beğendiğiniz yazarın tarzının, sevmediğiniz yemek ya da yiyeceğin övülmesi…
            Sempati duyduğunuz kişinin, tanıdığınız kişinin, akrabanızın, yaşam ya da yol arkadaşınızın, siyasal fikirdaşınızın eleştirilmesi…
Bildiğiniz yabancı dilin, konuşma tarzınızın, olaylara yaklaşma yönteminizin, samimi arkadaşınızın konuşma tarzının, yakın çevrenizin tutumunun beğenilmemesi…
Bunlara kuşkusuz yenileri, farklıları eklenerek çeşitlemeler yoluyla çoğaltılabilir seçenekler. Kısaca kendinizi daha iyi tanımak ve bundan sonra daha az incinmek için durup düşünme zamanı derim, ne dersiniz?