Üniversite öğrencilerinin, akademik kadronun ve idari personelinin katıldığı sempozyumda Prof. Dr. Naci Görür deprem gerçeği ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Tu¨rkiye'nin her tarafı faylarla dolu bu fayların deprem yineleme periyodu doldugˆu zaman deprem kaçınılmaz olacaktır diyen Görür; ‘’ Tu¨rkiye'nin hemen hemen her yerinde deprem olacak. O¨yle do¨rtlu¨k bes¸lik depremlerden bahsetmiyorum. 7 ve u¨zeri bu¨yüklüğündeki afet niteligˆinde depremler olacak. Dolayısıyla bu u¨lkede herhangi bir gece bir sabah kalktıgˆınızda herhangi bir yerde bu¨yu¨k bir depremin oldugˆunu, binlerce evin yıkıldığını, insanımızın o¨ldu¨gˆu¨nu¨ duyabilirseniz. Gerçek olan bu. Çözümü ise çok basit. Tek çözüm depreme dirençli yerleşim alanları oluşturarak, u¨lkemizdeki bu¨tu¨n yerles¸im alanlarını depreme direnc¸li yapılmasını sagˆlayacagˆız. Bu mümkün değil gibi gözüküyor ama gayet mümkün. Örneklemek gerekirse, Kaliforniya, Japonya, Meksika hatta Brezilya, Arjantin, İtalya, Çin. Bu¨tu¨n buralarda depreme direnc¸li kentler oluşturulmuş¸, o¨zellikle Endonezya ve çevresinde. Bu ülkelerde, Tu¨rkiye’deki depremlerden daha bu¨yu¨k şiddetle depremler oldugˆu halde o¨zellikle Japonya'da, 35 kis¸i ya o¨lu¨yor ya o¨lmu¨yor. Gu¨nlu¨k yas¸am bile degˆis¸miyor. Deprem olmayan yer yok. Depremde du¨nyamızın yas¸adıgˆını go¨steren bir olay. Öncelikle bunu kabul edip, bilinçli davranmak zorundayız."

"7.5’e kadar varabilecek büyüklükte deprem bekleniyor"
Sempozyumda, Marmara Bölgesi’nin deprem tehdidi altında olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Naci Görür şunları söyledi: ‘’Marmara denizinin ic¸erisinde ko¨rfezden bas¸layıp Tekirdagˆ’a giden bir fay zonu var. Bu zon du¨nyanın en tehlikeli ve deprem u¨reten zonlarından biri. Uzunluğu 160 km ve 3 parçadan meydana geliyor. Biri adaların gu¨neyindeki adalar fayı, diğeri Kumburgaz fayı o¨bu¨ru¨ de Tekirdagˆ fayı. Bizim denizaltı ile yaptıgˆımız c¸alıs¸malarda bu kısmın 1910 senesinde kırıldığı s¸ekilde. Bizim ic¸in o¨nemli olan o¨nemli olan bu iki fay da kilitli. Ve deprem u¨retebilecek durumda. Ne zaman u¨retir? Onu bilmiyoruz ama 1999 depreminden sonra diyelim ki 30 yıl ic¸erisinde. Her an olmak kaydıyla Marmara’da depremin olma olasılığı 30 yıl içinde %64 diye yayınladılar. Şimdiye kadar 24 senemiz gec¸ti. Dolayısıyla bu iki fay depremi oluşturacak. Bu iki fay aynı anda kırılırsa depremin bu¨yu¨klu¨gˆu¨ 7.5’e kadar varabilecek."

