Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, “Bundan sonraki bütün öğretmen atamaları sözleşmeli olacak. Sözleşmeden kadroya da dört yılın sonunda olacak" dedi.
 
Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, Başkent Öğretmenevi’nde eğitim muhabirleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıda gazetecilerin sorularını da cevaplayan Yılmaz, bir soru üzerine eğitim kurumlarının hepsinin MEB’e tahsis edildiğini, üniversitelerin ise YÖK’e tahsis edildiğini belirterek, “Üniversitelerle ilgili yerler hakkında tasarrufta bulunma hakkı, yetkisi, görevi YÖK’te, diğer eğitim öğretim kurumlarında tasarrufta bulunma yetkisi bakanlığımıza verilmiştir” diye konuştu.
 
FETÖ/PDY’ye ait olduğu gerekçesiyle kapatılan okulların ihtiyaca göre ilkokulsa ilkokul, ortaokulsa ortaokul, liseyse lise olarak fonksiyonu devam ettirme konusuna MEB’in bir görüşü olduğunu belirten Bakan Yılmaz,  “Toplumun tamamına hizmet vermek durumundayız. Bu hizmeti vermek için de ihtiyacı dikkate almak gereklidir. MEB’in açacağı okullara aileler yazdırabilirler, bir başka özel okula gönderebilirler. 60 bine yakın öğrenci bize, MEB’e geçti. 20 bine yakın öğrenci de diğer özel okula kaydını yaptırdılar. En kısa zamanda bu okulların bir önceki gibi hangisinde yeni fonksiyonuyla çalışmaya geçeceğini belirleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
 
Bir Fişleme Olarak Değerlendirilmemesi Gerektiğini Düşünüyorum
YÖK’ün kapatılan 15 üniversitesinden mezun olanların diplomalarında o okullarının isimlerinin yazılmasının fişleme olacağı yönündeki değerlendirmelerin sorulması üzerine Yılmaz, “YÖK hiç devralmasaydı okulunun diplomasını alacaktı. Okulunun diplomasını almasını bir fişleme olarak görmüyorsa o halde devletin vereceği bir diplomanın yanında bu okuldan nakledilmiştir, devralınmıştır denilmesinin de bir fişleme olarak değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum” yanıtını verdi.
 
Öğretmen ek göstergeleriyle ilgili soruya Yılmaz, “Öğretmenlerin mevcut durumlarındaki geçmişe kıyasla 2002 yılındaki aldığı ücrete ve şimdiki aldığı ücrete bakmak lazım. Enflasyonu düşünmek lazım. Öğretmenlere gerçekten enflasyonun üzerinde bir refah artış payını ilave ederek bir duruma getirdik. Yeter mi? Yetmez. Daha fazla yapılması gerektiğini biliyorum. Mevcut olan durumda ne kadar iyi yapabiliriz gayretli çalışmamız var. 920 bin üzerinde öğretmen var. Bizde bir şey yaptığınızda kartopu etkisi gibi geliyor. Buna Maliye Bakanlığı'nın ‘tamam problem değildir’ diyebilmesi lazım. Maliye Bakanlığı'nı bu bizim problem değildir noktasına getirmek için çalışmalarımız devam ediyor” yanıtını verdi.
 
3 bine yakın öğretmenin MEB ile ilişiği kesilmiş durumdadır
2010 yılı KPSS’sinin iptal edildiği hatırlatılarak, MEB’de o dönemde aldıkları puanla ne kadar öğretmen olduğu sorusu üzerine Yılmaz, şunları kaydetti:” 45 binin üzerinde bir öğretmen o puanlara dayanaraktan bakanlığımıza girmiş öğretmen bulunmaktadır. Ancak o süreç içerisinde savcılıktan gelen yazılarla, ‘şu kimselerin kopya çektiği belirlenmiştir’ diye bir yazı var, o yazı üzerine 3 bine yakın öğretmenin MEB ile ilişiği kesilmiş durumdadır. Kopya çektiği belirlenen öğretmenlerin bizim bakanlığımızla ilişiği kesilmiş durumdadır. Hiç kimse mağdur edilmeden ancak kopya çekmiş olanların da hak ettiği neticeyi alacağı bir sonuca ulaşabilmesi için bir çalışma Bakanlar Kurulu sekretaryası tarafından çalışma yapılmaktadır.”
Darbe girişiminin ardından liyakat sisteminin gündemde olduğu ve mülakat sistemiyle sözleşmeli öğretmen alınmasının gerekçesinin ne olduğu sorusuna Bakan Yılmaz, “Ehliyet ve liyakatı sağlamak için bu sınavı yapıyoruz. Bu sözlü sınavı ehliyet ve liyakattan uzaklaşmak için değil bilhassa ehliyet ve liyakatı sağlamak için yapıyoruz. Sadece mülakatla alıyoruz deseydik, o zaman denirdi ki ‘bir insan KPSS’ye girmiş, 100 sorudan 100’ünü yapmış bunu almadınız ama diğeri ise 10 soru dahi yapamamış, siz bunu öğretmen aldınız. Burada bir liyakat yok’ denebilirdi. Ama biz alacağımız öğretmen sayısının üç katı kadar bir puan alacak. Birisi 61 almış, diğeri 61,1 almış, diğeri 62,2 almış üçü arasında belli bir seviyede bilgiye sahip olduğunu gördük. Ondan sonra mülakata alaraktan biz şimdi liyakat ve ehliyetin dışına mı çıkmış oluyoruz. Öğretmenler rol model. Bizim bu mülakat kesinlikle ehliyet ve liyakatı sağlamak içindir. Yazılı puan almadan mülakata girseydi o zaman denebilirdi. Milletimin gönlü rahat olsun. Biz Türkiye’nin geriye gitmesini istemeyiz” cevabını verdi.
 
