Bugün usta sanatçımız Neşet Ertaş'ın ölüm yıldönümü.

Bugün usta sanatçımız Neşet Ertaş'ın ölüm yıldönümü. 2012 yılında kaybettik Bozkırın Tezenesi'ni...
O gün haberi aldığımda, içimde bir şeyler eksilmiş gibiydi. Ne kadar da değerli bir sanatçıydı kendisi. Bizlere o kadar büyük eserler bıraktı ki, yüzyıllarca unutulmayacak. 

Onunla ilgili bilinen bir hikayeyi paylaşmak isterim; 

Demirel zamanında kendisine sunulan devlet sanatçısı unvanını; "O dönem Süleyman Demirel cumhurbaşkanıydı. Devlet sanatçılığı bana teklif edildi. Ben, 'hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık geliyor' diyerek teklifi kabul etmedim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam benim için en büyük mutluluk bu. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, bir tek TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdadımız adına aldım." diyerek geri çevirmiştir. Halk bu tavra destek vermiş ve Neşet Ertaş âdeta yaşayan bir efsane olmuştur. 

Unesco Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında yapılan ulusal envanterlerden Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanterine alınarak yaşayan insan hazinesi kabul edilen Ertaş, 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuvarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş, bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuvarlarda ders olarak okutulmuştur. Hayatı ve eserleri Doç. Dr. Erol Parlak tarafından iki ciltlik bir kitap hâlinde yayımlanmıştır.