Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde yaşayan ünü gazeteci yazar Prof. Dr. Haluk Şahin kendi bloğunda yazdığı makalelerin sonuncusunda CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bay Kemal çıkışını, ‘’Bir sloganın dönüşümü; ‘’Bay Kemal”den “Bay Bay Erdoğan”a’’ başlıklı yazısı ile ele aldı.

Türk siyasetin içinde oldukça konuşulan söylemlerden, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bay Kemal dediği CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Sosyal medyasında Bay Kemal ibaresini eklemesi ve mitingde Bay Kemal sözünü sahiplenerek; ‘’Bay Kemal olmak için dürüst, namuslu adam olmak lazım, hırsız olmamak lazım. Bay Kemal olmak için tapusuz vatandaşa tapu vermek lazım. Bay Kemal olmak için hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir Türkiye'yi savunmak lazım. Kolay mı Bay Kemal olmak, kolay değil’’ demişti. Bu sözleri ve siyasette Bay kemal kavramını ünü gazeteci yazar Prof. Dr. Haluk Şahin kendi bloğunda yazdığı makalelerin sonuncusunda CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Bay Kemal çıkışını değerlendirdi.

Haluk Şahin’in o yazısı; ‘’AKP Genel Başkanı Erdoğan “Bay Kemal’den çok memnundu. Kendisinden de memnundu ama, ısrarla kullandığı “Bay Kemal” tanımlamasından daha bile memnundu. “Bay Kemal” tam popülistlere göre, dışlayıcı, yabancılaştırıcı bir anlam içeriyordu. “Bay”, Cumhuriyet döneminin Batı’dan ithal ettiği sıfatlardan biriydi, Müslüman olmayan erkekler için Mösyö ve Mister karşılığı olarak kullanılıyordu. “Bey”, “efendi” ve “beyefendi” yerli ve milliydi, buna karşılık “bay” öyle değildi, en azından tam bizden değildi. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı bazı azınlık mensuplarına Bay İzak ya da Bay Artin denmesi gibi bir anlam bagajı taşıyordu. CHP’lilerin ve Kemal beyin bu slogana çok bozulduklarına eminim. Ancak yapacak bir şey yoktu, çünkü özündeki zehire rağmen, ilk bakışta masum görünüyordu.

“BAY KEMAL” OLDU “BAY SÜPER KEMAL”

Derken bir şeyler değişti. Son zamanlarda ne görüyoruz? Kemal Bey sürekli olarak kendisinden “Bay Kemal” diye söz ediyor. Muhalif basın da öyle, “Bay Kemal” şunu yaptı, “Bay Kemal” bunu yaptı, öğrenci borçlarının faizini affettirdi, memurların maaşları arttırdı, vb. vb.
Bay Kemal bir kaç ayda “Bay Süper Kemal” oluverdi!Ve yeni bir slogan üretildi: “Bay bay Erdoğan!” Güle güle Erdoğan!Onlar “Bay Kemal” dedikçe, bunlar “Bay Bay Erdoğan” diyorlar. Cuk oturmuştu. Çünkü bir süredir yaygınlaşan “Geliyor gelmekte olan” anlatı kalıbına uyuyordu.Artık Erdoğan “Bay Kemal” dedikçe akıllara “Bay Bay Erdoğan” gelecektir.Ve hasarı ağır olacaktır. Çünkü, “tek adam”ın yumuşak karnı “gidici” olmasıdır!’’ dedi.

''Demokrasilerde siyasal iktidarla bağımsız basın arasındaki en büyük savaş meydanı burasıdır''
‘’Siyasette tanımlama yetkisi savaşı sürüp gider.’’ diyen Şahin; ‘’Siyasiler, iktidara gelince, bu yetkiyi ve gücü kendi ganimetleri sayarlar, onu kimseyle paylaşmak istemezler; olayları ve kişileri tanımlama tekeli kurmaya çalışırlar. Kim hırsızdır, kim adildir, kim teröristir, kim yurtseverdir? Yapılan bir iş hangi etiketle sunulacakır? “Büyük başarı”, “rezalet”, “fiyasko”?Sosyal psikolojinin kaydettiği gibi, çoğu insan, dünyaya kafasındaki etiketlerin merceğinden bakar.Etiketi kim yazacak? Demokrasilerde siyasal iktidarla bağımsız basın arasındaki en büyük savaş meydanı burasıdır. Tekziplerin, kısıtlamaların, davaların, hapislerin arkasındaki asıl neden budur.Bir olayın ya da kişinin nasıl tanımlandığı gerçekten yaşamsal bir önem taşıyabilir. Yol kenarında bir ceset bulundu diyelim: Nasıl öldü? Kaza, intihar, cinayet, ecel?Ne yapılacağını, o tanımlama belirleyecektir. Ucu ödüle ya da ölüme kadar gider.Türkiye’nin İslami tanımlaması nedir? “Darülharp” mıdır, yoksa “darül İslam mı”? Eğer darülharp ise ve inancınız farklıysa, malınız, mülkünüz, eşiniz, bacınız “Müslüman”lara helaldir. Hiçbir hakkınız yoktur, hatta, katliniz vaciptir.Tarih boyunca kaba tanımlamalarla milyonlarca “kafir”, “cadı”, “zındık”, “şeytan”, “komünist”, “faşist”, “anarşist” “hain” vb. vb. Öldürülmüştür.'’dedi.

‘’Erdoğan, “Bay Kemal”i popüler yaptı’’

Şahin lakabı popüler yapan şey hakkında; ‘’Kuşkusuz kimlik tanımlamaları insanları yüceltmek, hatta tanrılaştırmak için de kullanılabilir. Tarihte bunun örnekleri çoktur. Son dönemlerde siyaset dünyamızda kullanılan yüceltici terimler arasında Erdoğan için kullanılan “Reis”i, Ecevit için kullanılan “Karaoğlan”ı, Türkeş için kullanılan “Başbuğ”u, Demirel için kullanılan “Barajlar Kralı”nı anımsayabiliriz.Kemal Bey için başlangıçta “Gandi Kemal” lakabı uygun görülmüştü, sonra Erdoğan, “Bay Kemal”i popüler yaptı. Şimdi yeni bir evreye geçiyoruz. İster misiniz Erdoğan’ın ısrarı ile bu “Bay Kemal”, her sorunu çözen “Süper Bay Kemal“ olsun! Ne olursa olsun, tanımlamaların tüm katmanlarıyla irdelenmesi, teslim olmamış aydınların önde gelen görevlerinden biridir. Hele bu türden sloganların hızla yayıldığı ve hap gibi yutulduğu şu dijital medya çağında.’’ şeklinde bitiyor.

İbrahim Akın KAZANCI
Editör: Ersan Küçükkuru