Koronavirüs’ü yenen ve gönüllü bağışçı olan sağlık çalışanı Op. Dr. Kürşat Demir, Kızılay’ın ilk plazma bağışçısı oldu. Dr. Demir’den alınan plazma ağır durumdaki vakaların tedavisine katkı sağlayacak. Türk Kızılay Orta Anadolu Bölge Kan Merkezinde yapılan bağış işlemi canlı olarak yayınlandı. Plazmaferez denilen aferez sistemiyle kanın içinden 600 ml plazma alındığını belirten Kınık, “İyileşen koronavirüs hastalarımızın bünyesinde çok sayıda savaşçı bulunuyor. İyileştikten sonraki 14. günde bu savaşçılar vücutta en üst seviyeye çıkıyor. Daha sonraki 3 hafta boyunca da bu antikorlar kanda en yüksek seviyede seyrediyor” dedi.
“İYİLEŞTİKTEN SONRA GEÇEN 14 GÜNÜN ARDINDAN 3 KEZ BAĞIŞ YAPILABİLİR”
Kınık, "Koronavirüsü yendikten sonra 14 gün geçen bütün kahramanlarımızı, cephede savaşan diğer hastalarımızın da kahramanı olmaya davet ediyoruz" dedi. Kınık, bağışçıların haftada bir, toplam 3 sefer plazma bağışlayarak 6 koronavirüs hastasına umut olabileceğini söyledi ve şöyle devam etti: “Bağışçılarımızın hastalığı geçirdikten sonraki 14. günü bizim için çok önemli. Biz iyileşmiş vatandaşlarımızı 14 gün sonra, kan bağışlama şartlarına sahiplerse Kızılay’ın kan merkezlerine bekliyoruz. İyileşen bir hastadan 400 ml kan alıyoruz. Özellikle yoğun bakımda tedavi görenlere fazla yükleme olmasın diye bir hasta için önerilen doz 200ml’dir. Bu 600 ml kan, yoğun bakımda kritik durumdaki 2 hastaya şifa oluyor. Böylece 3 hafta boyunca iyileşen her bir kişiden alınan plazma bağışları toplamda 6 hastanın umudu oluyor yani bir iyileşmiş bir kahraman, 6 hastanın kahramanı oluyor.”
“İYİLEŞEN BAĞIŞÇILAR İLE TEMASA GEÇİLECEK”
Sağlık Bakanlığı’nın şu an için iyileşen 400 hastanın bilgisini kendileriyle paylaştığını belirten Kınık, iyileşme oranlarının en fazla görüldüğü 10 ilde bu kişilere başvurulacağını söyleyerek şöyle devam etti: “İstanbul, Gaziantep, Trabzon, İzmir, Ankara, Adana, Bursa, Samsun, Antalya ve Denizli ilerimizdeki merkezlerde bağışlar alınacak. Bu 10 ilimizi başta olmak üzere iyileşmiş hasta sayımız ilerleyen günlerde periyodik olarak artacak. Uyguladığımız testlerin miktarı arttıkça semptom göstermeden hastalığı atlatmış olanların da farkına varılacak. Şu an ki kapasitemizle günde 750 bağışçımızdan plazma alabileceğiz. Kan bağışlamak isteyen bağışçılarımız şartları uygunsa kan bağışında bulunabilirler. İyileşmiş bütün kahramanlarımızı cephede savaşmakta olan diğer hastaların da kahramanı olmaya davet ediyoruz.”
“DEVLET BÜTÜN MASRAFLARI KARŞILIYOR”
Sağlık Bakanlığı’nın bir bekleme listesi oluşturduğunu ve toplanan plazmaların bu listeye göre hastalara ulaştırılacağını belirten Kınık, “Bu tedavi bir mucize değil, tamamlayıcı bir tedavi. Yoğun bakımdaki entübe olan vakalarımızın iyileşmesini hızlandırıyor. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış. Devletimiz bu tedavinin bütün masraflarını karşılıyor. Bu işi Sağlık Bakanlığımız yönetecek. Bizler de onların gösterdiği noktalara bu dağıtımları yapacağız. Bağışçılarımızın biraz daha fedakârlık yapmasını bekliyoruz. Kesinlikle kendi sağlıkları için bir risk yok. Kanver.org’da konuyla ilgili bütün soruların yanıtlarını bulacaksınız. Öte yandan kan, acil değil sürekli ihtiyaçtır. dedi.
DR. KÜRŞAT DEMİR, “BU ŞEKİLDE DE FAYDALI OLMAK GERÇEKTEN FARKLI BİR DUYGU”
Koronavirüsü hastalığını atlatarak ilk plazma bağışında bulanan Ankara’da Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Dr. Kürşat Demir ise şunları söyledi: “Hastalık sürecim grip gibi başladı, bir süre sonra ateşim yükseldi ve ateşin ardından da öksürük başladı. Bu aşamalar çok hızlı gerçekleşti. Böyle olunca birde saha çalışmanın da verdiği etkiyle örnek vermem gerektiğini düşündüm. Akciğer tomografisi çekildi. Orada bulgulara rastlandı. Hemen geçici karantina odasına alındım. Örnek verdim ve pozitif çıktı. Henüz Türkiye’de 200 civarı vaka varken başıma gelmiş olması bir gerginlik oluşturdu.Tedirginlik de yoktu diyemem. Süreci yaşamış olmam insanlardaki tedirginliği anlamamı sağladı. Ben bu bağışı bir vatandaşlık görevi olarak görüyorum. Plazma bağışının da kan bağışlamaktan farklı olmadığını söyleyebilirim. Sahada çalışmanın yanı sıra bu şekilde de faydalı olmak gerçekten güzel bir duygu. Kızılay’a çabaları için teşekkür ederim. Sağlık Bakanlığı’nın belirttiği kurallara herkesin uyması gerekiyor.”