"Deprem şiddeti ve büyüklüğü arasındaki farkı öğrenmek gerekir"
Deprem şiddeti ile büyüklüğü arasındaki farkın hala tam bilinmediğinin altını çizen Prof.Dr.Naci Görür:"Deprem bu¨yu¨klu¨gˆu¨yle s¸iddeti hep karıs¸tırıyorlar. Depremin bu¨yu¨klu¨gˆu¨ deprem sırasında ac¸ıgˆa c¸ıkan enerjiyle ifade edilir. Örneklemek gerekirse; son yaşanan 7.7 büyüklüğündeki deprem tam 5milyon ton TNT’nin yani patlayıcı maddelerinin aynı anda patlamasıyla eş değer bir enerji ac¸ıgˆa c¸ıktı. Ac¸ıgˆa c¸ıkan enerji neyse Güneydoğu’daki depremde o enerji c¸ıktı. Onun ic¸in bu¨yu¨klu¨gˆu¨ 7. 7 oldu. O bu¨yu¨klu¨k degˆis¸mez ama s¸iddet farklıdır. Diyelim ki Marmara’da Kumburgaz fayı u¨zerinde deprem oldu. Deprem esnasında Silivri sahilde olan biri bu depremi bas¸ka hisseder bir bas¸kası o esnada Istranca tepesinde olsa deprem olduğunu anlamaz bile. Çünkü o kişi depremi 5 veya 4 büyüklüğünde hisseder. Yani deprem kaynagˆına ne kadar yakınsanız depremin s¸iddetini o kadar hissedersiniz. Ne kadar uzaksanız s¸iddetini daha az hissedersiniz. Sadece mesafe degˆil depremin bu¨yu¨klu¨gˆu¨ne veya derinligˆine de bagˆlı" dedi.
"Sağlam binalar ayakta kalır"
Depremin s¸iddeti binaya, yapıya ve binanın gücüne de bağlıdır diyen Prof.Dr.Naci Görür, ‘’ Silivri’de 8 şiddetinde deprem bekleniyor. 8 s¸iddetinde ki bir deprem ku¨c¸u¨k deprem degˆildir. Eğer, yu¨ksek binalar yaparsanız, o binaların ara kesiti olan temelle zemin arasındaki ilis¸kiyi iyi sagˆlayamazsanız, iyi mu¨hendislik hizmeti vermezseniz iyi malzeme kullanmazsanız iyi planlama yapmazsanız Silivri’de evler zor ayakta kalır.’’ifadelerini kullandı.
"Marmara’da şu anda deprem olsa, yerle bir oluruz"
Prof.Dr.Naci Görür, beklediğimiz Marmara depremi olursa eğer ne olur sorusunu şöyle cevapladı."Tek kelime ile yıkım olur. Altyapı yapı stoku, çevre tamamen c¸ok bu¨yu¨k yogˆunlukla imha olur. Bakın bu 11 kentte deprem oldu ya 11 kentteki yıkımı du¨s¸u¨nu¨n. Ondan c¸ok daha fazla olur. Gu¨neydogˆu'da as¸agˆı yukarı 100.000.000 ton moloz ac¸ıgˆa c¸ıktı. Istanbul'da bu birkac¸ 100.000.000 ton olur. Anormal bir yıkım olur c¸u¨nku¨ kent yogˆunlugˆu nu¨fus yogˆunlugˆu kadar. Burada ins¸aat yogˆunlugˆu da fazla olduğundan can kaybımız çok fazla olabilir. Mesela İstanbul’da 97.000 binanın tamamen c¸o¨kecegˆi IBB tarafından yapılan c¸alıs¸malarda ortaya kondu. Bu demek milyonlarca insanın can gu¨venligˆi olmayacak. Go¨c¸u¨k altında kalabilme tehdidi altında. 97.000 bina ne demek biliyor musunuz? Kabaca 10bin bina üzerinden hesaplasak. 10bin bina 5 katlı olsa 50.000 kat demek. Her katta 2 daire olsa 100.000 daire. Her dairede 5 kis¸i olsa 500.000 insan %10 o¨lu¨mlu¨ vakaların %10 oldugˆunu kabul etseniz, demek ki 500 binlerce insan. Marmara bo¨yle bir tehdit altında. Ve maalesef insanlar hala bunun farkında değil."
"6 maddeyi yerine getirirsek depremden en az hasarla kurtuluruz"
Herkesin aklında ne yapacağız, nasıl direnc¸li hale getirecegˆiz? Biz depreme direnc¸li yerles¸im alanlarını nasıl yaparız? Burada c¸ok basit yapılması gerekenler. Sadece 6 tane madde var. Du¨nyadaki bu¨tu¨n kentler bu 6 biles¸enden olus¸ur. Bunlarda nedir? Yo¨netim sistemi, halk altyapı, yapı stoku, ekosistem, c¸evre ve ekonomi. Bunları şu şekilde açıklayabilirim; Öncelikle yerel yönetim sonrasında ise halk muhakkak egˆitilmeli. Japonlar halk eğitimini anaokuldan başlatıyorlar. Halkın depremle ilgili bilgisi, becerisi, farkındalıgˆı ve ku¨ltu¨ru¨ olmalı. Okullarda mutlaka eğitim de verilmeli. Gerekirse billboardlarla, kamu spotları, televizyon programları, okullarda kurslarla eğitim verilecek. Alt yapıyı iyileştirmek gerekir. Bunun için de mesela Istanbul'un Avrupa ve Asya yakasının ic¸me suyu ve kanalizasyon şebekesinin deprem analizini yaptım. Deprem sırasında hangi boruda kac¸ kırık olacagˆını yetkililere ilettim. Yapılması gereken bu boruları degˆis¸tirmek ve daha esnek borular yerleştirmek. Oturdugˆunuz yerleri oturdugˆunuz kentleri deprem direnc¸li yapın. Bu mu¨mku¨n mu¨du¨r? İnanın mümkündür. Bir bakanlık kurulsa ve bu işe başlanırsa 15 sene içerisinde Tu¨rkiye deprem direnc¸li hale getirilebilir. Bu da sizlerin sorumlulugˆunda. Depreme bakarken siyaseti bırakın ama oy vereceğiniz insanlardan deprem dirençli olmasını isteyin. Bunu Türk milleti yapmadığı sürece 21. asrı ekonomik ve siyasi açıdan bağımsız olarak atlatamayız. Bir kenti deprem gelmeden o¨nce bu biles¸enlerini deprem direnc¸li, depreme dayanıklı yaparsanız deprem o kente geldigˆi zaman siz depremi minimum hasarla atlatırsınız.

Editör: Ersan Küçükkuru