2 Haziran Pazar günü yapılacak LGS, 8-9 haziran tarihinde yapılacak YKS sınavı öncesi öğrencilere tavsiyelerde bulunan Psikolog Aslıhan Meral, "Önümüzde hem Lise Giriş Sınavı, sonraki hafta üniversite giriş sınavları var. Çocukların heyecanlı anları, son bir hafta kaldı. Kalan bu son bir haftayı değerlendirin. Mümkün olduğunca kaygılarını yönetmeleri, hafif tempolu bir egzersiz, yürüyüş yapmaları onlara iyi gelecektir” dedi.
“Kendi potansiyelimizi ortaya çıkaracak düşüncelere yönelmek iyi olacaktır”
Kaygıyı yönetmek için pozitife odaklanmak ve düşünce içeriğini birazcık daha istemli bir şekilde pozitife doğru yöneltmenin iyi geleceğine vurgu yapan Meral, “Kendi potansiyelimizi ortaya çıkaracak düşüncelere yönelmek iyi olacaktır. Nefes egzersizleri de öneriyoruz. Hem sınav öncesinde hem sınav esnasında nefeslerini kontrol ederek kendilerini sakinleştirebilir beyinlerine her şey yolunda, her şey iyi gidiyor mesajını canlandırabilirler, sakin bir nefesle” diye konuştu.
“Sonuca değil sürece odaklanmaları aileler için kritik noktalardan”
Meral, bu süreçte ailelerin kaygılarını yönetmelerinin de önemli olduğuna vurgu yaparak şöyle konuştu:
“Ailelerin bu dönemdeki kaygılarını biliyorum, anlayabiliyorum. Aileler kendi kaygılarını mümkün olduğunca yönetmeleri çocuklara iyi gelecektir. Sınava yükledikleri anlamı birazcık daha işlevsel bir yere çekmek, bunun hayatın bir sonu olmadığı, sadece uzun yaşam döneminin küçük bir parçası olduğu, sonuca değil sürece odaklanmaları aileler için kritik noktalardan. Çocuklarına rol model olmak, sorumluluklarını yerine getirmek, kendi sorumluluklarıyla ilgili pozitif bir algıyı çocuklara yansıtmak onların da kendi sınavlarıyla ilgili, pozitif algısının oluşmasına yarayacaktır. Okunmuş pirinçle ilgili bir şey diyemiyorum ama işe yarayacağını düşündükleri, onları sakinleştirecek her şeye açık olmalıyız.”
“Hafif egzersizler yapmak, keyifli vakit geçirmek de iyi gelecektir”
Öğrencilere sınavdan bir gece önce mümkün olduğunca yaşam rutinlerini bozmasını öneren Meral, “Tabi erken uyumak, erken uyanmak, yemeleri, içmeleri, rutini sürdürmek önemli. Adeta bir deneme sınavına gider gibi rahat, günlük kıyafetleriyle yaşamın olağan bir parçasını yapmaya gittiklerini, hissetmeleri çocuklara iyi gelecektir. Tabi ki sınav salonuna erken gitmek, belgelerini kontrol etmek yapacakları şeylerden ama bir gün öncesinde artık sınavla ilgili bir çalışma yapmamak, dinlenmeye geçmek, kafayı boşaltmak dediğim gibi yürüyüşler, hafif egzersizler yapmak, keyifli vakit geçirmek de iyi gelecektir” ifadesini kullandı.
“İstediğimiz üniversiteye gitmesek bile tekrar sınava girme şansı var”
Meral, sınavda beklenen sonuç gelmediğinde, sınavı kazanamadığında veya istediği yere yerleşemediğinde, her şey bitecek algısının çocukları, gençleri, öğrencileri daha çok kaygıya sürükleyebileceğine dikkati çekti. Aynı zamanda ailelerini de onlarla birlikte kaygı yaşayabileceğini söyleyen Meral, şunları kaydetti:
“Dolayısıyla her şey bitmiş değil, bu bir öğrenme süreci. Sınav da bir öğrenme süreci. Güzel olan taraf öğrendiğimiz her şey bizimle kalmaya devam ediyor. Bu bir donanım, bilgi birikimi oluyor ve sonraki aşamalarda bu öğrendiklerimizi yeniden kullanabiliyoruz. İstediğimiz liseye gitmesek bile lise eğitimi boyunca edindiğimiz bilgileri kullanarak üniversite sınavında kullanacağız. İstediğimiz üniversiteye gitmesek bile tekrar sınava girme şansı var. Veya tekrar bu bilgileri kullanma şansı var. Yaşam boyu gelişim dediğimiz şey de tam olarak böyle bir şey. Hep gelişiyoruz, hep öğreniyoruz, tek bir sınavla hayatımız bitmiyor veya kurtulmuyor.”