İMMÜN PLAZMA TEDAVİSİ NEDİR?
COVID-19, 2019 yılında Çin’de başlayan ve daha sonra pandemi yaparak tüm dünyaya yayılan SARS-CoV-2’ ye bağlı bir hastalıktır. Başlıca damlacık yoluyla yayılmakla birlikte enfekte yüzeyler/materyalle temas ile de bulaşabilmektedir. Hastalık hızlı yayılmaktadır. Henüz kesin bir tedavisi ya da aşısı bulunmamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü immünplazma tedavisini önermektedir; İmmün plazma tedavisi 1900’lerin başından bu yana tıp camiasında bilinen ve uygulanan bir yöntem olup, geçmişte dünyayı etkisi altına alan SARS, MERS, Ebola, H1N1 gibi salgınlarda da uygulanmıştır. Covid-19 tanısı konulan, tedavi sürecinin ardından iyileşen hastalardan Türk Kızılay tarafından toplanan kan plazmasının kritik durumda olan hastalarda kullanılması amaçlanmaktadır.
KİMLER COVID-19 İMMÜN PLAZMA BAĞIŞINDA BULUNABİLİR?
-18-60 yaş arası (19 yaşından gün almış, 60 yaşından gün almamış ve arası) bağışçılar, erkek ya da gebe kalmamış kadın bağışçılar (düşük yapmamış, kürtaj olmamış.), COVID-19 hastalığına yakalanmış bireylerin COVID-19 tanısı aldığına dair laboratuvar test sonucu olmalıdır. Bunula beraber; Hastanede yatarak tedavi gören COVID-19 hastalığı geçirmiş bağışçı adayının nazofarengeal bölge denen boğaz ve burundan alınmış sürüntü örneğinden çalışılmış moleküler test sonuçları (taburcu edilmeden hemen önce en az 24 saat arayla yapılmış olmalıdır) "Negatif" olmalıdır. Ayrıca ek olarak klinik belirtilerinin (ateş, öksürük, nefes darlığı vb.) tam düzelmesinin üzerinden en az 14 gün geçmiş olmalı ya da COVID-19 tanısı almış ancak yatarak tedavi görmeyip karantina altında bulunmuş bağışçı adaylarının klinik belirtilerinin tam düzelmesinin üzerinden en az 28 gün geçmiş olmalıdır. Ayrıca bağış öncesi son 72 saat içinde alınan nazofarengeal örneğinden çalışılmış SARS-CoV-2 moleküler test sonucu “Negatif” olmalıdır.
Kızılay’dan bağış sürecinyla yapılan bilgilendirmede şu ifadeler yer aldı; “Aferez bağışı için gereken şartları taşıyan bağışçı adayları tarafından Kan Bağışçısı Kayıt, Kan Bağışçısı Sorgulama, Aferez Bağışçısı Bilgilendirilmiş Onam, Covıd-19 İmmün Plazma Gönüllü Bağışçıları için Ek Onam ve Sorgulama Formları doldurulur. Uygun bulunan bağışçı adaylarının Doktor tarafından kısa fizik muayenesi yapılır. Bağışçı adaylarının Türk Kızılay tarafından Ulusal mevzuata uygun olarak testleri çalışılır; Mikrobiyolojik tarama testleri (Hepatit B, Hepatit C, HIV ve Sifiliz), NAT testleri (Hepatit B, Hepatit C ve HIV), İmmünohematoloji testleri… Test sonuçları uygun olan bağışçı adaylarınınaferez yöntemiyle immün plazması alınır. Hastalarımızın ihtiyacına göre bileşenlerimiz hazırlanır. Tedavi bekleyen hastalar için Bakanlığımızın onayladığı hastanelerdeki ilgili hastalara transferi gerçekleştirilir. Bir bağışçı en az birer hafta arayla en fazla üç defa immün plazma bağışlayabilir.”
Bağış hacmine ilişkin ise şu bilgeler verildi; “Toplanacak hacim (antikoagülan hariç) her bir plazmaferez işlemi için tahmini toplam kan hacminin %16’sını aşmamalıdır. Toplam tahmini kan hacmi cinsiyet, vücut ağırlığı ve boya göre hesaplanır. Toplanan plazma hacmi (antikolagülan solüsyon hariç), her bir sefer için 600 ml'yi aşamaz. Kişisel bilgileriniz Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ve diğer yasal mevzuatlara uygun olarak saklanacak olup üçüncü kişilerle/taraflarla paylaşılmayacaktır. Buradaki şartları sağlayan ve COVID-19 hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş kişileri plazma bağışlamak üzere İstanbul Çapa KBM (TIR), Zeynep Kamil KBM, Adana KBM, İzmir Alsancak KAB, Denizli KBM, Ankara Cebeci KBM, Samsun BKM, Bursa KBM (Heykel), Gaziantep BKM, Trabzon BKM kan bağış noktalarına bekliyoruz. Virüs değil iyilik yayılsın.”
(Haber: kizilay.org.tr)
Editör: Boğaz Gazetesi