Napolyon Bonapart ile ilgili birçok anı ve öykü yazılmıştır.
Napolyon Bonapart ile ilgili birçok anı ve öykü yazılmıştır. Onun nasıl biri olduğu ile ilgili çeşitli rivayetler bile vardır.?Ama u öykü tam keyfinizi yerine getirecek cinsten...
Napolyon’un keyfi Tilsit antlaşmasının imzalanmasından sonra yerindedir ve bu vesileyle kutlamak için en çok güvendiği kurmay başkanı Alexandre Berthier’i etkinlikten sorumlu tuttu. Berthier açık havada öğlen yemeği ve av partisi düzenlemeye karar vermişti. bunun için birçok üst düzey komutan da davet edilmişti. Önce yemek yenilecek ve ardından tavşan avlanacaktı. Napolyon’un gözüne girmek isteyen Berthier, binlerce tavşan satın aldı. Bazı tarihçiler Berthier’in yüzlerce tavşanı aldığını söylerken, diğerleri 3000’e kadar aldığını iddia ediyor. Anlatılanlara göre Berthier tavşan “kolonisi” kurmuş diyebiliriz. Berthier’in adamları tavşanları çimenli bir alanın saçakları boyunca kafesledi. Napolyon, kırpıcılar ve silah taşıyıcıları eşliğinde yaptığı kolaçanın ardından bu sırada Berthier ve adamları, tavşanları tutan uzun bir kafes sırasının arkasında durdular.
Napolyon, gençlik dönemlerinde.
Trompetler çalarken tavşanlar serbest bırakıldı ve av başladı. ancak Tavşanlar kaçmadı, aksine Napolyon ve adamlarına doğruldular. Aslında Berthier yabani tavşan değilde evcil tavşan almıştı ve tavşanlar av için bekletildikleri süre içinde acıkmışlardı. Beslenileceklerini sanan tavşanlar 1,69 boyundaki mavi giyinmiş ve peruklu Napolyonu onları besleyen bakıcı sanarak kendilerine yemek verileceğini sanan tavşanlar Napolyonun üstüne doğru koşmaya başladılar. Aç tavşanlar saatte 56 km’lik hızla Napolyon’a doğru hücum ettiler. Davetliler ilk başta durumu gülerek karşıladı. ancak daha sonra iş ciddiye binmiş, tavşanlar napolyon’un etrafını sarmıştı. Anlatılanlara göre imparatorun bacaklarına ve ceketine tırmanmış, hatta tavşanlar ceketinin içine kadar girmişti. Napolyon birkaç tavşana ateş etsede tavşanlar hiç durmadılar. tavşanları napolyonun çevresindeki adamlar sopalarla uzaklaştırmaya çalışsa da başarılı olamadılar. Davetliler tavşanları kamçılarla korkutmak için olay yerine koştu ancak kamçılar bir fayda etmedi. Napolyon ise son çare olarak tavşanları çıplak elle savuşturmaa çalışıyordu. Napolyon son çare olarak koşarak arabasına doğru yöneldi. tavşanlar ise iki kanada bölünmüş, takibe devam ediyordu. bazıları arabanın içine bile girmişti. Napolyon çaresizce çıplak elle arabaya giren tavşanları dışarı atmaya çalışıyordu ve saldırı araba hareket edene kadar devam etmişti. Napolyon korkmuş ve hırpalanmış vaziyette en ağır yenilgisi aldı. Tarihçi David Chandler o anı şöyle anlatmaktadır ;
“Napolyon’un stratejisini generallerinin çoğundan daha iyi anlayan tavşan sürüsü iki kanada ayrıldı ve partinin yan taraflarına döküldü ve Napolyona yöneldi”
Anlaşılan Avrupayı feth eden adam, sanırım tavşanları fethedememişti….
Kaynak: https://legionehistoria.wordpress.com/2020/01/01/napolyon-bonapartein-tavsanlarla-olan-trajekomik-savasi-ve-tavsanlar-tarafindan-kovalanma-hikayesi/