Kadrolu öğretmen ve sözleşmeli öğretmenlerin benzer haklara sahip olduğu yönündeki eleştirilerin sorulması üzerine Yılmaz, “Ücretlerinde, sosyal haklarında, ek ders ücreti de alabileceklerdir. Şuandaki mevcut sistemde de mülakat vardır. Hiç kimse şuanda yapılan mülakatı sübjektif değerlendirmeye yol açıyor diye değerlendirmiyor da” dedi.
 
Her Görevlendirdiğiniz 10 Öğretmenin 7’si Dönüyor, 3’ü Kalıyor
“Ağrı’da bana verilen bilgi, 1 yıl içerisinde 3 bin 200 öğretmen atandı buraya, bir yıl sonra 2 bin 400’ü geri döndü diyor” diyen Yılmaz, “Eğer öğretmenleri siz bir yerde tutmazsanız belli bir süre, 1 yıl içerisinde görev yapan öğretmen öğrencisini, ailesini tanıyabilecek mi, bağımsız çalışabilme yeri var mı?  4 yıl gibi bir süre içerisinde bir öğretmenle bir öğrencinin baş başa kalması faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde illere son üç yılda 157 bin 167 öğretmen atanmış ancak aynı dönemde 106 bin 340 öğretmende yüzde 68-70’i her görevlendirdiğiniz 10 öğretmenin 7’si dönüyor, 3’ü kalıyor” şeklinde konuştu.
 
Sözleşmeli Öğretmenliği Türkiye’nin Dört Bir Tarafında Uygulayacağız
Yeni atanacak sözleşmeli öğretmenlerin atamalarının hangi bölgelere yapılacağı sorusu üzerine Yılmaz, “Sözleşmeli öğretmenliği Türkiye’nin dört bir tarafında uygulayacağız. Sadece Doğu ve Güneydoğu’ya uygulanma gibi durumu yok. Ama ihtiyaç nerede, problem nereden kaynaklanıyor, Doğu ve Güneydoğu’daki öğretmenlerin orada kalış süresini makul seviyeye getirmek. Bunu da sözleşmeyle yapabileceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
 
İstanbul’da Marmara Bölgesi'nde En Çok Öğretmen İhtiyacımız Var
Şuanda öğretmen açığının olduğu bölgenin Marmara Bölgesi olduğunu bildiren Yılmaz, şöyle konuştu:“ İstanbul’da Marmara Bölgesi'nde en çok öğretmen ihtiyacımız var. Akdeniz Bölgesi’nde doluluk oranı yüzde 92, Doğu Anadolu’da yüzde 93, Ege’de yüzde 96, Güneydoğu Anadolu’da yüzde 91, İç Anadolu’da yüzde 98, Karadeniz’de yüzde 93, Marmara’da yüzde 87. İhtiyaç nerede varsa orayı kullanacağız. Sözleşmeli öğretmeni getirirken Doğu’daki ve Güneydoğu’daki öğretmenlerin kalış süresini makul süreye getirmekti. Bundan sonraki öğretmen alımları sözleşmeli öğretmen kapsamında yapılacaktır.”
 
Bundan Sonraki Bütün Öğretmen Atamaları Sözleşmeli Olacak
“Bundan sonraki bütün öğretmen atamaları sözleşmeli olacak” ifadesini kullanan Yılmaz, “Şimdi alacağınız sözleşmeli, şubatta alacağınız kadroluysa ben buna başvurmayayım, şubattakine başvurayım' diyen oluyor. Bundan sonraki bütün öğretmen atamaları, sözleşmeli öğretmen kapsamında yapılacak. Sözleşmeden kadroya da dört yılın sonunda olacak. Artık Milli Eğitim Bakanlığı öğretmen ihtiyacını sözleşmeli öğretmenlerden karşılayacaktır. Bakan Yılmaz, yeni alınacak 15 bin öğretmenin 6 ay eğitim görmeyeceğini de açıkladı.
 
Eş durumu tayinleriyle ilgili soruya Yılmaz, “KHK ile bir madde koyduk. Dedik ki, ‘eş durumu için öğretmenin bulunduğu yer esastır.’ Öğretmen kilit personel. Herkes bu eş ayarlamasını öğretmene göre yapacak” yanıtını verdi.  
 


Kaynak: İHA